Günümüzde tüm dünya ülke ekonomilerinde önemli bir yere sahip olan, anonim şirketler yönetim kurulunca temsil edilir ve yönetilir. Yönetim kurulu, üyeleri arasından bir başkan ve bulunmadığı zamanlarda ona vekâlet etmek üzere en az bir başkan vekili seçer. Esas sözleşmede, başkanın ve başkan vekilinin genel kurul tarafından seçilmesi ön görülebilir. Şirketin yönetimi üyeler arasında taksim edilebilir. Yönetim kurulu işlerin gidişatını izlemek, kendisine sunulacak konularda rapor hazırlamak, kararlarını uygulatmak veya iç denetim amacıyla içlerinde yönetim kurulu üyelerinin de bulunabileceği komiteler ve komisyonlar kurabilir.
Yönetim kurulu başkanı ve üyelerinin yaptıkları bu hizmetlerinin karşılığı olarak, Türk Ticaret Kanunu’nun 394’üncü maddesinde görüleceği üzere, “Yönetim kurulu üyelerine, tutarı esas sözleşmeyle veya genel kurul kararıyla belirlenmiş olmak şartıyla huzur hakkı, ücret, ikramiye, prim veya yıllık kardan pay ödenebilir.’’
Gazetenizde 6 Nisan 2023 tarihinde anonim şirket yönetim kurulu başkanı ve üyelerine sağlanacak huzur hakkı miktarı ve diğer imkânlar ve vergilenmesi üzerinde durmuştuk. Bu gün yazımızda yönetim kurulunun görevleri üzerinde duracağız. Huzur hakkı ve diğer ödemeleri belirlemede bu görevleri ve şirket için önemini bilmenin yararlı olacağı düşünülmüştür.
Yönetim kurulu üyelerinin görevleri
Türk Ticaret Kanunu’nun 374’üncü maddesinde yönetim kurulunun görevleri genel olarak belirtildikten sonra 375’nci maddede devredilemez görev ve yetkiler hükme bağlanmıştır.
374’üncü maddeye göre, yönetim kurulu ve kendisine bırakılan alanda yönetim, kanun ve esas sözleşme uyarınca genel kurulun yetkisinde bırakılmış bulunanlar dışında, şirketin işletme konusunun gerçekleştirilmesi için gerekli olan her çeşit iş ve işlemler hakkında karar almaya yetkilidir. Alınan kararların uygulanmasının sağlanması ve üst kontrolü da yönetim kuruluna aittir.
Devredilemez görev ve yetkiler
Yönetim kurulunun devredilemez görev ve yetkileri Kanun’un 375’inci maddesinde sayılmıştır. Devredilemez bu görev ve yetkiler;
1) Şirketin üst düzeyde yönetimi ve bunlarla ilgili talimatların verilmesi,
2) Şirketin yönetim teşkilatının belirlenmesi,
3) Muhasebe, finans denetimi ve şirketin yönetiminin gerektirdiği ölçüde finansal planlama için gerekli düzenin kurulması,
4) Müdürlerin ve aynı işleve sahip kişiler ile imza yetkisini haiz bulunanların atanmaları ve görevden alınmaları,
5) Yönetimle görevli kişilerin, özellikle kanunlara, esas sözleşmeye, iç yönergelere ve yönetim kurulunun yazılı talimatlarına uygun hareket edip etmediklerinin üst gözetimi,
6) Pay, yönetim kurulu karar ve genel kurul toplantı ve müzakere defterlerinin tutulması, yıllık faaliyet raporunun ve kurumsal yönetim açıklamasının düzenlenmesi ve genel kurula sunulması, genel kurul toplantılarının hazırlanması ve genel kurul kararlarını yürütülmesi.
7) Borca batıklık durumunun varlığı halinde mahkemeye başvurulması.
Yukarıdaki görevlerin gereği gibi yürütülmesi yönetim kurulunun çalışmalarına önemli ölçüde bağlıdır. Olağanüstü olumsuz gelişmeler dolayısıyla şirketin faaliyetini sürdürebilmesi ve yaşayabilirliği tehlikeye düşebilir. Bu durumda gerekli tedbirlerin alınması, şirket genel kurulunun durumdan haberdar edilmesi ve alınabilecek önlemlerin genel kurula sunulması yönetim kurulunun görevidir.
TTK’nın 376’ncı madde belirtilen, aşağıda açıklanan durum gerçekleşmişse iflas veya konkordato talebi dahi gündeme gelebilir.
Sermayenin kaybı, borca batıklık durumu ve yönetim kurulunun yükümlülüğü
Türk Ticaret Kanunu’nun 376’uncı maddesinde şirketlerin zor durum halleri düzenlenmiştir. Sermaye kaybı ve şirketin yükümlülüklerini yerine getireme hale gelme durumlarında yönetim kurulunun yapması gerekenler belirlenmiştir. Başlıcaları şöyledir:
1- Son yıllık bilançodan, sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının yarısının zarar sebebiyle karşılıksız kaldığı anlaşılırsa, yönetim kurulu, genel kurulu hemen toplantıya çağırır ve bu genel kurula uygun gördüğü iyileştirici önlemleri sunar.
2- Son yıllık bilançoya göre, sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının üçte ikisinin zarar sebebiyle karşılıksız kaldığı anlaşıldığı takdirde, derhal toplantıya çağrılan genel kurul, sermayenin üçte biri ile yetinme veya sermayenin tamamlanmasına karar vermediği takdirde şirket kendiliğinden sona erer.
3- Şirketin borca batık durumda bulunduğu şüphesini uyandıran işaretler varsa, yönetim kurulu, aktiflerin hem işletmenin devamlılığı esasına göre hem de muhtemel satış fiyatları üzerinden bir ara bilanço çıkartır. Bu bilançodan aktiflerin, şirket alacaklılarının alacaklarını karşılamaya yetmediğinin anlaşılması halinde, yönetim kurulu, bu durumu şirket merkezinin bulunduğu yer asliye ticaret mahkemesine bildirir ve şirketin iflasını ister. Meğer ki, iflas kararının verilmesinden önce, şirketin açığını karşılayacak ve borca batık durumunu ortadan kaldıracak tutardaki şirket borçlarının alacaklıları, alacaklarının sırasının diğer tüm alacaklıların sırasından sonraki sıraya konulmasını yazılı olarak kabul etmiş ve bu beyanın veya sözleşmenin yerindeliği, gerçekliği ve geçerliliği, yönetim kurulu tarafından iflas isteminin bildirileceği mahkemece atanan bilirkişilerce doğrulanmış olsun. Aksi halde mahkemeye bilirkişi incelemesi için yapılmış başvuru, iflas bildirimi olarak kabul olunur.
Konkordato seçeneği
Yukarıda ki paragrafta açıklanan iflas durumu söz konusu ise yönetim kuruluna, konkordato yoluna gitme seçeneği TTK’nın 377’nci maddesi ile tanınmıştır. Bu durumda, “Yönetim kurulu (veya herhangi bir alacaklı), 376’ncı maddenin üçüncü fıkrası uyarınca yapacağı iflas talebiyle birlikte veya bu kapsamda yapılan iflas yargılaması sırasında 2004 sayılı Kanunun 285. inci ve devamı maddeleri uyarınca konkordato da talep edilebilir.’’
MALİ HAKLAR
– Huzur hakkı
Türk Ticaret Kanunu’nda (TTK) açık bir şekilde tanımlanmamış olmakla beraber huzur hakkı, anonim şirketin temsili ve idaresi görevinin yerine getirilmesi karşılığında aldıkları paradır. Yönetim kurulu başkan ve üyelerinin bu sıfatları nedeniyle alabilecekleri paralar TTK 394.ncü maddede belirtilmiştir. Buna göre sağlanacak maddi imkânlar; huzur hakkı, ücret, ikramiye, prim ve yıllık kardan pay olmak üzere beş türlü ödemedir. Bunların biri birkaçı veya hepsi ana sözleşme veya genel kurul kararıyla ödenebilir. En sık görülen uygulama huzur hakkı verilmesi şeklindedir. Toplantı başına veya aylık ödemeler söz konusudur.
Limited şirketin temsili ve işlerin yürütülmesi ile görevli müdür veya müdürler kurulu üyelerine bu görevleri dolayısıyla huzur hakkı ödenebilir. (TTK madde 622,623.)
– Ödenebilecek diğer gelir unsurları
Yönetim kurulu üyelerine yukarıda belirtildiği gibi huzur hakkı dahil, beş tür ödeme yapılabilmektedir.
- I) Ücret, yönetim kurulunun toplantı sayısına bağlı olmaksızın hizmet sözleşmesi çerçevesinde yapılan ödemelerdir. İşçi –işveren ilişkisi kapsamında değerlendirilir.
- II) Primler, şirketin daha iyi yönetilmesini sağlamak amacıyla verilebilir. Üyeleri teşvik etmek amaçlanır. Şirketin üstün başarı sağlaması hedeftir. Ana sözleşme veya genel kurul kararına bağlı olarak verilebilir.
III) İkramiye, yönetim kurulu üyelerinin gösterdikleri üstün başarıyı ödüllendirmek amacıyla, şirket ortaklarının memnuniyet ve takdirlerini belirtmek amaçlanır. Yine sözleşmede hüküm bulunması veya genel kurul kararı olması gerekir.
- IV) Yıllık kardan pay verilmesi, yönetim kurulu üyelerine ortaklık kazancından pay verilmesi de sık rastlanana bir uygulamadır. Teşvik unsuru olarak yararlı sayılan uygulamalardandır.
(Kaynak: Akif Akarca, Dr.Mehmet Şafak / Ekonomim.com | 20.07.2023)