Vergi yüküne karşı direnç / Deniz Türker

Bir arada yaşayarak toplum oluşturanların örgütlü aygıtı olan devlet; harcamalarını karşılamak üzere kanun koyarak, kendisini oluşturanlardan zorla vergi alır. Vergileri ödemekle yükümlü olan gerçek kişiler (bireyler ve vatandaşlar) ile tüzel kişiler (şirketler, kurumlar, kuruluşlar, dernekler, vakıflar ve benzerleri) vergi yükümlüsü olarak tanımlanırlar.

Vergi yükümlüleri, mensubu oldukları devletin gelir kaynakları içinde en önemli ve en sağlıklı gelir türü olan vergileri ödemeye karşı direnç gösterirler. Vergiye karşı direnç, vergi kaçırmak, vergiden kaçınmak amacıyla sivil itaatsizlikten ayaklanmaya(1) kadar uzanan çeşitli şekillerde ortaya çıkmaktadır. Vergiye karşı direnç, başka bir değişle, vergiye karşı koymadır.

Yaşadığımız dijital çağın koşulları, vergi uygulamalarını basit bir tahakkuku ve tahsil etme işlemi olmaktan çıkarmış, gerek vergi politikası ve vergi tekniği olarak gerek vergilerin uygulaması olarak psikolojik ve sosyolojik olarak birçok karışık ve zorluk içeren sorunlara neden olmaktadır. Bu durum vergi yükümlülerinin, vergi ödevlerini ve sorumluluklarını yerine getirmeleri ile vergiye karşı koymaları büyük oranlarda artırmıştır. Vergi kayıp ve kaçaklarının yanı sıra vergilerin zamanında ödenmemesi ya da hiç ödenmemesi nedeniyle vergi kayıpları yüksek miktarlarda olmaktadır.

Vergi kayıp ve kaçaklarının önemli nedenlerinden biri kayıtdışı bırakılan ekonomik faaliyetlerden kaynaklanmaktadır. Kayıtdışı ekonomi faaliyetleri, kanunen suç sayılan faaliyetlerden, gerçek miktar ve bedellerinin altında kayıtlara alınan veya hiç alınmayan faaliyetlerin kayda alınmayanlarından ve hukuki düzenlemelerdeki eksiklik nedeniyle belge düzenlenmesi mecburi olmayan faaliyetlerden oluşur.(2)

Vergiye karşı direnç yöntemlerinden biri de vergiden kaçınmadır. Başka bir değişle vergi avantajları bilinen ve vergi planlamasının kapsamını oluşturan “vergiden kaçınma” olgusu, vergi kanunlarında düzenlenmiş ve uygulanmaları uygun bulunan verginin ödenmesini geciktiren ve/veya ortadan kaldıran hükümlere dayanmaktadır.

Bu faaliyetlerin neden olduğu vergi kayıp ve kaçaklarını azaltmak ve kayıtdışı ile mücadele etmek için vergi hukukunda koruyucu müesseseler geliştirilmiştir. Bu müesseselerin bazıları otomatik denetleme işlevine sahip vergi güvenlik önlemleri şeklinde olmakta, bazıları da insan faktöründen yararlanarak yoklamadan vergi incelemesine kadar uzanan vergi denetimi ile gerçekleştirilmektedir. Ancak vergi kaçınmada vergi kaybı hukuki olarak kabul edilmektedir. Buna rağmen bu yöntemin bugünlerde Kızılay üzerinde gerçekleştirilen hukuki istismar uygulamalara rastlanılmaktadır.

———————————————-

[1] Osmanlı İmparatorluğu’nda yaşanan Celali İsyanları’nın çıkış nedeni vergiye karşı gösterilen tepkidir.

[2] Emin ÖZDEMİR “Kayıtdışı Ekonomi ve Alınması Gereken Önlemler” Vergi Sorunları Dergisi, Sayı 73, Temmuz-Ağustos 1994, s. 7

 

Hürses I 02.02.2020

About Author

Comments are closed.