Ticari Alanlarda Zorunlu Arabuluculuk Başladı / Nedim Türkmen

Geçen yıl iş davalarına ilişkin olarak getirilmiş bulunan zorunlu arabuluculuk müessesesi, 01.01.2019 tarihi itibarıyla alacak ve tazminat talepli ticari davalar için de uygulanmaya başladı.

Ticari davalara zorunlu arabuluculuk getiren düzenleme 7155 sayılı “Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun” ile yapıldı.

ARABULUCUYA BAŞVURMADAN DAVA AÇILAMAYACAK

Kanun kapsamına giren davalar 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4’üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat taleplerine ilişkin davalardır. Ayrıca ilgili kanun düzenlemesi ile bahsi geçen nitelikteki davalarda dava açılmadan önce alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemlerinden “arabuluculuk” yöntemine başvurmanın dava şartı olarak kabul edileceği hükme bağlanmıştır.
Bu şart, düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla ilk derece mahkemeleri ve Bölge Adliye Mahkemeleri ile Yargıtay’da görülmekte olan davalar hakkında uygulanmayacak.

SÜREÇ NASIL İŞLEYECEK?

Bu süreç, arabulucunun görevlendirildiği tarihten itibaren altı hafta içinde sonuçlandırılacak. Ancak bu süre zorunluluk halinde, arabulucu tarafından en fazla iki hafta olmak üzere uzatılabilecek.
Arabulucuya başvuru, uyuşmazlığın konusuna göre yetkili mahkemenin bulunduğu yer arabuluculuk bürosuna, arabuluculuk bürosu kurulmayan yerlerde ise görevlendirilen yazı işleri müdürlüğüne yapılacak.
Arabulucu; taraflara ulaşılamaması veya taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması ya da tarafların anlaşması yahut tarafların anlaşamaması hâllerinde arabuluculuk faaliyetini sona erdirecek ve son tutanağı düzenleyerek durumu derhal arabuluculuk bürosuna bildirecek. Taraflardan birinin geçerli bir mazeret göstermeksizin ilk toplantıya katılmaması sebebiyle arabuluculuk faaliyetinin sona ermesi durumunda; toplantıya katılmayan taraf, son tutanakta belirtilecek ve bu taraf davada kısmen veya tamamen haklı çıksa bile yargılama giderinin tamamından sorumlu tutulacaktır. Ayrıca bu taraf lehine vekâlet ücretine hükmedilmeyecektir.
Her iki tarafın da ilk toplantıya katılmaması sebebiyle sona eren arabuluculuk faaliyeti üzerine açılacak davalarda ise tarafların yaptıkları yargılama giderleri kendi üzerlerinde bırakılacak.

BAŞVURU ŞARTI YERİNE GETİRİLMEZSE NELER OLACAK?

Dava şartı olarak arabuluculuğa ilişkin genel nitelikli düzenlenmelere yer verilen ilgili kanun uyarınca davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır.
Davacı tarafın bu zorunluluğa uymaması halinde ise mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilecektir. İhtarın gereğinin yerine getirilmemesi halinde, dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilecek.
Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilecektir.

KAZANILMIŞ HAKKIN PAZARLIK KONUSU EDİLMESİ MİDİR?

İş davalarına ilişkin bir yıllık zorunlu arabuluculuk dönemi sonunda; İstanbul’da davaların yüzde 76‘sının arabuluculuk aşamasında çözüldüğüne ilişkin İstanbul Arabulucular Derneği‘nin bilgi paylaşımı var. Bu orana dayanılarak sistemin başarılı olduğu ve yargının iş yükünü azalttığı ifade ediliyor.
Arabuluculuk müessesesi; Anayasamıza ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne aykırılık teşkil etmemekle birlikte, uygulama denetlenmezse aykırılıkların yaşanması olasıdır.
Ülkemizde “yargıda hedef süre” uygulaması ile birlikte aynı tarihte ticari davalarda zorunlu arabuluculuk uygulaması başladı. Yılbaşından itibaren açılan her davada, UYAP sisteminde davanın ne zaman bitirileceğine ilişkin hedef süre yer alıyor. Alacak davasında bu süre 450 gün olarak belirlenmiş.
Ülkemizde temel sorun, yargının ağır işlemesi. Sürecin hızlandırılması için hedef süre uygulaması getiriliyor. Ayrıca iş davalarından sonra alacak ve tazminat davalarına da zorunlu arabuluculuk getiriliyor.
Arabuluculuk müessesesini, ağır işleyen adalet sisteminin bir sonucu olarak; ekonomik anlamda güçsüz olanın hak kaybına uğradığı, yargıyı işlevsiz hale getiren bir sistem olarak değerlendiriyorum.

Sözcü Gazetesi | 07.01.2019

About Author

Comments are closed.