DÖVİZE ENDEKSLİ HAKEDİŞLERDE VERGİ TEVKİFATI
Dr. İsmail PAMUK-Yeminli Mali Müşavir
Vergi hukukumuzda inşaat işleri; yıllara yaygın inşaatlar ve özel inşaatlar olarak ikili sınıflandırmaya tabi tutulmaktadır. Yıllara yaygın inşaat ve onarma işlerine ilişkin kanuni düzenlemeler Gelir Vergisi Kanunu’nun 42, 43 ve 44’üncü maddelerinde yapılmıştır. Zikredilen Kanunun 42’nci maddesi uyarınca, birden fazla takvim yılına sirayet eden inşaat (dekapaj işleri de inşaat işi sayılır) ve onarma işlerinde kar veya zarar işin bittiği yıl kati olarak tespit edilir ve tamamı o yılın geliri sayılarak, mezkur yıl beyannamesinde gösterilir. Madde hükmünden anlaşıldığı üzere, yıllara yaygın inşaat ve onarma işlerinden elde edilen gelirler, dönemsellik ilkesinden ayrılarak, işin bittiği yıl beyannamesiyle beyan edilmekte ve nihai olarak vergilendirilmektedir.
Yıllara yaygın inşaat işlerinden elde edilen gelirler, Gelir Vergisi Kanunu’nun mükerrer 120’nci maddesi uyarınca geçici vergiye tabi değildir. Diğer yandan Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 32’nci maddesine göre, kurumlar vergisi mükellefleri tarafından cari vergilendirme döneminin kurumlar vergisine mahsup edilmek üzere Gelir Vergisi Kanununda belirtilen esaslara göre ve cari dönemin kurumlar vergisi oranında geçici vergi ödenir. Bu itibarla, zikredilen işlerin kurumlar vergisi mükellefleri tarafından yapılması halinde de, elde edilen gelirler geçici vergi kapsamına girmemektedir.
Yıllara yaygın inşaat ve onarma işlerinden elde edilen gelirler geçici vergiye tabi olmamasına karşılık, bu işler nedeniyle avanslar dahil nakden veya hesaben ödenen istihkak bedelleri vergi tevkifatına tabidir. Gelir Vergisi Kanunu’nun 94’üncü ve Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 15’inci maddesi uyarınca, bu işleri ile ilgili olarak yapılan hakediş ödemeleri üzerinden % 3 tevkifat yapılması gerekmektedir.
Yıllara yaygın inşaat ve onarma işlerine ilişkin döviz üzerinden düzenlenen hakedişlerde, hakedişin onay tarihi veya fatura tarihi ile ödeme tarihi arasında lehe veya aleyhe kur farkı oluşabilmektedir. Oluşan bu kur farklarının tevkifat karşısındaki durumu ise tereddüt ortaya çıkarmaktadır.
İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü’nün 15/02/2018 tarihli ve 62030549-120[42-2014/228]-158888 sayılı özelgesinde, konuya ilişkin aşağıdaki hususlar belirtilmiştir.
-Tevkifatın, hakediş bedellerinin nakden veya hesaben ödendiği tarih itibariyle yapılması gerekmekte olup; hakediş ödemelerinin döviz cinsinden yapılması halinde ödenecek hakediş bedelleri üzerinden Kurumlar Vergisi Kanununun 15’inci maddesine göre yapılacak tevkifatın matrahı, ödemenin yapıldığı tarihteki döviz alış kuru dikkate alınarak hesaplanan TL karşılığı tutar olacaktır.
-Döviz üzerinden düzenlenen hakedişlerde, hakedişin onay tarihi veya fatura tarihi ile ödeme tarihi arasında kur artışından kaynaklanan fazla ödemeler yıllara sari inşaat işi ile ilgili olduğundan, istihkak tutarına dahil edilmesi ve bu kur farkları üzerinden de tevkifat yapılması gerekmektedir. Ayrıca yıllara sari inşaat işi dolayısıyla döviz cinsinden alınan avansların ve bedeli döviz ile belirlenen hizmetleri tedarik eden firmaların cari hesaplarının geçici vergi dönemi itibariyle değerlemesi sonucu oluşan kur farklarında herhangi bir ödeme söz konusu olmadığından tevkifat yapılmaması gerekmektedir. Ancak avans tarihi ile hakediş ödemesi için faturanın düzenlendiği tarih arasında oluşan kur farklarından tevkifat yapılması gerekmektedir.
-Hesaben ödeme gerçekleştikten sonra döviz kurunun düşmesi halinde hesaben ödeme tarihindeki kur esas alınarak hesaplanan tevkifat tutarı; işin bittiği dönem için verilen kurumlar vergisi beyannamesi üzerinde hesaplanan kurumlar vergisinden mahsup edileceğinden, söz konusu tevkifat tutarının düzeltilmesi veya iadesi söz konusu olmamaktadır.