Türkiye Ekonomisinin Son 17 Yılı – Mahfi Eğilmez

AKP, 17 yıldır tek başına iktidarda bulunuyor. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde hiçbir siyasal parti bu kadar uzun süre iktidarda tek başına kalamadı. Öteden beri yaygın olan bir inanç vardır: “Tek başına iktidar istikrar demektir ve dolayısıyla ekonominin de istikrarlı olmasını sağlar.” Bu inancın doğru olup olmadığını test etmek için elimizde yeterince uzun bir iktidar süresi ve yeterince veri var. Şimdi bu verileri kullanarak 2002 – 2018 arası dönemi, 1985 – 2001 arası dönemle karşılaştırarak değerlendirmeye çalışalım.

Kaynaklar ve Yöntem Hakkında Açıklama

Verilere dayalı değerlendirmelere girişmeden önce kullandığımız veriler ve yöntem hakkında kısa bir açıklama yapalım.

Bu yazıda kullanılan bütün veriler (son tablo hariç) devletin (TÜİK, Hazine ve Maliye Bakanlığı, TCMB ve Özelleştirme İdaresi) yayınladığı resmi veriler kullanılarak oluşturulmuştur. Son tablo (küresel sistemdeki yerimiz) ise IMF sitesindeki veriler (IMF, World Economic Outlook Database, October 2019) esas alınarak düzenlenmiştir.

Dönem karşılaştırmaları yaparken AKP’nin iktidarda olduğu 17 yıllık süreyi (2003 – 2019) esas aldık. Öyle olunca önceki dönemi de 1985 – 2001 yılları olarak aldık. 2002 yılına her iki dönemde (ilki için karşılaştırmanın son yılı, ikincisi için karşılaştırmanın ilk yılı olarak yer verdik. 2019 yılı verileri gerçekleşme tahminleridir.

Gayrısafi Yurtiçi Hasıla (GSYH) ve Kişi Başına Gelir Nereden Nereye Geldi?

Bu karşılaştırmalara ilk olarak GSYH açısından bakalım. GSYH’nin reel değerlerine en yakın büyüklüklere bakabilmek için değerleri Dolar cinsinden incelememiz gerekir.

Yıllar GSYH (USD) Yıllar GSYH (USD)
1985 69 2002 238
1986 75 2003 312
1987 86 2004 404
1988 91 2005 499
1989 108 2006 548
1990 152 2007 677
1991 152 2008 663
1992 160 2009 645
1993 182 2010 748
1994 131 2011 730
1995 172 2012 877
1996 185 2013 951
1997 191 2014 934
1998 271 2015 855
1999 248 2016 861
2000 265 2017 851
2001 197 2018 789
2002 238 2019 749
Artış (Kat) 3,4 3,1

GSYH’ye yıllar itibariyle Dolar cinsinden baktığımızda 1985 yılında 69 milyar Dolar olan GSYH’nin 2019 yılında 749 milyar Dolar olduğunu görüyoruz. AKP döneminde Dolar cinsinden GSYH’de 3,1 kat artış olmuş. Bunun ne denli bir başarı olduğunu anlamak için bir önceki 17 yılda neler olduğuna bakmamız gerekir. 1985 – 2001 arasındaki artış 3,4 kat olmuş. Bu açıdan bakıldığında AKP’nin iktidarda olduğu dönemde önceki 17 yıla göre başarılı olmadığı görülüyor.

Konuya bu bağlamda bir de kişi başına gelir düzeyinde bakalım.

Yıllar Kişi Başına Gelir (USD) Yıllar Kişi Başına Gelir (USD)
1985 1.330 2002 3.581
1986 1.463 2003 4.968
1987 1.636 2004 5.961
1988 1.685 2005 7.304
1989 1.959 2006 7.906
1990 2.682 2007 9.656
1991 2.621 2008 10.931
1992 2.708 2009 8.980
1993 3.004 2010 10.560
1994 2.184 2011 11.205
1995 2.759 2012 11.588
1996 2.928 2013 12.480
1997 3.079 2014 12.112
1998 4.442 2015 11.019
1999 4.003 2016 10.883
2000 4.229 2017 10.616
2001 3.084 2018 9.693
2002 3.581 2019 9.093
Artış(Kat) 2,7 2,5

Kişi başına gelir konusu da GSYH ile aynı durumda. Burada da tek başına iktidar olmanın herhangi bir üstünlüğünün olmadığını, tam tersine önceki döneme göre bir geri gidişin söz konusu olduğunu görebiliyoruz.

Büyüme Niçin GSYH ve Kişi Başına Gelire Tam Olarak Yansımadı?

İşin ilginç yanı AKP iktidarı süresinde büyüme ortalamasının gerek GSYH gerekse kişi başına gelirden daha başarılı görünmesidir.

Yıllar Büyüme Yıllar Büyüme
1985 4,3 2002 6,4
1986 6,8 2003 5,6
1987 9,8 2004 9,6
1988 1,5 2005 9,0
1989 1,6 2006 7,1
1990 9,4 2007 5,0
1991 0,4 2008 0,8
1992 6,4 2009 -4,7
1993 7,9 2010 8,5
1994 -6,1 2011 11,1
1995 8,0 2012 4,8
1996 7,1 2013 8,5
1997 8,3 2014 5,2
1998 3,8 2015 6,1
1999 -3,4 2016 3,2
2000 6,6 2017 7,5
2001 -6,0 2018 2,8
2002 6,4 2019 0,5
Ortalama 4,0 5,4

Normal koşullarda büyümedeki bu pozitif farklılığın GSYH ve kişi başına gelire yansıması gerekirdi. Ne var ki TL’nin AKP iktidarı döneminde, özellikle son birkaç yılda, karşılaştığı hızlı değer kaybı, TL ile hesaplanan GSYH’ye göre bulunan büyüme oranının Dolarla verilen GSYH ve kişi başına gelire yansımadığı görülüyor.

İşsizlik Yükseldi

AKP iktidarının en önemli başarısızlığı işsizlik sorununu çözememiş, tam tersine büyütmüş olmasında yatıyor.

Yıllar İşsizlik Yıllar İşsizlik
1985 7,9 2002 10,3
1986 8,0 2003 10,1
1987 8,1 2004 10,8
1988 8,4 2005 10,6
1989 8,6 2006 10,2
1990 8,0 2007 10,3
1991 8,2 2008 11,0
1992 8,5 2009 14,0
1993 8,9 2010 11,9
1994 8,6 2011 9,8
1995 7,6 2012 9,2
1996 6,6 2013 9,7
1997 6,8 2014 9,9
1998 6,9 2015 10,3
1999 7,7 2016 10,9
2000 6,5 2017 10,9
2001 8,4 2018 12,3
2002 10,3 2019 13,5
Ortalama 8,0 10,9

Tablonun gösterdiği gibi önceki 17 yılda yüzde 8 olan ortalama işsizlik oranı AKP iktidarı döneminde yüzde 10,9’a yükselmiştir. Son iki yılda işsizlik oranının yükselme eğiliminde olması da ayrı bir sıkıntı konusudur. Burada bir noktaya değinmekte yarar vardır. İşsizlik hesaplama yöntemi 2014’de değişmiş ve son 3 ayda işsiz olup da başvuruda bulunanlar yerine son bir ayda işsiz olup da başvuruda bulunanlar işsiz sayılmaya başlanmıştır. Bu düzenlemenin işsiz sayısının azalmasına yol açtığı açıktır. O nedenle AKP dönemindeki artış oranı eski yöntemle daha yüksek oranlara denk gelmektedir.

Enflasyon Geriledi

Yıllar TÜFE Yıllar TÜFE
1985 44,2 2002 29,8
1986 30,7 2003 18,4
1987 55,0 2004 9,3
1988 77,1 2005 7,7
1989 64,3 2006 9,6
1990 60,4 2007 8,4
1991 71,1 2008 10,1
1992 66,0 2009 6,8
1993 71,0 2010 6,4
1994 125,5 2011 10,5
1995 76,1 2012 6,2
1996 79,8 2013 7,4
1997 99,1 2014 8,2
1998 69,7 2015 8,8
1999 68,8 2016 8,5
2000 39,0 2017 11,9
2001 68,5 2018 20,3
2002 29,8 2019 11,5
Ortalama 66,5 11,1

AKP iktidarının en önemli başarılarından birisi enflasyon oranındaki ciddi düşüştür. Önceki 17 yılda yüzde 66,5 olan enflasyon ortalaması yüzde 11,1’e düşmüştür. Yüzde 11,1 dünya ortalamalarına göre oldukça yüksek bir oran olsa da önceki döneme göre büyük bir düşüşü ifade etmektedir.

Bütçe Dengesi Yeniden Bozulma Eğilimine Girdi

Yıllar Bütçe Dengesi / GSYH (%) Yıllar Bütçe Dengesi / GSYH (%)
1985 -2,2 2002 -15,9
1986 -2,7 2003 -11,1
1987 -3,5 2004 -6,4
1988 -3,0 2005 -1,7
1989 -3,3 2006 -0,6
1990 -3,3 2007 -1,8
1991 -5,3 2008 -1,8
1992 -4,3 2009 -5,5
1993 -6,7 2010 -3,6
1994 -3,9 2011 -1,3
1995 -4,0 2012 -2,2
1996 -8,3 2013 -1,0
1997 -7,6 2014 -1,1
1998 -5,1 2015 -1,0
1999 -12,7 2016 -1,1
2000 -11,9 2017 -1,5
2001 -16,8 2018 -1,9
2002 -15,9 2019 -2,9
Ortalama -6,7 -3,5

AKP iktidarının ekonomi alanındaki bir başka başarısı bütçe açıklarını ciddi oranda düşürmüş olmasıdır. Önceki 17 yılda ortalama olarak yılda yüzde 6,2 açık veren bütçe, AKP iktidarı döneminde yılda ortalama yüzde 3,5 oranında açık vermişti. Son beş yıla baktığımızda bütçe açıkları yüzde 2’nin altında seyretmiştir.

AKP’nin bütçe yönetimine getirdiği en önemli yenilik bir seferlik gelirleri harekete geçirmiş olmasıdır. Bedelli askerlik, imar affı, varlık barışı gibi bir sefere özgü gelirlerle bütçeye destek veren iktidar, açıkları bu yolla düşürmeyi başarmıştır. 2019 yılında bir seferlik gelir Merkez Bankası’nın yedek akçesinin (tutarı 46 milyar TL’dir) bütçeye aktarılmasıyla ortaya çıkmıştır. Önümüzdeki yıllarda bu bir seferlik gelirlerin nasıl sürdürüleceği tartışma konusudur.

Cari Denge Sağlıksız 

Yıllar Cari Denge / GSYH (%) Yıllar Cari Denge / GSYH (%)
1985 -1,1 2002 -0,3
1986 -1,4 2003 -2,5
1987 -0,7 2004 -3,7
1988 1,3 2005 -4,6
1989 0,7 2006 -6,1
1990 -1,3 2007 -5,9
1991 0,0 2008 -5,7
1992 -0,5 2009 -2,2
1993 -3,2 2010 -6,2
1994 0,3 2011 -9,7
1995 -2,4 2012 -6,1
1996 -1,0 2013 -6,8
1997 -1,0 2014 -5,0
1998 0,8 2015 -3,8
1999 -0,4 2016 -3,8
2000 -3,7 2017 -5,5
2001 1,9 2018 -3,5
2002 -0,3 2019 1,0
Ortalama -0,7 -4,5

AKP iktidarı dönemindeki en büyük başarısızlıklardan birisi cari açığın hızla büyümüş olmasıdır. Önceki 17 yılda sadece yüzde 0,7 (binde 7) yıllık ortalama cari açık vermiş olan Türkiye, AKP iktidarının 17 yıllık döneminde yüzde 4,8 oranında açık vermiş bulunuyor. Bu açık artışı bu dönemdeki büyümenin de temelini oluşturmuştur.

2001 krizi öncesinde bütçe açıklarıyla büyüyen Türkiye, AKP iktidar sırasında bütçe açıklarını düşürüp cari açığı artırarak büyümeyi tercih etmiş, bunun sonucu olarak da dış borç stoku hızla artmıştır.

Dış Borçlarda Ciddi Artış Ortaya Çıktı

Yıllar Dış Borç (Milyar USD) Yıllar Dış Borç (Milyar USD)
1985 25,5 2002 129,6
1986 32,1 2003 144,1
1987 40,4 2004 161,0
1988 40,7 2005 170,0
1989 43,9 2006 207,7
1990 49,0 2007 249,5
1991 52,4 2008 280,4
1992 58,6 2009 268,4
1993 70,5 2010 292,0
1994 68,7 2011 304,0
1995 76,0 2012 339,0
1996 79,3 2013 392,3
1997 84,4 2014 405,1
1998 96,4 2015 399,4
1999 103,1 2016 408,2
2000 118,6 2017 453,3
2001 113,6 2018 446,0
2002 129,6 2019 445,0
Özelleştirme Hariç 52,6
Artış (Kat) 2,1 3,4

 

Dış borç stokunu karşılaştırmaya alırken özelleştirme gelirlerini de hesaba katmamız gerekiyor. Çünkü özelleştirmelerle elde edilen gelirler o miktarda dış borçlanmayı azaltıcı etki yapmıştır. AKP iktidarı döneminde 61 milyar Dolarlık özelleştirme yapılmış, önceki dönemlerde yapılanlar satılmış ve geliri alınıp kullanılmıştır. Bu durumda bu tutarı önceki dönemin dış borç stokundan düşmemiz gerekir. Bunu yaptığımızda önceki dönemde dış borç stoku artışı 2,1 kat iken AKP iktidarı döneminde bu artış 3,4 kat olarak karşımıza çıkmaktadır.

Küresel Sistemde 17’nci Sıradaki Yerimizi Yitirdik

TÜRKİYE 1990 2000 2005 2010 2018
GSYH (Milyar USD) 207 273 501 772 771
Küresel Sıralamada Yeri 19 20 17 17 19
Kişi Başına Gelir (USD) 3.736 4.219 7.278 10.476 9.405
Küresel Sıralamada Yeri 49 64 60 62 72

 

Tabloya göre Türkiye’nin GSYH büyüklüğü sıralamasında dünyadaki yeri 2000 yılında 17’nci sırada iken 2002 yılında 20’nci sıraya gerilemiş durumdadır. Bu gerilemenin temel nedeni Türkiye’nin 2001 yılında yaşadığı krizdir. Kriz sonrası toparlanmaya başlayan Türkiye, uygulanan IMF programı ve yoğun doğrudan yabancı sermaye girişi sonucu toparlanmış ve sıralamada yeniden 17’nci sıraya yükselmiştir. Bu sırayı bir süre koruyan Türkiye, son yıllarda yaşadığı ivme kaybıyla geriye düşmeye başlamıştır. 2018 yılında 19’uncu sıraya gerileyen Türkiye’nin 2019 yılında 20’nci sıraya düşeceği tahmin edilmektedir.

Sonuç

AKP’nin tek başına iktidarda olduğu 17 yılı önceki 17 yılla 8 temel gösterge aracılığıyla ve bir de dünyada GSYH ve kişi başına gelir sırası açısından karşılaştırdık. Bu karşılaştırmada enflasyon ve bütçe göstergeleri dışındaki 6 göstergede AKP iktidarının 17 yıllık döneminde elde edilen sonuçların önceki 17 yılda elde edilen sonuçlara göre oldukça geride kaldığını ve Türkiye’nin dünyadaki yerini yitirdiğini saptadık. Önceki 17 yılda 2 kriz ve bir deprem olmasına karşılık AKP döneminde 1 kriz olması, AKP’nin bu dönemde 61 milyar Dolar özelleştirme geliri elde ettiği, AKP iktidarı sırasında Türkiye’ye o döneme kadar giren doğrudan yabancı sermaye tutarının kat kat üzerinde sermaye girdiği de dikkate alınırsa hemen hemen hiçbir ilerleme olmadığı hatta bazı alanlarda gerilemeler olduğu ortaya çıkıyor.

Bu incelememiz boyunca “tek başına iktidar istikrar demektir ve dolayısıyla ekonominin de istikrarlı olmasını sağlar” şeklindeki yaygın inancın doğru olup olmadığını test ettik ve ele aldığımız göstergeler ve varılan sonuçlar bize bu inancın doğru olmadığını göstermiş oldu.

Mahfi Eğilmez – 02.01.2019

Kendime Yazılar – http://www.mahfiegilmez.com/

About Author

Comments are closed.