Tebligat usulü 11.02.1959 tarihinde kabul edilen 7201 Sayılı Tebligat Kanunu ile belirlenmiştir. Zamanın değişmesi ile teknolojik gelişmeler ve dijital dönüşüm süreci tebligat usullerini de etkilemiş ve e-tebligat müessesesi doğmuştur.
E-tebligat uygulaması bazı kamu kurumları tarafından aktif olarak kullanılmaktadır. Uygulamaya tam geçiş tüm kamu kuruluşları için henüz sağlanmamıştır. Örneğin; Gelir idaresi e-tebligat sistemini 01.04.2016 tarihinden bu yana internet vergi dairesi üzerinden mükelleflere sunmaktadır.
Aslında, Kayıtlı Elektronik Posta 2011 yılında yayımlanan 6102 Sayılı TTK da aşağıda görüldüğü gibi açıklanmıştır.
Ayrıca, 13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun: kayıtlı elektronik postaya ilişkin hükümleri:
- 18 inci maddesinin üçüncü fıkrası: “Tacirler arasında, diğer tarafı temerrüde düşürmeye, sözleşmeyi feshe, sözleşmeden dönmeye ilişkin ihbarlar veya ihtarlar noter aracılığıyla, taahhütlü mektupla, telgrafla veya güvenli elektronik imza kullanılarak kayıtlı elektronik posta sistemi ile yapılır.”
- 1525 inci maddesinin ikinci fıkrası: “Kayıtlı elektronik posta sistemine, bu sistemle yapılacak işlemler ile bunların sonuçlarına, kayıtlı posta adresine sahip gerçek kişilere, işletmelere ve şirketlere, kayıtlı elektronik posta hizmet sağlayıcılarının hak ve yükümlülüklerine, yetkilendirilmelerine ve denetlenmelerine ilişkin usul ve esaslar Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu tarafından bir yönetmelikle düzenlenir. Yönetmelik bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren beş ay içinde yayımlanır.
Devamında Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumunca da Resmi Gazetede yayımlanan çeşitli tebliğ ve yönetmeliklerle Kayıtlı Elektronik Posta sistemine geçiş uygulaması açıklanmış ve uygulamalar kısmen başlamıştır. Lakin hem özel, hem de tüzel kişilikler için uygulamaya geçişte çalışmalar tamamlanmamıştır.
Kamu Kurumlarının tek bir e-tebligat sistemini kullanmaması ayrı zorluklara ve zaman kayıplarına yol açacak gibi görünüyor. Çok yakın tarihte Adalet Bakanlığı’ndan 06.12.2018 tarihinde e-tebligat yönetmeliği resmi gazetede yayımlanmış ve 01.01.2019 tarihinden itibaren yürürlüğe girmiştir.
Bu gelişmeye rağmen İcra dairelerince yapılan tebligat usulü İcra İflas Kanunu Madde 21’de belirlenen esaslar çerçevesinde devam etmektedir.
İcra dairelerince yapılacak tebliğler yazı ile ve Tebligat Kanunu hükümlerine göre olur.
İcra İflas Kanunu :
Madde 21 – (Değişik: 18/2/1965-538/13 md.)
İcra dairelerince yapılacak tebliğler yazı ile ve Tebligat Kanunu hükümlerine göre olur.
Bu tebliğler makbuz karşılığında doğrudan doğruya tevdi suretiyle de yapılabilir.
İlamda ve 38 inci maddeye göre ilam hükmünde sayılan belgelerle ipotek senedinde yazılı
olan adresi değiştiren alacaklı veya borçlu; keyfiyeti birbirlerine noter vasıtasıyla bildirmiş olmadıkça,tebligat aynı adrese yapılır ve bu adreste bulunmadığı takdirde Tebligat Kanununun 35 inci maddesi uygulanır.
Tebligat Kanunu :
Madde 35 – Kendisine veya adresine kanunun gösterdiği usullere göre tebliğ yapılmış
olan kimse, adresini değiştirirse, yenisini hemen tebliği yaptırmış olan kaza merciine bildirmeye
mecburdur. Bu takdirde bundan sonraki tebliğler bildirilen yeni adrese yapılır.
(Değişik fıkra: 11/1/2011-6099/9 md.) Adresini değiştiren kimse yenisini bildirmediği ve
adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresi de tespit edilemediği takdirde, tebliğ olunacak evrakın
bir nüshası eski adrese ait binanın kapısına asılır ve asılma tarihi tebliğ tarihi sayılır.
(Değişik: 19/3/2003-4829/11 md.) Bundan sonra eski adrese çıkarılan tebliğler muhataba
yapılmış sayılır.
–––––––––––––––––––
(1) 2/7/2018 tarihli ve 703 sayılı KHK’nin 32 nci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “adli, idari ve askeri”
ibaresi “adli ve idari” şeklinde değiştirilmiştir.
(Ek : 6/6/1985-3220/12 md.; Değişik fıkra: 11/1/2011-6099/9 md.) Daha önce tebligat
yapılmamış olsa bile, tüzel kişiler bakımından resmî kayıtlardaki adresleri esas alınır ve bu madde
hükümleri uygulanır.
(Ek fıkra: 11/1/2011-6099/9 md.) Daha önce yurt dışındaki adresine tebligat yapılmış
Türk vatandaşı, yurt dışı adresini değiştirir ve bunu tebliğ çıkaran mercie bildirmez, adres kayıt
sisteminden de yerleşim yeri adresi tespit edilemezse, bu kişinin yurt dışında daha önce tebligat
yapılan adresine Türkiye Büyükelçiliği veya Konsolosluğunca 25/a maddesine göre gönderilen
bildirimin adrese ulaştığının belgelendiği tarihten itibaren otuz gün sonra tebligat yapılmış sayılır.
Adres değişikliği, yukarıdaki fıkra gereğince alacaklı veya borçlu tarafından diğer tarafa
tebliğ olunduğu halde eski adrese tebligat yaptırarak Tebligat Kanununun 35 inci maddesinden
faydalanmış olan taraf bu suretle diğer tarafa verdiği bütün zararları yüzde 15 fazlasıyla ödemeye
mecbur olduğu gibi hakkında 343 üncü maddedeki ceza da uygulanır.
E-tebligat sisteminin kamu kuruluşları ile tüzel kişiler ve gerçek kişilerce ortak bir sistem üzerinden kullanılması daha faydalı olabilir. Yasal mevzuatta yeri olmasına rağmen farklı uygulamalar mevcuttur. Her kurumun farklı bir uygulama ile benzer sistemleri kullanması, kullanıcılar açısından zorluk ve zaman kaybı oluşturmakta, hem şirketlerin hem de şahısların zorluk yaşamaması adına uygulamada ortak bir yöntem olarak (KEP) Kayıtlı Elektronik Posta’nın tüm kurumlar tarafından etkin bir şekilde kullanılması elzemdir.