Yeni Yıl Geliyor: “İşletmelere Hediye Gerek”

Yılbaşı yaklaşıyor. Biz de yazımıza bu vesile ile tüm okurlarımıza mutlu, sağlıklı, huzurlu ve varlıklı bir yılı şimdiden dileyerek başlayalım. Umarın önümüzdeki yıl ve sonrası, pandeminin sona erdiği, herkesin sağlıklı olduğu, hukukun egemen olduğu, adil bir vergi sistemine ulaşıldığı, haksızlıkların yok olduğu, hak ve özgürlükler rahatça ve sınırlamalar olmaksızın kullanılarak insan onuruyla bağdaşır yaşamların hâkim olduğu ve herkesin hukuk güvenliği içinde yaşadığı yıllar olur.

Sosyal medyada dolaşan espri, karikatür ve temennilerden toplumun 2021’in gelişinden çok 2020’nin gidişine sevindiği anlaşılıyor. Evet, umarım depremlerle, felaketlerle, salgınlarla dolu 2020 gibi kötü bir yılı tekrar yaşamayız.

Yılsonu işletmeler için de pek çok yükümlülükler getirmektedir. İzleyen yılın defterleri açılacak, envanter çalışmaları yapılacak, stoklar ve depolar da sayımlar yapılacak, mutabakatlar sağlanacak, bilanço ve kâr-zarar tespitine yönelik çalışmalara başlanılacak ve benzeri pek çok çalışmalar yapılacak. Her yılbaşı, aynı zamanda işletmeleri kara kara düşündüren maliyet artışlarını da içermektedir. Her şeyden asgari ücret artmaktadır, vergiler artmaktadır. Vergi sisteminin dolaylı vergilere yüklenmesi, maliyetleri de yakından ilgilendiren bir konu olarak karşımıza çıkmaktadır. Döviz kurlarındaki değişim belirsizliği de bütçe hazırlanmasında birçok işletme için başlıca problem.

Üstelik 2021, pandemi süreci altında geçen 2020’nin işletmelere yüklediği yüklerin taşındığı bir yıl olacaktır. Pek çok işletme halen kapalıdır. Ancak kapalı olmalarına rağmen sabit maliyetleri işlemeye devam etmektedir. Zor durum içinde olmalarına rağmen onlar için mücbir sebep de ilan edilmemiştir. 2020’nin kredi borçları da 2021’in sırtındadır.

Yetmediği gibi vergi ve SGK borçlarını yapılandıranlar, yapılandırılan borçlara ilişkin taksitleri de ödemek zorundadırlar.

Bu arada Resmi Gazete’de gelecek yıl uygulanacak vergilere ilişkin had, istisna tutarları, oranlar, tarifeler önümüzdeki günlerde peş peşe yayınlanacaktır, Şimdilik olumsuz beklenti, bu yüklerin en az %9,11 artacağı yönündedir. Bu arada, 2015 yılına ilişkin vergiye ilişkin defter, kayıt veya belgelerinde sıkıntıları olanlar da yılbaşını her halde ayrı bir mutlulukla kutlayacaklardır. Çünkü 2015 yılına ilişkin tarh zamanaşımı süresi 31.12.2020 günü dolmaktadır. Önümüzdeki günlerde, 31.12.2020 akşamına bir kadar tebligat olmazsa, kurtardılar demektir.

Ancak İdare’de 2011 yılı vergilerini zamanaşımına uğratmamak için bu konuda kendince tedbirler almaktadır. İnceleme elemanları, tamamlayamadıkları incelemeler ile ilgili dosyaların vergi dairelerince takdir komisyonlarına sevkini sağlamaktadırlar. Bilindiği gibi, takdir komisyonuna sevk halinde zamanaşımı süresi, bir yıla kadar uzamaktadır. Bu uzayan süre içerisinde inceleme elemanları raporlarını tamamlayıp takdir komisyonlarına done olarak vermekte ve cezalı tarhiyatlar bu şekilde oluşan takdir komisyonu kararlarına dayalı olarak yapılmaktadır. Ancak bu yolun, kanunun dolanılması anlamına geldiği açıktır. Başlamış bir incelemenin takdir komisyonu kararı ile sonuçlanması bana göre mümkün değildir. Hele takdir komisyonu kararları ile KDV indirimlerinin reddi yoluyla tarhiyat yapılması hiç mümkün değildir. Ne var ki bu yöndeki yargısal anlayış değişmiş, bütün bu şekildeki tarhiyatlar artık hukuka uygun görülmeye başlamıştır.

31.12.2015 öncesinde tahakkuk edip de tahsil zamanaşımı süresinde tahsil edilemeyen alacaklar da, 31.12.2020’de zamanaşımına uğrayacaktır. Ancak tahsil zamanaşımı süresini kesen sebepler 6183 sayılı Kanunda hazine lehine o kadar geniş düzenlenmiştir, süre kolay kolay dolmamaktadır. Süreyi kesen önemli bir sebep de kısmi ödemedir. Zamanaşımı süresinde yapılabilecek küçük de olsa kısmi bir ödeme, geri kalan borç için zamanaşımı süresini tekrar beş yıla çıkartmaktadır.

İdare veya işgüzar memurlar, hazine alacağını zamanaşımına uğratmamak için, borcu zamanaşımına uğrayacak borçlular adına küçük küçük ödemeler yapmaktadırlar. Ancak alacaklı tarafın Kanundan iyiniyetli olmayan şekilde yararlanmasını ifade eden bu davranış yargı anlayışında doğal olarak kabul görmemektedir (Danıştay 3. Dairesi E.2010/4340 K.2012/3047 sayı ve 25.9.2012 tarihli Kararı). Ancak yeni bir ihtilafta aksi yönde karar çıkması da beni şaşırtmaz.

Yılbaşında herkesin birbirine hediye vermesi bir gelenektir. Diyorum ki Hazine ve Maliye Bakanlığı da işletmelere bu yıl hediye dağıtsa, ne güzel olur. Benim hediye önerilerim; bu yıl vergi zam ve harçlara kanunlarda yazılı yetki kullanılarak zam yapılmaması, kapalı işletmelerin mücbir sebep içerisine alınması, yapılandırmada vadelerin ödemesiz dönem oluşturularak ertelenmesi, ihtilaflı borçların da yapılandırılmaya dahil edilmesi, işletme hesabı esasında olanların da kira yardımı kapsamına alınması.

(Kaynak: Bumin Doğrusöz / Dünya Gazetesi | 24.12.2020)

About Author

Comments are closed.