Kurumlar Vergisi’nde geçerli olmayan indirimler / Veysi Seviğ

Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 11’inci maddesi uyarınca aşağıda yer alan indirimler “Kanunen kabul edilmemektedir” şöyle ki;

a) Öz sermaye üzerinden ödenen veya hesaplanan faizler,

b) Örtülü sermaye üzerinden ödenen veya hesaplanan faiz, kur farkları ve benzeri giderler,

c) Transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü olarak dağıtılan kazançlar,

ç) Her ne şekilde ve ne isimle olursa olsun ayrılan yedek akçeler (Türk Ticaret Kanunu’na, kurumların kuruluş kanunlarına, Cumhurbaşkanlığı kararnamelerine, tüzüklerine, ana statülerine veya sözleşmelerine göre safi kazançlardan ayırdıkları tüm yedek akçeler ile Bankacılık Kanunu’na göre bankaların ayırdıkları genel karşılıklar dahil)

d) Kurumlar Vergisi Kanunu’na göre hesaplanan kurumlar vergisi ile her türlü para cezaları, vergi cezaları, Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre ödenen cezalar, gecikme zamları ve faizleri ile Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre ödenen gecikme faizleri,

e) Kanunlarla veya kanunların verdiği yetkiye dayanılarak tespit edilen hadler saklı kalmak kaydıyla menkul kıymetlerin itibari değerlerinin altında ihracından doğan zararlar ile bu menkul kıymetlere ilişkin olarak ödenen komisyonlar ve benzeri her türlü giderler,

f) Kiralama yoluyla edinilen ve işletmede kayıtlı olan; yat, kotra, tekne, sürat teknesi gibi motorlu deniz taşıtları ile uçak, helikopter gibi hava taşıtlarından işletmenin esas faaliyet konusu ile ilgili olmayanların giderleri ve amortismanları,

g) Sözleşmelerde ceza şartı olarak konulan teminatlar hariç olmak üzere kurumun kendisinin, ortaklarının, yöneticilerinin ve çalışmalarının suçlarından doğan maddi ve manevi zarar tazminat giderleri,

h) Basın yoluyla işlenen fiillerden veya radyo ve televizyon yayınlarından doğacak maddi ve manevi zararlardan dolayı ödenen tazminat giderleri,

ı) Her türlü alkol ve alkollü içkiler ile tütün ve tütün mamullerine ait ilan ve reklam giderlerinin %50’si (Cumhurbaşkanı bu oranı %100’e kadar artırmaya veya sıfıra kadar indirmeye yetkilidir.),

i) Kredi kuruluşları, fmansal kuruluşlar, finansal kiralama faktöring ve finansman şirketleri dışında kullanılan yabancı kaynakları, öz kaynaklarını aşan işletmelerde, aşan kısma münhasır (sınırlandırılmış) olmak üzere, yatırımın maliyetine eklenenler hariç, işletmelerde kullanılan yabancı kaynaklara ilişkin faiz, komisyon, vade farkı, kar payı, kur farkı ve benzeri adlar altında yapılan gider ve maliyet unsurları toplamının %10’unu aşmamak üzere Cumhurbaşkanınca kararlaştırılan kısmı (Belirlenecek oranı sektörler itibarıyla farklılaştırmaya Cumhurbaşkanı, bu bendin uygulamasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.)

Yasal düzenleme gereği “Kurumların, ortaklarından veya ortaklarla ilişkili olan kişilerden doğrudan veya dolaylı olarak temin ederek işletmede kullandıkları borçların, hesap dönemi içinde herhangi bir tarihte kurumun öz sermayesinin üç katını aşan kısmı, ilgili hesap dönemi için örtülü sermaye sayılmaktadır.”

Yukarıda belirtilen karşılaştırma sırasında sadece ilişkili şirketlere finansman temin eden kredi şirketlerinden yapılan borçlanmalar hariç olmak üzere; ana faaliyet konusuna uygun olarak faaliyette bulunan ve ortak veya ortakla ilişkili kişi sayılan banka veya benzeri kredi kurumlarından yapılan borçlanmalar %50 oranında dikkate alınmaktadır (Kurumlar Vergisi Kanunu Md. 12)

Bu maddenin uygulanmasında;

a) Ortakla ilişkili kişi; ortağın doğrudan veya dolaylı olarak en az %10 oranında ortağı olduğu veya en az bu oranda oy veya kar payı hakkına sahip olduğu bir kurumu ya da doğrudan veya dolaylı olarak, ortağın veya ortakla ilişkili bu kurumun sermayesinin oy veya kar payı hakkında sahip hisselerinin en az %10 (yüzde on)’unu elinde bulunduran bir gerçek kişi veya kurumu,

b) Öz sermaye kurumun Vergi Usul Kanunu uyarınca tespit edilmiş dönem başındaki öz sermayesini,

ifade eder.

Kurumların İstanbul Menkul Kıymetler Borsası’nda işlem gören hisselerinin edinilmesi durumunda, söz konusu hisse nedeniyle ortak edinilmesi durumunda, söz konusu hisse nedeniyle ortak veya ortakla ilişkili kişi sayılanlardan temin edilen borçlanmalara en az yüzde on (%10) ortaklık payı aranır.

Yukarıda belirtilen oranlar borç veren ortaklar ve ortakların ilişkide bulunduğu kişiler için topluca dikkate alınır.

Aşağıda sayılan borçlanmalar örtülü sermaye sayılmaz:

a) Kurumun ortaklarının veya ortaklarla ilişkili kişilerin sağladığı gayrinakdi teminatlar karşılığında üçüncü kişilerden yapılan borçlanmalar,

b) Kurumların iştiraklerinin, ortaklarının veya ortaklarla ilişkili kişilerin, banka ve finansman kurumlarından ya da sermaye piyasalarından temin ederek aynı şartlarla kısmen veya tamamen kullandırdığı borçlanmalar,

c) Bankacılık Kanunu’na göre faaliyette bulunan bankalar tarafından yapılan borçlanmalar,

ç) Finansal Kiralama Kanunu kapsamında faaliyet gösteren finansal kiralama şirketleri “90 sayılı Ödünç Para Verme İşleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname” kapsamında faaliyet gösteren finansman ve faktöring şirketleri ile ipotek finansman kuruluşlarının bu faaliyetleriyle ilgili olarak ortak veya ortakla ilişkili sayılı bankalardan yaptıkları borçlanmalar,

Ayrıca;

Örtülü sermaye üzerinden kur farkı hariç, faiz ve benzeri ödemeler veya hesaplanan tutarlar, gelir ve kurumlar vergisi kanunlarının uygulamasında gerek borç alan gerekse borç veren nezdinde, örtülü sermaye şartlarının gerçekleştiği hesap döneminin son günü itibarıyla dağıtılmış kâr payı veya dar mükellefler için ana merkeze aktarılan tutar sayılır. Daha önce yapılan vergilendirme işlemleri, tam mükellef kurumlar nezdinde yapılacak düzeltmede, örtülü sermayeye ilişkin farklarını da kapsayacak şekilde taraf olan mükellefler nezdinde buna göre düzeltilir. Ancak bu düzeltmenin yapılması için örtülü sermaye kullanan kurum adına tarh edilen vergilerin kesinleşmiş ve ödenmemiş olması zorunludur.

Veysi Seviğ / Bize Göre

Dünya Gazetesi – 22.03.2021

About Author

Comments are closed.