Evet, yazının başlığından da anlaşılacağı üzere, konumuz enflasyon düzeltmesi ile ilgili.
Enflasyon düzeltmesi, şu an reel sektörün ve vergi kamuoyunun en önemli gündem maddeleri arasında yer alıyor. 18 yıl (2005 – 2022 yılları arası) sonra yapılacak olan bu düzeltme işlemi, başta meslek mensupları olmak üzere şirketleri de tedirgin ediyor. Çünkü, yapılacak işlem oldukça karışık ve bir o kadar da meşakkatli. İnsan daha basit olamaz mı diye düşünmeden de edemiyor.
İşin ilginç yanı, hemen herkes enflasyon düzeltmesini vergi ödenmeyeceği, vergisiz olduğu düşüncesiyle destekliyor. Ancak, kazın ayağı hiç de öyle değil!
Enflasyon düzeltmesi nedir?
Genel olarak enflasyon düzeltmesi, paranın satın alma gücündeki değişmeler nedeniyle gerçek durumu ifade edemeyen mali tabloların, gerçek durumu ifade eder hale gelmelerini sağlamak üzere düzeltme işlemine tabi tutulması olarak tanımlanıyor. Düzeltme ile, mali tabloların uzun yıllar süren yüksek enflasyonun etkisinden arındırılması ve böylece vergileme üzerindeki enflasyondan kaynaklanan olumsuzlukların giderilmesi amaçlanıyor.
Enflasyon düzeltmesi VUK’da nasıl tanımlanıyor?
Vergi Usul Kanununun mükerrer 298. maddesinin (A) fıkrasında enflasyon düzeltmesi, “mali tablonun ait olduğu tarihteki satın alma gücü cinsinden hesaplanması” şeklinde tanımlanmış bulunuyor. Yani, enflasyon düzeltmesi, mali tablolarda yer alan parasal olmayan kıymetlerin Türk Lirası değerlerinin, tablonun ait olduğu tarihteki değerine yükseltilmesinden ibaret bir işlem. Diğer bir ifadeyle, parasal olmayan kıymetlerin enflasyon düzeltmesinde dikkate alınacak tutarlarının düzeltme katsayısı ile çarpılması suretiyle malî tablonun ait olduğu tarihteki satın alma gücü cinsinden hesaplanmasını ifade ediyor. Düzeltme işlemi, parasal olmayan kıymetlerin enflasyon düzeltmesinde dikkate alınacak tutarlarının düzeltme katsayıları ile çarpılması suretiyle gerçekleştirilecek.
Enflasyon düzeltmesi 2003 yılında hayatımıza girdi!
Enflasyon düzeltmesi, 5024 sayılı Kanunla Vergi Usul Kanununun mükerrer 298 inci maddesinin değiştirilerek yeniden düzenlenmesi ve aynı Kanuna geçici 25. maddenin eklenmesi suretiyle 30 Aralık 2003 tarihinden itibaren hayatımıza girdi. Bu düzenlemede iki madde halinde yapıldı. 1 Ocak 2004 tarihinden sonra düzenlenecek mali tabloların düzeltilmesine ilişkin süreklilik arz eden ve düzeltme işlemine ilişkin ana esasların belirlendiği hükümlere VUK’un mükerrer 298 inci maddesinin (A) fıkrasında, 31 Aralık 2003 tarihli bilançonun düzeltilmesine ilişkin hükümlere ise aynı Kanunun geçici 25. maddesinde yer verildi.
Enflasyon düzeltmesi en son 18 yıl önce yapıldı!
Enflasyon düzeltmesi en son 2004 takvim yılı itibarıyla yapıldı. Müteakip takvim yıllarında ise 2020 takvim yılına kadar gerekli koşulların oluşmaması, 2021 ve 2022 takvim yıllarında da 2023 takvim yılı sonuna kadar ertelenmesi (Geçici Mad. 33) nedeniyle, 2005 – 2022 yılları arasında geçen yıllarda (tam olarak 18 yıl) enflasyon düzeltmesi yapılamadı. Aslında, 2021 takvim yılı dördüncü geçici vergi dönemi sonu itibariyle enflasyon düzeltmesi yapma şartları gerçekleşti. Ancak, 7352 sayılı Kanunla Vergi Usul Kanununa eklenen geçici 33. maddeyle, 2023 hesap dönemi sonuna kadar enflasyon düzeltmesi ertelendi, 2023 hesap dönemi sonuna ait mali tabloların ise, enflasyon düzeltmesi şartlarının oluşup oluşmadığına bakılmaksızın enflasyon düzeltmesine tabi tutulması öngörüldü.
31 Aralık 2023 tarihli mali tablolar düzeltilecek!
2023 yılı ve düzeltme şartlarının gerçekleşmesine bağlı olarak (geçici vergi dönemleri dâhil) izleyen yıllara ilişkin mali tablolar enflasyon düzeltmesine tabi tutulacak (VUK. Mad. Mük. 298/A ve geçici 33. Mad.).
Peki, hangi mali tablolar düzeltilecek?
Maliye, mali tablolardan sadece bilançonun enflasyon düzeltmesine tabi tutulmasını uygun görmüş bulunuyor (VUK. Mad. Mük. 298/A-8/b). Dolayısıyla, gelir tablosu, nakit akım tablosu, fon akım tablosu, satışların maliyeti tablosu, öz kaynaklar değişim tablosu ve kar dağıtım tablosu gibi mali tablolar düzeltmeye tabi tutulmayacak.
Taslak Tebliğ kamuoyu görüşüne açıldı!
Maliye enflasyon düzeltmesi ile ilgili Tebliğ Taslağını 18 Ekim 2023 tarihinde Gelir İdaresi Başkanlığı’nın web sayfasında yayınlayarak, kamuoyu görüşüne açtı. Taslakla ilgili görüş ve öneriler için 3 Kasım 2023 Cuma günü sonuna kadar süre verildi.
Taslağın kamuoyu görüşüne açılması erteleme beklentilerini sona erdirdi mi?
Tabi ki hayır, ilgili yasal düzenlemede ciddi eksiklikler var, öncelikle bu eksikliklerin ilgili maddelerde yapılacak düzenlemelerle giderilmesi ve kamuoyundan gelen haklı itirazlara da kulak verilmesi gerekiyor. Bunun için de bir Torba Yasa beklentisi var. İçinde bulunduğumuz Ekim ayında gündeme geleceği belirtilen Torba Yasa’dan, ayın sonuna yaklaşmamıza rağmen daha bir haber yok. Tebliğin bu şekilde yayınlanması ve enflasyon düzeltmesinin yaptırılması ciddi itirazlara ve davalara neden olabilir.
Enflasyon düzeltmesi 2023 için vergisiz!
Evet, 2023 yılı bilançoları, herhangi bir şarta bağlı olmaksızın (enflasyon düzeltmesi şartlarının oluşup oluşmadığına bakılmaksızın) enflasyon düzeltmesine tabi tutulacak. Yapılan enflasyon düzeltmesinden kaynaklanan kâr/zarar farkı geçmiş yıllar kâr/zararı hesabında gösterilecek, bu şekilde tespit edilen geçmiş yıl kârı vergiye tabi tutulmayacak, geçmiş yıl zararı zarar olarak kabul edilmeyecek (VUK. Mad. Geçici 33). Yani, bu düzeltme 2023 yılı mali kar veya zararına bir etki yaratmayacak, 2023 yılı vergi matrahlarını etkilemeyecek.
2024 ve sonraki yıllar vergili olacak!
Enflasyon düzeltmesi, 2024 ve izleyen yıllarda vergisel sonuç yaratacak! 2023 yılında yapılacak düzeltmenin aksine bu yılların gelir ve kurumlar vergisi matrahlarını etkileyecek. Diğer bir ifadeyle, 2024 ve 2025 yıllarında yapılacak enflasyon düzeltmeleri vergili olacak!
Hangi kıymetler düzeltmeye konu olacak?
Satın alma gücü ile ulusal para değerindeki değişmeler arasındaki ilişki gözönünde bulundurulduğunda, mali tablolarda yer alan kıymetler iki gruba ayrılıyor:
1) Parasal Kıymetler: Ulusal para değerindeki değişmeler karşısında nominal değerleri aynı kalan, ancak satın alma güçleri fiyat hareketlerine göre ters yönde değişen kıymetler. Kasa, banka, alacak, borç gibi.
2) Parasal Olmayan Kıymetler: Parasal kıymetler dışında kalan kıymetler, diğer bir ifade ile ulusal para değerindeki değişmelere rağmen satın alma güçleri değişmeyen kıymetler. Hisse senetleri, stoklar, maddi duran varlıklar gibi.
Bu durum bilanço açısından aşağıdaki gibi şematize edilebilir.
AKTİF | BİLANÇO | PASİF | |
Parasal Varlıklar | Parasal Kaynaklar | ||
Parasal Olmayan Varlıklar | Parasal Olmayan Kaynaklar |
Bilançoda görünen Parasal Olmayan Kıymetler’e (parasal olmayan varlıklar ve parasal olmayan kaynaklar) ait değerler, bilanço tarihi itibarıyla bu kıymetlerin satın alma gücünü gösteren değerler olmadığından, bilançonun enflasyonun etkisinden arındırılmasını teminen bu kıymetler enflasyon düzeltmesine tabi tutuluyor.
Enflasyon düzeltmesi kime nasıl bir sonuç doğuracak?
Parasal kıymetler (parasal varlıklar ve parasal kaynaklar) enflasyon düzeltmesine tabi tutulmuyor. Çünkü, bilançoda görünen parasal kıymete ait değer, bilanço tarihi itibarıyla o kıymetin satın alma gücünü de gösteriyor. Ancak, bilançoda görünen parasal olmayan kıymetlere (parasal olmayan varlıklar ve parasal olmayan kaynaklar) ait değerler, bilanço tarihi itibarıyla bu kıymetlerin satın alma gücünü gösteren değerler olmadığından, bilançonun enflasyonun etkilerinden arındırılmasını teminen parasal olmayan kıymetler enflasyon düzeltmesine tabi tutuluyor.
Enflasyon düzeltmesinde, bilançonun aktif ve pasifinde yer alan parasal olmayan kıymetlerin düzeltmeye esas değerleri belirlenen düzeltme katsayılarıyla çarpılıyor ve ortaya çıkan farkların net değeri dönem kar veya zararına ekleniyor.
Buna göre, enflasyon düzeltmesi;
1) Özkaynağı güçlü, parasal olmayan aktif varlığı daha düşük kalan işletmeler açısından gider yönlü – zarar artırıcı,
2) Parasal olmayan aktif varlıkları güçlü, finansmanını borçlanma ile yapan, özkaynağı düşük işletmeler (borçlu ve öz sermayesi zayıf) açısından ise, gelir yönlü – kar artırıcı
bir etkiye neden oluyor.
Diğer bir bakış açısıyla, öz kaynağını ağırlıklı olarak;
– Parasal kıymetlerde tutan mükelleflerde ilave gider yazma (kar azaltıcı/zarar artırıcı),
– Parasal olmayan kıymetlerde tutan mükelleflerde ise ilave gelir yazma (kar artırıcı/zarar azaltıcı)
durum ortaya çıkıyor.
Yani, 2024 hesap dönemi ilk geçici vergi döneminden itibaren, düzeltme farkları vergi hesabında dikkate alınacağından, enflasyon düzeltmesi; özkaynağı güçlü, parasal olmayan aktif varlığı daha düşük olan işletmelerde zarar artırıcı sonuç doğuracak, vergi matrahları fark kadar azalacak. Buna karşılık parasal olmayan aktif varlıkları güçlü, finansmanını borçlanma ile yapan, özkaynağı düşük işletmelerde ise, enflasyon düzeltmesi kar artırıcı sonuç doğuracak, vergi matrahlarını artıracak ve ilave vergi hesaplamaları gerekecek.
Ülkemizdeki sektörlerin durumu ne?
Ülkemizde bankacılık ve finans sektörü dışındaki şirketler yani reel sektör, genel olarak borçlu ve öz kaynak yönünden zayıf bir durumda. Bu da gösteriyor ki, enflasyon düzeltmesi, öz sermayesi güçlü bankacılık ve finans sektöründe gider (zarar) yönlü; borçlu ve öz sermayesi zayıf finans dışı reel sektör şirketlerinde ise gelir (kar) yönlü bir etki yaratacak. Bize göre, gelir etkisi gider etkisinden daha yüksek olacak. Konuya bu açıdan bakıldığında, enflasyon düzeltmesinin vergi gelirlerinde bir azalışa neden olacağını söylemek hemen hemen imkansız gibi bir şey.
Reel sektör 2024 ve 2025’de daha fazla vergi ödeyecek!
Evet, evet, tam olarak böyle olacak!
Öz kaynakları düşük, yatırımlarını yeni borçla finanse eden reel sektör, 2024 ve 2025 yıllarında enflasyon düzeltmesi nedeniyle, daha gerçekleşmemiş kazançları üzerinden vergi ödemek zorunda kalacaklar! Yani, enflasyon düzeltmesi, reel sektöre 2024 ve 2025 yıllarında ilave bir vergi maliyeti getirecek.
Buna karşılık, öz sermayesi güçlü olan bankacılık ve finans sektörü ise, 2024 ve 2025 yıllarında enflasyon düzeltmesinin yaratacağı gider etkisi nedeniyle daha az vergi ödeyecek!
2023’e EVET, 2024 ve 2025’e HAYIR!
Geldiğimiz noktada bilançolarda enflasyondan kaynaklı ciddi bir düzeltmeye ihtiyaç var. Hem de tahmin edilenin daha ötesinde. Bu nedenle, 2023 yılı enflasyon düzeltmesi vergisiz olarak yapılacağından, 2023 yılı enflasyon düzeltmesine EVET, reel sektöre ilave bir vergi maliyeti getirecek olması nedeniyle 2024 ve 2025 yıllarında yapılacak olan enflasyon düzeltmelerine ise HAYIR diyoruz.
İş dünyasının kafası karışık!
İş dünyasının, ilave bir vergi maliyeti getirecek olması nedeniyle 2024 ve 2025 yıllarında yapılacak enflasyon düzeltmesi konusunda kafası oldukça karışık. Hiç kimse enflasyon düzeltmesi nedeniyle daha gerçekleşmemiş kazançları üzerinden vergi ödemek istemiyor. Konuya buradan bakıldığında hiç de haksız değiller. Buna karşılık, bankacılık ve finans sektörü 2024 ve 2025 yıllarında enflasyon düzeltmesi nedeniyle daha az vergi ödeyecek. Bu da ister istemez reel sektörün haklı tepkisine ve serzenişlerine neden oluyor ve daha da olacak gibi görünüyor.
Şimdi birisi çıkıp, “bankacılık ve finans sektörü enflasyon düzeltmesi dışında bırakılsın” derse ne olacak? Bize göre, bu yaklaşım oldukça yanlış ve hatalı. Bu konuya daha hakkaniyetli bir çözüm bulunması şart. Gerçekleşmemiş değil, gerçekleşmiş kazançlar vergilendirilerek, bu haksız durum pekala önlenebilir.
Gayrimenkul sektöründe durum nasıl olacak?
2023 hesap dönemine ilişkin enflasyon düzeltmesi, vergi etkisi olmayacağı için gayrimenkul sektörünün lehine. Enflasyon düzeltmesine tâbi tutulan stoktaki konut ve ofisler ile diğer gayrimenkullerin elden çıkarılması halinde, bunlara ilişkin enflasyon düzeltme farkları aktif parasal olmayan varlıkların maliyetine ilave edileceği için, söz konusu kıymetlerini düzelten işletmelerin satıştan hesaplayacakları kar düzeltme yapılmamış duruma göre azalacak. Bu da, 2024 yılından itibaren yapılan satışlar açısından kar azaltıcı, vergi açısından matrah azaltıcı etki yapacak.
Ancak, 2024 yılında enflasyon düzeltmesi yapıldığı takdirde durum biraz değişiyor. Şöyle ki, bu şekilde değerleri düzeltilmiş konut ve ofisler ile diğer gayrimenkullerin 2024 hesap dönemi 1. geçici vergi döneminin sonuna kadar elden çıkarılmaması halinde, aktif varlıklar lehine oluşacak üç aylık enflasyon düzeltme farkları, ilave bir vergi matrahı oluşturacak.
Yani, gayrimenkul sektörü, 2023 hesap dönemi için enflasyon düzeltmesine tabi tuttukları konut, ofis ve diğer gayrimenkulleri 2024 hesap dönemi 1. geçici vergi döneminin sonuna kadar elden çıkarırsa, enflasyon düzeltmesi kar azaltıcı, vergi açısından matrah azaltıcı etki yapacak. Enflasyon düzeltmesine tabi tuttukları konut, ofis ve diğer gayrimenkulleri 2024 hesap dönemi 1. geçici vergi döneminin sonuna kadar elden çıkarmadıkları takdirde ise, üç aylık enflasyon düzeltme farkları, ilave bir vergi matrahı oluşturacak, bu da fazla vergi ödenmesine neden olacak.
Gayrimenkul sektörü de, enflasyon düzeltmesi nedeniyle henüz satmadıkları konut ve ofislerin gerçekleşmemiş karları üzerinden vergi ödeme durumu ile karşı karşıya kalacak gibi görünüyor.
Yatırımcılarda olumsuz etkileniyor!
Yatırım teşvik belgesi kapsamında yatırım yapan firma sayısı da her geçen gün artıyor. Yapılan yatırımlar sonucu şirketlerin 25’li hesap grubuna ait kalemlerinde, yani parasal olmayan kıymetlerinde artış oluyor. Parasal olmayan kıymetlerin artması ise enflasyon düzeltmesinde gelir etkisi yaratacağından, bu firmalar henüz yatırımdan kazanç elde etmeden bu kazancın vergisini her geçici vergi döneminde gelir beyan edip ödemek zorunda kalacaklar. Ayrıca, birçok firmanın indirimli kurumlar vergisini, her geçici vergi döneminde değil de, sadece kurumlar vergisi döneminde hesapladığı dikkate alındığında, önemli bir vergi avantajı olan indirimli kurumlar vergisi uygulaması cazibesini neredeyse kaybetmiş olacak.
Serbest meslek erbabı üvey evlat mı!
İlgili düzenlemeye göre, serbest meslek kazanç defteri tutan serbest meslek erbabı mükellefler enflasyon düzeltmesi yapamayacaklar. Ancak, bunlar amortismana tâbi iktisadi kıymetlerini, düzeltilmiş tutarları üzerinden amortismana tâbi tutabilecekler.
Serbest meslek erbabı neden enflasyon düzeltmesi yapmasın? Bunun mantığını anlamak mümkün değil. Artık serbest meslek erbabı ile şirketler ve ticari kazanç sahibi mükellefler arasındaki vergisel ayrımcılık kaldırılmalı. Yapılacak değişiklikle, YMM, SMMM, Avukat, Mimar, Mühendis gibi serbest meslek erbabına da enflasyon düzeltmesi yapma hakkı verilmeli.
Sonuç olarak;
Daha işin başındayken, enflasyon düzeltmesine ilişkin düzenlemenin gözden geçirilerek, bu ve benzeri sorunların çözümlenmesinde fayda var!
(Kaynak: Abdullah Tolu / Ekonomim.com | 25.10.2023)