Vergi Usul Kanunu’nun 278/A maddesi uyarınca “Bozulma, çürüme veya son kullanma tarihinin geçmesi gibi nedenlerle imha edilmesi gereken emtia, bu mahiyetteki imha işlemleri süreklilik arz eden mükelleflerin başvurularına istinaden… Maliye Bakanlığı tarafından belirlenen usul çerçevesinde ve tayin olunan imha oranı dikkate alınmak suretiyle değerlendirilerek imha edilebilecektir.”
Yukarıdaki düzenlemeden yararlanmak için yapılan başvurular Maliye Bakanlığı tarafından mükellefin geçmiş yıllardaki işlemleri fiili üretimi, satış ve imha süreleri ile sektördeki diğer mükelleflerin durumu, yetkili idare, oda ve kuruluşların görüşleri de dikkate alınmak suretiyle değerlendirilecektir. Bu değerlendirme neticesinde Maliye Bakanlığınca karşılıklı anlaşmak suretiyle tayin olunacak imha oranını aşmamak kaydıyla imha edilen emtianın emsal bedeli sıfır olarak kabul edilecektir. Ancak buna karşılık mükellefler imha işlemine ilişkin her türlü kayıt, belge ve evrakı Vergi Usul Kanunu’nun ilgili hükümleri uyarınca muhafaza ve gerektiğinde ibraz etmek zorundadırlar.
Yukarıda yer alan çerçevede söz konusu hükümden yararlanmak üzere yapılacak başvurular Maliye Bakanlığı tarafından mükellefin geçmiş yıllardaki işlemleri, fiili üretimi, satış ve imha süreçleri ile sektördeki diğer mükelleflerin durumu, yetkili idare, oda ve kuruluşların görüşleri de dikkate alınmak suretiyle değerlendirilecektir. Bir başka açıdan Maliye Bakanlığı söz konusu maddeden yararlanmak için başvuruda bulunabilecek mükelleflerde aranacak şartları, tayin olunan imha oranının geçerli olacağı süreyi, imha oranının süresinden önce iptaline ilişkin kriterleri, bu madde kapsamına giren emtiayı sektörler, iş kolları ve işletme büyüklüklerini ayrı ayrı ya da birlikte dikkate almak suretiyle belirlemeye ve bu maddenin uygulanmasına ilişkin diğer usul ve esasları tespite yetkili kılınmıştır.
Maliye Bakanlığı tarafından yayımlanan Vergi Usul Kanunu 496 sayılı Genel Tebliği ile söz konusu düzenlemenin usul ve esasları belirlenmiş bulunmaktadır. (25 Mayıs 2018 gün ve 30431 sayılı Resmi Gazete)
Söz konusu tebliğin 5. maddesinde ifade edildiği üzere “… İmha edilmesi mecburiyeti bulunan emtianın emsal bedelinin takdir komisyonunca muayyen bir zamanda takdirinin mümkün olmamasına bağlı olarak; takdir komisyonuna başvurulmaksızın ilgili bakanlık veya yetkili kurum görevlilerinin de yer aldığı bir komisyon nezdinde tutanakla tespit edilmek suretiyle malların imha edilmesi de mümkün olabilecektir.”
Diğer yandan bilindiği üzere “son kullanma tarihinin geçmesi nedeniyle iade alınan raf ömrü çok kısa gıda maddeleri ile bozulma veya son kullanma tarihinin geçmesi nedeniyle iade alınan ilaç ve benzeri maddelerin çevreye ve insan sağlığına zarar verecek nitelikte olmaları nedeniyle ivedi bir şekilde, bekletilmeksizin imha edilmesi zorunluluğu doğabilmektedir.”
Vergi Usul Kanunu’nun 278/A maddesi bozulma, çürüme veya son kullanma tarihinin geçmesi gibi nedenlerle imha edilmesi gereken emtianın emsal bedelinin takdir komisyonu kararı olmaksızın mükellefler tarafından belirlenmesine imkân sağlamıştır. Şöyle ki; Yurtiçinde satışa konu olan ancak, raf ömrünün çok kısa olması, bozulması veya son kullanma tarihinin geçmesi gibi nedenlerle iade alınan, insan ve çevre sağlığına zararlı olması nedeniyle imha edilmesi mecburiyeti bulunan ve imha işlemleri süreklilik arz eden;
* Her türlü et ve et ürünleri (kıyma, pastırma, sucuk, salam, sosis gibi)
* Her türlü süt ve süt ürünleri (peynir, yoğurt, ayran, kaymak, tereyağı gibi)
* Yumurta
* Taze sebze ve meyve
* Pasta, kek, börek, ekmek gibi her türlü unlu mamuller
* İlgili Bakanlık tarafından ruhsatlandırılan veya ithaline izin verilen insan ve hayvan sağlığı için kullanılan her türlü ilaç ve benzeri emtianın faydalanması uygun bulunmuştur.
Uygulamadan yararlanılması istenen emtianın yukarıda belirtilen mahiyette olup olmadığı tebliğ gereği idareye yapılan başvurularda öncelikle değerlendirilecektir. Bu bağlamda gerekiyorsa imha işlemlerinin gecikmesinin yapılması sağlanacaktır.
Vergi Usul Kanunu’nun 278/A maddesi uygulamasından münhasıran kazançları bilanço usulüne göre tespit edilen gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri yararlanabilecektir. Ancak bu mükelleflerin yapacakları başvuru tarihinden önceki son hesap dönemine ait bilançolarında yer alan rakamlardan net satışları ile aktif büyüklüğünün aritmetik ortalamasının 10 milyon TL’nin veya öz sermaye büyüklüğünün 5 milyon TL üzerinde olması öngörülmüştür.
Orta ve küçük ölçekli işletmeler açısından imha işlemlerinin kolaylaştırılmasına yönelik düzenlemelerin de en kısa sürede açıklanması beklenmektedir.
İto Haber I 09.07.2018