Hollanda Vergi Kanunlarında Yapılan Son Değişiklikler / Ramazan Biçer

 

Hollanda Senatosu, 18 Aralık 2018 tarihinde 2019 yılı için vergi konularındaki değişiklikleri içeren kanun teklifini kabul etmiştir. Söz konusu kanun ile getirilen vergi düzenlemelerinin önemli bir kısmı 1 Ocak 2019 tarihinden itibaren yürürlüğe girmiştir. Bazı düzenlemeler ise daha sonraki tarihlerde yürürlüğe girecektir.

Söz konusu vergisel değişikliklere ilişkin açıklamaları yazımın ilerleyen bölümlerinde bulabilirsiniz.

Kurumlar Vergisi Oranı

Yapılan yasal değişiklik ile Hollanda’da kurumlar vergisi oranı kademeli olarak azaltılacaktır. Buna göre, kurumlar vergisi oranları yılar itibariyle aşağıdaki gibi uygulanacaktır.

Yukarıdaki tablodan da görüleceği üzere, 2019 yılında da 200.000 Euro’nun üzerindeki kurum kazançları %25 oranından vergilendirilmeye devam edecektir.

Stopaj Vergisi

“Avrupa Birliği Ana Şirket–İştirak Direktifi (EU Parent-Subsidiary Directive)” kapsamında Hollanda’da mukim iştirakler tarafından AB’de mukim ana şirketlere yapılan kar dağıtımında stopaj vergisi uygulanmamaktadır. Ayrıca, 1 Ocak 2018 itibariyle Hollanda’nın vergi anlaşması imzaladığı Türkiye gibi ülkelerde mukim ana şirketlere yapılan kar dağıtımında da stopaj uygulanmamaktadır.

Bu uygulamadan yararlanabilmek için;

  • AB dışındaki üçüncü bir ülkede mukim şirketin ana şirket olması ve
  • bu şirketin Hollanda’daki şirketin hisselerinin en az %25’ini elinde bulundurması şeklindeki şartların karşılanması gerekmektedir.

Vergi kanunlarında yapılması öngörülen değişiklikler çerçevesinde 2020 yılı itibariyle Hollandalı bir şirket tarafından gerçek kişi ortaklara yapılan temettü dağıtımı üzerinden alınan stopaj vergisinin de kaldırılması planlanmaktaydı. Ancak, 15 Ekim 2018’de Hollanda Maliye Bakanı tarafından hükumete iletilen resmi yazı uyarınca stopaj vergisinin kaldırılmasına ilişkin teklif askıya alınmıştır. Tasarının tekrar gündeme gelip gelmeyeceği ise şu an için bilinmemektedir.

Diğer taraftan, Hollanda vergi kanunlarında faiz ve royalti ödemelerine ilişkin stopaj vergisi uygulaması bulunmamaktadır. Ancak, ticari kar üzerinden alınan vergiler (gelir veya kurumlar vergisi) açısından düşük vergi oranına sahip (%7’den az) ülkelere ve AB’nin kara listesinde olan ülkelere yapılan faiz ve royalti ödemelerine 2021 yılı itibariyle stopaj vergisi uygulanmaya başlanacaktır.

Ayrıca, Hollanda 28 Aralık 2018 tarihinde vergi cenneti olarak tanımladığı 21 ülkeden oluşan bir liste yayınlamıştır. Bu listede AB’nin kara listesinde bulunan Amerikan Samoası, Amerikan Virgin Adaları, Guam ve Trinidad ve Tobago ülkelerine ek olarak İngiliz Virgin Adaları, Guernsey, Man Adası, Cayman Adaları, Jersey, Anguilla, Bahamalar, Bahreyn, Beliz, Bermuda, Turks ve Caicos adaları ve Vanuatu, Birleşik Arap Emirlikleri (Dubai dahil), Kuveyt, Katar, Suudi Arabistan da yer almaktadır.

Söz konusu listeden de anlaşılacağı üzere özellikle ada ülkeleri ve Körfezi Ülkeleri Hollanda tarafından vergi cennetleri olarak değerlendirilmektedir. Bu kapsamda, bu ülkelere yapılan royalti ve faiz ödemelerine 2021 yılı itibariyle %20,5 stopaj uygulanmaya başlanacaktır. Bu konuya ilişkin yasal düzenlemeyi içeren teklifin de 2019 ilk çeyreğinde yapılması beklenmektedir.

Aynı şekilde, Hollandalı şirketler tarafından gerçek kişilere dağıtılan temettü gelirleri üzerinden alınan stopaj vergisinin kaldırılmasına ilişkin taslağın gelecekte yasal düzenlemeye dönüştürülmesi halinde yukarıda anılan ülkelere yapılan temettü ödemelerinde de benzer bir stopaj uygulamasına gidileceğini söyleyebiliriz.

Vergi Matrahının Faiz Ödemeleri Yoluyla Aşındırılmasını Engellemeye Yönelik Önlemler (Earnings Stripping Measures)

Yapılan son düzenleme “Avrupa Birliği Vergiden Kaçınmaya Engellemeye Yönelik Direktif (European Union Anti-Tax Avoidance Directive-ATAD)” ile getirilen kuralların Hollanda iç mevzuatına adaptasyonu niteliğindedir. Bu düzenleme ile vergi mükelleflerinin vergi kanunlarını kötüye kullanımı kapsamında faiz giderleri yolu ile matrahı aşındırmalarını önlemeye yönelik genel bir kural (general anti-abuse rule) getirilmiştir.

Bu da % 30 FAVÖK[1] (EBITDA) Kuralını ifade etmektedir. Söz konusu kurala göre Hollandalı şirketin vergi matrahından indirilebileceği faiz gideri ilgili yıldaki FAVÖK’ünün %30’unu geçemeyecektir.

Daha önceki düzenlemeler ile belirli bir konuda faiz indirimini sınırlandırmaya yönelik getirilen kurallar ise “% 30 FAVÖK Kuralı” açısından tekrar dikkate alınmak zorunda değildir.

Düzenlemeye göre, “Net Faiz Giderleri = İndirilebilir Faiz Giderleri – Vergiye Tabi Faiz Gelirleri” şeklinde hesaplanacaktır ve negatif olmamalıdır. Ayrıca, net faiz maliyetleri 1.000.000 Euro veya daha az ise, getirilen yeni kural faiz indirimleri açısından dikkate alınmayacaktır.

Faiz giderlerinin kötüye kullanımını engellemeye yönelik getirilen bu yeni kural, grup içi borçlanmaların yanı sıra banka gibi üçüncü taraflardan yapılan borçlanmalar için de geçerlidir.

Vergiye tabi faiz geliri, faiz gelirlerini ve kredi sözleşmelerinden ve aynı zamanda finansal kiralamalardan ve benzer sözleşmelerden elde edilen kur (FOREX) kazançlarını da içermektedir.

Ayrıca, vergiye tabi faiz geliri söz konusu anlaşmalarla ilgili faiz oranı ve FOREX swapları sonucu elde edilen getiriyi de kapsamaktadır. İndirilebilir faiz giderleri ise, yukarıda belirtilen anlaşmalardan kaynaklanan faiz giderlerini ve kur zararları ile bu anlaşmalarla ilgili faiz oranı ve FOREX swapları nedeniyle oluşan zararı da kapsamaktadır.

Maksimum indirilebilir net faiz giderleri, düzeltilmiş vergiye tabi gelirin (adjusted taxable income) % 30’u olarak hesaplanacaktır. Düzeltilmiş vergiye tabi gelir ise, vergiye tabi gelire (i) indirime tabi tutulan amortisman tutarı, (ii) indirilen net faiz gideri tutarı, (iii) işletme varlıkları için ayrılan amortisman tutarının eklenmesi ve (iv) önceki yıllarda ayrılan amortisman giderlerinin düşülmesi sonucu ulaşılacaktır.

Yukarıdaki sınırlama nedeniyle indirime konu edilemeyen faiz giderlerin süresiz olarak gelecek yıllara taşınabilmeleri ve sonraki yıllarda yine aynı kurala tabi olarak kullanılmaları mümkündür.

Bununla birlikte, bu devir Hollanda şirketindeki hisselerin %30 veya daha fazlasının üçüncü bir tarafa satılması ve Hollandalı şirketin varlıklarının büyük ölçüde portföy yatırımlarından oluşması veya şirketin faaliyetlerini büyük oranda veya tamamen durdurmuş olması durumunda, kötüye kullanımı önlemeye yönelik getirilen kural geçerli olacak ve bu kural gereği önceki yıllardan devreden indirim hakkı gelecek yıllarda kullanılamayacaktır.

Kontrol Edilen Yabancı Kurum Kazançları

Hollanda vergi kanunlarında iştirak kazançları istisnası genel olarak Hollanda’da mukim bir şirket tarafından diğer bir şirketin nominal ödenmiş sermayesine % 5 veya daha fazlasını temsil eden oranlarda gerçekleştirilen katılım sonucu elde edilen temettü ve sermaye kazançları (capital gains) için uygulanmaktadır.

Bununla birlikte, bazı düşük oranlı vergilendirilen portföy şirketlerine yapılan yatırımlar piyasa değerine göre değerlendirilmeli ve ortaya çıkan kazanç veya zarar Hollandalı şirketin vergiye tabi kazancına dahil edilmelidir.

Bu durumda, Hollandalı şirket genellikle iştirak kazançları istisnası yerine indirim hakkına sahip olmaktadır. Ayrıca, bu kural genel olarak Hollandalı şirketin yabancı bir iştirakinden elde ettiği kazançlara uygulanmaktadır.

2019 ve sonrasında başlayan vergi yıllarında ise, Hollanda yukarıda belirtilen kurallara ek olarak “Avrupa Birliği Direktifi (European Union ATAD)” ile düzenlenen kontrol edilen yabancı kurum (Controlled Foreign Company-CFC) kazançları için getirilen kuralları da uygulayacaktır.

Bu yeni kurallar uyarınca, belirli durumlarda kontrol edilen yabancı kurumdan elde edilen dağıtılmamış pasif gelirler yasal oranlarda Hollanda’da vergilendirilecektir ve halihazırda vergilendirilmiş pasif gelir gerçekten Hollanda şirketine dağıtılmışsa, çifte vergilendirmeyi önlemeye yönelik indirim hakkı da kullanılabilecektir.

Yeni düzenlemeye göre, Hollandalı bir şirket, yabancı bir şirketin doğrudan veya dolaylı olarak oy hakları veya sermayesinin %50’sinden fazlasına sahipse, kontrol edilen yabancı kurum olarak kabul edilecektir. Benzer şekilde, Hollandalı bir şirketin diğer bir ülkedeki daimi iş yeri de bu kural kapsamında kontrol edilen yabancı kurum olarak nitelendirilecektir.

Kontrol edilen kurum kazançlarına ilişkin kurallar, Hollanda Maliye Bakanlığı tarafından her yıl gözden geçirilecek listede yer alan ülkeler için uygulanacaktır.

Buna göre, ilgili ülkede herhangi bir gelir vergisi uygulanmıyorsa veya gelir vergisi oranı % 9’dan daha düşük ise ya da kontrol edilen yabancı kurumun bulunduğu ülke Avrupa Birliği tarafından ilan edilen listede yer alıyorsa, ilgili ülkeler bu listeye dahil edilecektir.

2019 mali yılı için geçerli olan ilk liste 31 Aralık 2018’de yayınlanmıştır ve listede Anguilla, Bahama Adaları, Bahreyn, Belize, Bermuda, İngiliz Virgin Adaları, Guernsey, Man Adası, Jersey, Cayman Adaları, Turks ve Caicos Adaları, Kuveyt, Katar, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri yer almaktadır.

Aşağıdaki ülkeler de Avrupa Birliği tarafından işbirliğinde bulunmayan ülkeler listesine dahil edilmiştir:

  • Amerikan Samoası,
  • Amerikan Virjin Adaları,
  • Guam,
  • Samoa ve
  • Trinidad ve Tobago.

Konuyu biraz daha netleştirecek olursak, örneğin Hollanda üzerinden kontrol edilen ve Dubai’de mukim bir iştiraki olan Türk şirketler grubunun söz konusu iştirakinin elde ettiği kurum kazancı Dubai’de vergiye tabi olmaması ve ilan edilen listede yer alması nedeniyle Hollanda’da geçerli olan yasal oranlarda (2019 yılında %19 veya %25) vergiye tabi olacaktır. Dolayısıyla, yukarıda belirtilen ülkelerde iştiraki olan Türk gruplarının yeni düzenlemeyi dikkate almalarını tavsiye etmekteyiz.

Diğer taraftan, kontrol edilen yabancı bir kurum;

  • gelirinin % 70 veya daha fazlası pasif gelir dışındaki diğer gelirden oluşuyorsa veya
  • finansal kuruluş olarak nitelendiriliyorsa veya
  • gerçek bir ekonomik faaliyet (meaningful economic activity) yürütüyorsa

Hollanda vergi kanunlarına göre kontrol edilen yabancı kurum olarak kabul edilmeyecektir.

Geçmiş Yıl Zararlarının Mahsubu

Hollanda Kurumlar Vergisi Kanunu kapsamında geçmiş yıl zararlarının cari yılda indirilmesine ilişkin yasal süre 9 yıldan 6 yıla indirilmiştir. Söz konusu uygulama 2019’dan sonra oluşan zararları kapsamaktadır. 2018 ve önceki yıllardan devam ede gelen zararların ise 9 yıl boyunca mahsubuna devam edilecektir.

Expatların Vergilendirilmesi

Hollanda’da yürürlükte olan “%30 Kuralı (“30% Ruling)” uyarınca belirli bir alanda üst düzey niteliklere sahip yabancı çalışanların (“Expats”) gelirlerinin %30’u 8 yıl süreyle vergiden muaftır. Yeni düzenleme çerçevesinde ise 1 Ocak 2019 itibariyle bu süre 5 yıla düşürülmüş durumdadır. Bununla birlikte, söz konusu değişiklikten dolayı 2019 veya 2020 yılında 5 yıllık süreyi dolduracak expatlar içinse bazı geçici önlemler alınacağı belirtilmektedir.

Diğer taraftan, hissedarlık nedeniyle gelir elde eden expatlar ise Hollanda’da “kısmi tam mükellef” olarak kabul edilmektedir. Bu kapsamda, söz konusu gelirler üzerinden ödenmesi gereken gelir vergisi açısından expatlar dar mükellef olarak değerlendirilmektedir. Aynı şekilde, 1 Ocak 2019 itibariyle expatların “kısmi tam mükellef rejimi”nden yararlanma süreleri de 8 yıldan 5 yıla düşürülmüş durumdadır.

Katma Değer Vergisi

Hollanda’da indirimli KDV oranı temel ihtiyaçlar kapsamında değerlendirilen ilaçlar, tıbbi-araç gereçler ve emek yoğun hizmetler başta olmak üzere birçok ürün ve hizmet için uygulanmaktadır. 1 Ocak 2019 itibariyle indirimli KDV oranı %6’dan %9’a çıkarılmıştır. Genel KDV oranında (%21) ise herhangi bir değişiklik yapılmamıştır.

Avrupa Birliği “”E-Ticaret Direktifi uyarınca internet üzerinden diğer AB ülkelerindeki gerçek kişilere dijital hizmetler sağlayan küçük ölçekli işletmelere KDV istisnası getirilecektir. Mevcut düzenlemeler kapsamında bu hizmetler söz konusu gerçek kişilerin mukim oldukları ülkelerde KDV’ye tabidir. Bu da küçük ölçekli işletmeler için ilave yük getirmektedir.

Değerlendirme ve Öneriler

Yapılan değişiklikler Hollanda’da iştirakleri bulunan çok uluslu Türk şirket gruplarını ve Hollanda’da yaşayan Türk expatları yakından ilgilendirmektedir.

Ayrıca, yapılan değişiklikler özellikle “substance (özün önceliği)” konusunu da bir kez daha gündeme getirmekte ve son değişiklikler ile Hollanda açısından substance gerekliliklerinin daha da arttığını görmekteyiz.

Dolayısıyla, Hollanda’da iştirakleri bulunan çok uluslu Türk şirket gruplarının yeni düzenlemelere uygun adımlar atmaları ve ilave tedbirler almaları yerinde olacaktır. Bunun için ise öncelikle grubun durum analizinin yapılarak, risklerin tespiti ve alınacak önlemlerin belirlenmesini tavsiye etmekteyiz.

Hollanda’da yakın zamanda yürürlüğe giren vergi kanunlarındaki değişikliklerinin grubunuza olan etkilerini değerlendirmek üzere bizimle iletişime geçebilirsiniz.

[1] Faiz, Vergi ve Amortisman Öncesi Kar

Ramazan Biçer 

ramazan.bicer@centrumdenetim.com

https://www.linkedin.com/pulse/hollanda-vergi-kanunlarinda-yapilan-son-de%C4%9Fi%C5%9Fiklikler-ramazan-bi%C3%A7er/

 

About Author

Comments are closed.