Teknolojik yenilikler ve değişimler tarihin akışında önemli değişiklikler yaptıkları için, sanayi devrimleri olarak adlandırılmıştır. Buhar makinalarının bulunması ile başlayan ve Endüstri 1 dönemi diye adlandırılan dönemden, bu döneme kadar, değişimlerin ve yeniliklerin ilerlemesi ile Endüstri IV “Dijital Çağ” dönemine gelmiş bulunmaktayız.
Teknolojinin dijital boyuta gelmesi ile hayatımıza birçok değişiklikler meydana gelmiştir. Tarihin çok geri sayfalarına gitmeye gerek yok. Bundan 30 sene önce ev telefonu edinmek adına yasal prosedür ve teknik gerekliliklerin sağlanması için uzun zaman uğraşırdık. Zaman içinde cep telefonları ve “Gsm” hatları çıktığında, ekonomik açıdan ciddi harcamalar doğdu. İnternetin gelişmesi ile bu sefer hayatımıza ”msn” uygulaması girdi, telefonda ses iletişimi yapılırken bu sefer evlerdeki bilgisayarlarda kurulu olan “msn“ programından tanıdıklarımızla görüntülü olarak konuşmaya başladık, akabinde telefonlar gelişti. Cep telefonları cep bilgisayarı veya akıllı telefonlar haline geldi. Telefonlara yüklenen ” facebook” sosyal medya uygulaması ile insanlar yıllar önce gördükleri ilkokul arkadaşlarına bile bir tuş ile ulaşabildiler. Bu değişimler hayatımızın uzun bir döneminde olsa bile tarihin nokta bile denemeyeceği kadar çok kısa bir sürede olmuştur. Bugün insanlar zamanında aylarca bekledikleri sabit telefonları kapatmaktadırlar. “Msn” uygulaması tamamen hayatımızdan çıkmıştır. “Facebook” kullanıcıları artık telefonlarından yavaş yavaş bu uygulamayı kaldırmaktadırlar. Bir zamanlar bir bilgiye ulaşmak için kütüphanelerde kitapların arasında kaybolurken veya bir kitabı bulabilmek için kilometrelerce uzaktaki bir kütüphaneye giderken bugün dijital kütüphaneler aracılığıyla aradığımız kitap bilgisayarımıza bir tuşlama ile inmektedir. Eskiden taksicilik yapmak için otomobil almak gerekir iken bugün “Uber” gibi uygulamalar ile bir tane bile otomobili olmadan binlerce taksiye sahip sistemler kurulabilmektedir.
Endüstri IV tüm meslekleri etkilerken muhasebe mesleğimizi de etkilemektedir. Hatta en çok etkilediği mesleklerin başında muhasebe mesleği gelmektedir. Zamanında mürekkepli kalemler ile en güzel yazılar ile belgeler muhasebe defterlerine kayıt edilirken, gelişen teknolojik süreçte, bilgisayar paket programlarına yapılan tanımlamalar ile tabiri caizse kalem kullanmadan muhasebe süreçleri yürütülmektedir. Bugün E-dönüşüm diye adlandırılan süreçte, tanımlanan veriler ile birçok karmaşık ve uzun süren muhasebe işlemleri otomatik olarak yapılmaktadır.
Yazımıza katkısı ve gündemi takip etmek açısından mesleğimiz için;
Avrupa kuruluşlu meslek örgütleri olan ve dünya ülkelerinde buna benzer birçok seminer ve etkinlikleri sunulan değerli meslek mensubu ve kurum başkanlarının katılımı ile İstanbul’da yapılan, bizim de meslek mensubu sıfatıyla katılmış olduğumuz, Uluslararası nitelikte konferanslardan, birincisi 13-14 Eylül tarihinde The Marmara Oteli’nde yapılan “FCM.16Th.Annual Conference” ve ikincisi 5- 6 Ekim’de Hilton Bomonti ”XX.Türkiye Muhasebesi “mesleğimiz ile dijitalleşen dünyada neler yapmalıyız?” ile ilgili son derece nitelikli açıklamalar yapılmış, bununla beraber gündeme kitabı ve mesleğimize olumlu atıfları olan Daniel ve Babası Richard Susskind röpartaj makalesini aktarmak istedik.
Bu yazımızda mesleğimizin Endüstri IV kapsamında e-dönüşüm sürecinin gelişimi ve geleceğine dair izlenimler yansıtılmaya çalışılmıştır.
06-10/12/2018 tarihleri arasında İstanbul Mali Müşavirler Odası tarafından Antalya/Belek’te yapılan XII. Türkiye Muhasebe Denetimi Sempozyumu içeriğinde “Teknoloji ve İnovasyon” konusu işlenmiştir. İlk olarak yapay zekanın önemini mesleğimiz açısından anlatan değerli katılımcılar tarafından kullanılan bir deyiş ile başlangıç yapmak isteriz.
Uluslararası Ekonomik ve Özel İşbirliği Teşkilatı Dünya Ekonomik Forumu’nun Kurucu ve İcra Başkanı Alman Profesör Klaus Schwab aynı zamanda “Dördüncü Sanayi Devrimi, Geleceği Şekillendirme “ kitabının yazarıdır.
8-12 Kasım Barcelona’da Gartner Sempozyumunda dünya üzerinde katılım yapılan “BT” etkinliğinde blog yazısı olarak yerini alan ve İstanbul’da her iki sempozyumun vazgeçilmez söylemini paylaşmak isteriz.
“In the new world, it is not the big fish which eats the small fish, it’s the fast fish which eats the slow fish.”
“Klaus Schwab”
(Yeni dünyada küçük balığı yiyen büyük balık değil, yavaş balığı yiyen hızlı balık olacaktır.)
“We move from a print-bassed industrail society into a tecnology – bassed internet society “
“Richard and Daniel Susskind”
(Baskıya dayalı bir endüstri toplumundan teknolojiye dayalı bir internet topluluğuna geçiyoruz.)
Yazar ve Oxford öğretim görevlisi, Daniel Susskind, ile ICAS kuruluşunun Ca olarak görev yapan Andrew Harbison tarafından 25 Temmuz 2017 tarihinde yapılan söyleşinin ana teması olarak “Muhasebe Mesleğinin sonu bildiğimiz gibi mi?” Soru ve cevap şeklinde kitabına atıf yapılarak yazı olarak sunulmuştur. Daniel Susskind ile babası Richard Susskind yazdığı “Mesleklerin geleceği teknoloji, insan uzmanlarını nasıl dönüştürecek?” kitabında, İki gelecek hakkında bilgi verilmiştir. [1] İlk gelecekte Profesyoneller, geleneksel çalışma yöntemlerini geliştirmek için giderek daha karmaşık teknolojileri kullanıyorlar. Öğretmenler çevrimiçi dersler yayınlıyor ve materyalleri öğreniyorlar. Doktorlar hastalarıyla Skype üzerinden bağlantı kuruyor ve mimarlar da daha zorlu hesaplamalarda onlara yardımcı olmak için karmaşık yazılımlar kullanıyor. İkinci gelecek, ilkine göre kökten farklıdır. “Burada teknoloji bu geleneksel yaklaşımı basitleştirip optimize etmiyor, geleneksel profesyonellerin çalışmalarını aktif olarak değiştiriyor.”
Daha yetenekli sistemler ve makineler geleneksel profesyonellerle ilişkilendirilen rollerin çoğunu üstlenmeye başlayacağı görüşü; bu sistemlerin birçoğunun tamamen denetimsiz olarak görevleri yerine getirme yeteneğine sahip olacağını tahmin ediyor, ancak bunun en radikal değişiklik olmayacağını söylüyor. Bu sistemlerden bazıları, çalışmak için hala insanlara ihtiyaç duyacaktır. Geleceğin en önemli evrimini oluşturacak olanların, bu makineleri işleten insanların olduğuna inanıyor.
Bu sistemler “geleneksel profesyoneller gibi görünmeyen insanlar tarafından tasarlanıp işletilecektir. İnsanların yapacak hiçbir şeylerinin olmadığı bir gelecek değil, ancak yaptıkları şeylerin geleneksel olarak yapılanlardan oldukça farklı olduğu bir gelecek. ” fakat iç Luddite’niz (otomasyona karşı olan kimse) yüzeye kaynamadan önce, bu “büyük patlama devrimi” olmayacak. Burada anlatmak istediği yetenek ve bilgimizin otomasyon ile yapılan yapay zekanın başrolde olduğu ortamda,” ben sana karşıyım” demeden, “ben de varım diyecek profesyoneller“ olmadan, devrim gerçekleşmeyeceği, gerçekleşme için ise suyun kaynama noktasına geldiği gibi ki bu illa 100 santigrat ile olmaz. Suyun hacmi daralttırılır ise bu 30 santigratda’ da gerçekleşebilir, öngörüsü ile hangi ortamda ve şartlarda olur ise olsun bu kaynamaya biz profesyoneller ve meslek örgütleri ile gerekli cevabı vermeye hazır olduğumuzu göstermeliyiz.
Daniel şunları söyledi : “Şimdilik orta vadede, bu iki farklı gelecek paralel olarak gelişecek. Ancak uzun vadede ikinci geleceğin egemen olacağını, geleneksel olarak yalnızca profesyonellerin çözeceği sorunları çözmenin yeni ve daha iyi yollarını bulacağımızı düşünüyoruz. Bu, bu geleneksel mesleklerin yok olmasına yol açacaktır ”dedi.
Daniel, meslekleri gelecek için tartışsa da, günün “ en teknolojik değişim dönemlerinin en dikkat çekici dönemlerinden biri “ olarak görüyor. Örnek olarak E-Bay’de (internet alış veriş siteleri ) her yıl 60 milyon ihtilaf ortaya çıkıyor ve bu ihtilaflar, e-arabuluculuk platformu olarak adlandırılan herhangi bir geleneksel avukat olmadan çevrimiçi olarak çözülüyor. Bu, tüm İngiliz ve Galce adalet sisteminde yapılan hukuk davalarının sayısının, geleneksel avukatlar olmadan çevrimiçi olarak çözüldüğünü ifade ediyor.
Aşağıda yazılan açıklama mesleğimize gelecek nesilde sahip çıkmanın önemi adına yazar tarafından bir onur nişanesi olarak, kitabında yer almıştır. Bu alanda yazılan ve gündemde olan bir çok kişinin fikrine katıldığı Daniel Suuskind‘in meslek kuruluşlarına ve profesyonellere hangi bakışta olduğunu göstermiştir.
“Asırlık mesleklerin sökülmesi ve nihayetinde değiştirilmesi ile bir kitabında yapılan tahminlere karşı “büyük bir direnç “ olduğunu itiraf ediyor. Ancak, geleceğe yönelik görüşüne özellikle duyarlı olan bir grup profesyoneller var. “Konuştuğumuz en açık fikirli kurumlardan bazıları, kendilerini bu dönüşümde rol oynadıklarını gören muhasebe örgütleridir “dedi. Daniel Susskind ifadesi her iki konferansta Phillipe Arraou IFAC Yönetim Kurulu Üyesi ve Akdeniz Muhasebeciler Fedarasyonu Başkanı tarafından yinelenmiş, Mesleğimizin önemi bir kez daha uluslararası platformda anlatılmıştır.
Teknoloji, yapay zeka (AI) ve kaçınılmaz meslek profesyonelleri, kulvarda beraber olacağız. Bu ikinci gelecekte, meslek profesyonelleri olarak nerede bulunmalıyız?
Profesyonellere yardımcı olacak ve nerede olacağımıza dair net cevap olacak olan “bilim”. Bilime sırtımıza dönmeden, uygarlığa, refaha, zenginliğe, ulaşmak için yeni yetkinliklere ihtiyacımız olacak.
Gelişimdeki en önemli trendlerden biri mesleklerde dijital teknolojilerin yapay bir kombinasyonu olarak Akıllı Otomasyon zeka (AI) (Artificial Intellıgence ) ve otomasyon. Otomasyon mesleğinde yeni değil ve teknolojinin muhasebede önemli etkisini gördük, finansal raporlama ve denetim, aynı zamanda vergi danışmanlığı. (AI ) Akıllı Otomasyon sayesinde etkin bir şekilde yardımcı olacak yeni temel iş arkadaşı olabilir. Daha yüksek üretim seviyelerine daha az deneyimli personel ile aynı zamanda daha iyi kalite ve daha az hata sunabilir.[2]
Yeni kurulacak kurum ve kuruluşlarda, hukuki kimlik kazanmış sanal yönetici ve çalışanlar olur mu?
Devasa bir alanda üretim parkuru var ve burada insan varlığı yok, tüm üretim safhalarında departmanlar birbirlerine raporlar halinde sunular yapıyorlar, üretimin tamamlanma safhasın nihai tüketiciye yapay zeka ile insanlarla ulaşmakta.
Burada mesleki profesyonellerin bu safhanın hangi kısmında yer aldığını yazmama gerek yok sanırım.
Bu safhalarda Mesleki Profesyoneller On-Demand diye adlandırılan ekonomi şekli içerisinde yerini alacak, bu işlemlerde Sanal Gerçeklik(VR), Artırılmış Gerçeklik (AR), Karma Gerçeklik (MR), Genişletilmiş gerçeklik(XR), gerçek ve sanal dünya ile insan makine etkileşiminin birleşimi olacak.
Gelecekte tartışılacak başka bir platformun da konusu yeni “Etik anlayışı” olacaktır. Etik anlayışına cevap, “Teknoloji Etiği“ mesleği önümüzdeki yıllarda dünyada eğitim ile hizmet verecek üniversitelerde yerini almaya hazırlanıyor.
“İnsanlık hala yapabileceğimiz bir unsuru, yapmamamız gerektiğini hala tam olarak öğrenemedi.“ Sorusu ders olarak üniversitelerde “Etik uzmanları” , ”akademisyenler” tarafından işlenerek yeni makale ve kitaplara ilham olmada yerini alıyor. Bu dersi zor yoldan öğrenmekten kaçınmamıza yardım etmeye çalışmaktadırlar. Yeni teknolojiler ve olası sonuçları ile ilgili olarak cevaplanması zor soruları incelememize yardımcı oluyorlar. Ne tip sorular sorulmakta hangi konular işleniyor diye küçük soru örneklerini sizlere sunuyoruz.
Örneğin, “tasarımcı bebekler” oluşturulmasına izin vermeli miyiz?
Bir insan anne karnının dışında bir laboratuvarda tasarlandığında, büyütüldüğünde ve laboratuvarda doğduğunda kimin ebeveyn hakları vardır?
Yapay olarak akıllı robotların sahip olduğu haklara sahip olmalı mıyız?
Diğer insanlar hakkında ne kadar bilgi edinmeye hakkımız var?
Teknolojiler dünyamızı ne kadar çabuk değiştiriyor?
sorular neredeyse sınırsız.
Daniel Susskind, bu “etik” konusuna Andrew Harbison ile röportajında yaptığı açıklamayı belirtmek gerekir,
“Sadece yapabildiğin için yapman, yapman gerektiği anlamına gelmez.”
Sofistike ve gelişmiş teknoloji ne kadar yakın bir gelecekte olursa olsun, insanların yaşamları üzerindeki etki düzeyini çevreleyen sorular her zaman olacaktır.
“Birçoğumuz hastanedeki yaşam destek sistemini kapatma kararı alan bir makine fikrini sezgisel olarak rahatsız hissediyoruz. Sonlu kaynakların belirli bir hasta grubuna dağıtılması konusunda daha verimli veya daha etkili bir karar verebilmesine rağmen ”
Bu aşırı bir örnek olsa da, Daniel’in profesyonellerin meslek sahibi olanlardan daha yüksek bir etik anlayışa sahip olduğunu algılayabilme eğilimini ortaya koymasına yardımcı olur.
Dedi ki: “Bu özellikle zor sorunların çoğunu bilen toplumdaki uzmanlık bölünmesini, ahlaki uzmanlık bölünmesiyle de sık sık birleştirme eğilimi var. Kim iyi ya da haklı ya da adil davranabilir?
“Mesleklerin iyi davranış üzerinde tekel olduğunu varsayma tuzağına düşmememiz gerektiğine dikkat etmeliyiz”.
Sonuç olarak:
Sürdürülebilirlik kavramının dünyada her an değişikliğe açık olması, bu değişkenliği teknoloji, bilim, yapay zeka ve dijital ortamdan alarak çığ gibi büyüyen yenilikler zinciri halkasında bulunmak zorunda olan meslek mensuplarının yürütmekte oldukları faaliyetlerini, daha profesyonel bir temele oturtmak ve küresel pazar dinamiğine uyumlu hale getirebilmek adına daha fazla çaba harcamaları gerekmektedir.
Yazımızın ana unsuru olan muhasebe kuruluşları ve profesyonellerin gelişime direnci olmadığı, aksine, gelişimin bir parçası oldukları ve sürekli gelişen ortamda meslek ve meslek mensubuna duyulan ihtiyacın göz ardı edilemeyeceği, gündemde olan konferans, röportaj ve kitaplar ile desteklenmiş, gelecekte mesleğimize bakış açısından bizlere önem arz etmiştir.
ICAS Mesleki Gelişim Editörü Alex Burden, 13 Temmuz 2016 Daniel Susskind kitabında, “profesyonel rollerin geleceğini ve teknolojinin nasıl bir rol oynayacağı ve bu gelişme karşında stratejilerimiz nelerdir?” yazısında, aradığı cevap;
Kitap, mesleklerde ‘giderek daha yetenekli sistemlerin’ gelişimini tartışıyor, ancak mesleki öğrenme biçimi gelecekte nasıl görünebilir?
Daniel, bu becerileri profesyonellere nasıl vereceğimizde teknolojinin çok önemli bir rol oynayacağına inanıyor: “Gelecekte geleneksel şekilde profesyonellere öğretmek zorunda olduğumuz, yani bir odada oturan 20-30 kişilik bir grup olması gerektiğine inanıyor. Onlara ön yayın yapan bir uzmanla mı? Yoksa öğretme biçimimizi değiştirmek için tüm bu çeşitli teknolojileri kullanma ile mi ? ”diye soruyor.
(Yeni dünyada küçük balığı yiyen büyük balık değil, yavaş balığı yiyen hızlı balık olacaktır. )
Yazımızın sonunda, açılış konferanslarının başında bilinen vecizesi ile kapanış yapmak ister isek,
Akıllı süreç odaklı iş uygulamaları ile piyasa koşullarında değişiklik yapma konusuna ihtiyaç duyanlara, yetkinlik sunarak meslek ve meslek kuruluşlarımız aracılığıyla müşterilerimizi hızlı balıklara dönüştürmeliyiz. Gelecek yıllarda biz profesyoneller ve meslek kuruluşları için sadece teknolojiyi takip etmek yetmeyecek tamamlayıcı diğer unsurlara uyum için “Proaktif “olmalıyız. “Reaktif” olmadan “Proaktif” olduğumuz zaman küçük ancak hızlı bir balık olabiliriz.
Endüstri IV sürecinde, (ki bu yazı yazıldığı anda Endüstri V’in dünya üzerinde bazı ülkelerce konuşulmakta olduğunu hatırlatmak isterim. ) teknoloji, yapay zeka, bilimin “Proaktif” takipçisi olarak dünya meslek literatüründe saygın bir şekilde yerimizi alacağız. “Dijital Dünya’da Meslekler” mottosuyla buna yetenek ve inancımız var.
Bu yazıdaki açıklamalar ile kendimize ve çevremize katma değer sağlayıp “Farkındalık” oluşumuna etken olabilir miyiz? Ne dersiniz?
SMMM Faruk KOLÇAK, SMMM Yetkin BELCİ
Kaynakça
[1] Daniel Susskind ve Richard Susskind kitabı ve https://www.icas.com/ca-today-news/the-end-of-the-accounting-profession-as-we-know-it
[2] Bodo Richardt (The author is President, European Federation of Accountants and Auditors for SMEs (EFFA). He can be reached at