Doğal afetler zaman zaman yıkıcı olmakla birlikte, devleti yönetenleri ilave vergi almaya zorlamaktadır. Bunun en iyi örneklerini 1999 Gölcük depremiyle yaşadık ve ÖTV uygulaması geçici vergi olarak hayatımıza girdi ancak kalıcı hale geldi. Son olarak benzer bir uygulama ise bu sene başında 6 Şubat tarihinde Maraş-Hatay hattında yaşadığımız üzücü bir depremle yeniden gündeme geldi. Tanınmış olan indirim ve istisnaların bazılarına bir defaya mahsus ek vergi gelirken, motorlu taşıtlar vergisinin iki kez ödenmesi gibi depremin hasarlarının vergi tahsilatı yapmak suretiyle giderilmesi amaçlandı. Ancak bu ek düzenlemelerin en önemlisi mevcut uygulanan kurumlar vergisi oranını 5 puan nispetinde artırılmasıydı. Halihazırda genel oran %20’den %25’e yükseltilmişti. Ayrıca, ödenmemiş kamu borçlarının yapılandırma suretiyle taksitlendirilip ödenmesinin makul hale getirilmesi sağlandı.
İlave gelen vergilerin yanı sıra, ihracatçının bu ilave vergilerden zarar görmemesi amacıyla gelen ek vergilerin yanı sıra ihracatçıya indirim imkânı artırıldı. Hatırlatmak gerekirse 7351 sayılı Yasa ile 01 Ocak 2022 tarihi itibariyle ihracatçı ve imalatçı vasfındaki firmaların bu faaliyetleriyle sınırlı olmak üzere kurumlar vergisi üzerinden 1 puanlık indirim hakkı tanınmıştı. Bu indirim deprem nedeniyle çıkan düzenlemelerden önce basitçe örnek vermek gerekirse % 20 olan kurumlar vergisinin %19 olarak uygulanması suretiyle tezahür ediyordu.
Yapılan ek düzenlemeler ile ihracatçıları ve imalatçıları korumak amacıyla kurumlar vergisi oranındaki 5 puanlık artışın etkisinin elimine edilmeye çalışıldığı anlaşılmaktadır. Bu suretle 7456 sayılı yasa ile ihracat ve imalat kazançlarıyla sınırlı olmak üzere kurumlar vergisi oranında 1 puanlık indirim 5 puan olarak uygulanmaya başlamıştır. Bu konuda okuduğunuz gazetede meslektaşım Yeminli Mali Müşavir Sayın Mustafa AK tarafından uygulama örnekleri detaylıca açıklanmıştır.(1)
İhraç kayıtlı satışların akıbeti?
Bu yazımızda vurgulamak istediğimiz ise ihraç kayıtlı satışların akıbetinin açıklığa kavuşturulmasıdır. Çünkü, söz konusu bahsettiğimiz 5 puanlık indirimden ihracat faaliyetinden kaynaklı kazançları hangi firmanın elde ettiği meselesi burada önem kazanmaktadır.
Bilindiği üzere imalatçı olan bazı firmalar ürettiği malları bazen (1) grup şirketi veya iştiraki olan (ilişkili taraf) dış ticaret şirketleri üzerinden zaman zaman (2) dış ticaret sermaye şirketleri (DTSŞ) veya (3) ihracat bağlantısını kuran başka bir satış pazarlama firmasına satmak suretiyle yurtdışına ihracat yapmaktadırlar. Bu alternatiflere bakacak olursak;
- Kendi grup şirketi veya iştirakine (ilişkili taraf diyebiliriz) satış yapan imalatçı olanlar genellikle bunu KDV iadesini hızlandırmak için kurguladıklarından, kar planlamasını transfer fiyatlandırmasına göre belirleyerek yaptıklarını biliyoruz. Burada grup içi şirket ve iştirak olduğundan vergi planlaması kapsamında grup içinde kalması sebebiyle sorun teşkil etmeyebilir.
- Dış ticaret sermaye şirketleri ile yapılan işlemleri değerlendirecek olursak; ihracatçı şirketlerin özellikle kobilerin kaynak sorunu sebebiyle dış ticaret uzmanı çalıştıramadıkları veya tercih etmedikleri gözlenmektedir. Bunun yerine çok sayıda uzmanın çalıştığı ve işlerin hızlıca sonuçlandırıldığı profesyonel Dış Ticaret Sermaye Şirketleri (DTSŞ) ile çalışmayı tercih ettikleri aşikardır. Bu nedenle ihraç kayıtlı satış ile kobi veya kobi dışı şirketler DTSŞ’leri tercih etmeleri halinde de ihracatçı olarak kabul edilmektedir. Ancak ihracatı yapan son firma DTSŞ olarak kabul edilmektedir.
- DTSŞ’leri kullanmayan ama satış pazarlama olarak doğrudan ihracat bağlantısı yapan şirketlere mal satan imalatçı ihracatçı şirketlerinde yaptığı satıştan dolayı ihraç kayıtlı teslim yapabilmektedirler. Burada da ihracatı yapan son firma bu işleme aracılık yapan firma olarak kabul edilmektedir.
Yukarıda saydığımız hususlarda ilki dışındaki durumlarda imalatçı ihracatçı olup, kendisinin doğrudan ihracat yapmadığı ancak ihraç kayıtlı satış yapması halinde vergi planlaması yapması mümkün bulunmamaktadır.
15.07.2023 tarihli 32249 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 7456 sayılı Yasa’nın 21’innci maddesi ile Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 32. maddesinin 7 fıkrası ile 5 puanlık Kurumlar Vergisi Oranındaki indirimden münhasıran ihracat yapanların faydalanacağı belirlenmiştir.
Yukarıda saydığımız hususlara bağlı olarak ihraç kayıtlı satışı yapan esas imalatçı ve ihracatçı işletmelerin bu konuda bu indirimden yararlanamadığı açıktır. Bu hususda İdarenin tıpkı gümrük rejimindeki menşei takibi gibi ihracatı esas yapan işletmenin söz konusu uygulamadan faydalanmasını sağlayacak mekanizmayı kurması adil olacaktır. Benzer uygulamaların Eximbank kredilerinin kullanımında bir muvafakatname ile çözüldüğü de göz önüne alındığında bu hususun birkez daha gözden geçirilmesinde fayda görüyoruz.
(Kaynak: Bülent Görer / Ekonomim.com | 18.10.2023)