Pazar günkü yazımda, “Servet vergisi, hemen şimdi” başlığı ile ülkemizde servet vergisi alınmasına ilişkin koşulların oluştuğundan bahsetmiştim. Bu yazımı okuyan okuyucularımın; ne yani, biz servet vergisi ödemiyor muyuz? diye kendilerine bu soruyu sorduklarını düşünüyorum. Haklısınız, Türkiye’de servet vergisi olarak nitelendirilebilecek üç adet vergi halen yürürlüktedir ve mükelleflerinden tahsil edilmektedir.
SERVET VERGİSİ NEDİR?
Servet vergisini, gerçek ve tüzel kişilerin belirli bir zamanda sahip oldukları servete giren her çeşit menkul ve gayrimenkul mallar ile para ve alacakların tamamını veya bir kısmını değerleri üzerinden vergilendiren bir tür dolaysız vergi olarak tanımlayabiliriz.
Servet, para ile ifade edilebilen mal varlığıdır. Servet vergileri; hem kamu giderlerinin finansmanı amacıyla kullanılmakta, hem de toplumdaki gelir adaletsizliklerin giderilmesi, vergilemede eşitliğin sağlanabilmesi gibi sosyal bir amaçla da ihdas edilebilmektedir. Servet vergilerinin en önemli rolü aslında, gelir ve servet farklılığının giderilmesine katkısıdır.
Ülkemizde servet vergileri; veraset ve intikal vergisi, Motorlu Taşıtlar Vergisi ve belediyelerce tahsil edilen emlak vergilerinden oluşmaktadır.
Bilindiği üzere veraset ve intikal vergisi; ölüme bağlı olarak bir kişiden, diğer kişi ya da kişilere intikal eden menkul ve gayrimenkul mallar ya da ölüm haricinde yaşayan kişiler arasında bir kişiden diğer bir kişiye karşılıksız intikal etmiş olan malları vergileyen bir servet vergisi türüdür. 2019 yılı bütçesi vergi geliri hedefi 756 milyar 500 milyon lira, veraset ve intikal vergisi gelir hedefi ise 1 milyar 8 milyon liradır.
Ülkemizde, sayıları yaklaşık 23 milyon 500 bini bulan taşıtlardan alınan Motorlu Taşıtlar Vergisi; sadece kanunda sayılı motorlu taşıtları kapsadığı için, özel nitelikli bir servet vergisidir. Motorlu Taşıtlar Vergisi’nden 2019 yılında beklenen vergi tahsilat tutarı 16 milyar 31 milyon liradır.
Emlak vergisi; Türkiye sınırları içinde bulunan bina, arsa ve arazileri vergilendirilen ve tahsilatı belediyeler tarafından yapılan önemli bir servet vergisidir.
VERGİ GELİRLERİ İÇİNDEKİ PAYLARI ÇOK DÜŞÜK!
Yukarıda kısaca izah ettiğim üç servet vergisinden, hem merkezi idarenin hem de mahalli idarenin elde ettiği gelirlerin, vergi gelirlerine oranına baktığımızda; bu oranın yüzde 3.5 ile yüzde 4 arasında değiştiği görülmektedir.
Yine bu üç servet vergisinin toplam servet vergileri içindeki paylarına baktığımızda; birinci sırada yüzde 57‘lik bir oranla Motorlu Taşıtlar Vergisi’ni görüyoruz. İkinci sırada yüzde 39’luk oranla emlak vergisini ve son sırada yüzde 4’lük oranla veraset ve intikal vergisini görmekteyiz.
SERVET VERGİSİ ÖNERİM
Yukarıda özetlemeye çalıştığım servet vergisi karnemizin, çok zayıf olduğu ortadadır. Bütçe açığını kapatmak için, bir defalık vergi ya da ek vergilerin gündemde olduğu bir dönemde; sorunu beş yıl süre ile her yıl alınacak servet vergileri ile çözebiliriz, diye düşünüyorum.
Önerim oldukça basit ve pratik: 20 milyon TL’ye kadar olan kişisel servetlerle ilgili olarak, servet vergisi uygulanmayacak. 20 milyon ile 100 milyon arasında serveti olanlar her yıl yüzde 3, 100 milyon TL’nin üzerinde serveti olanlar ise her yıl yüzde 5 servet vergisi ödeyecek…
Servet vergisi önerimi, yıllardır dolaylı vergilerle inim inim inleyen milyonlarca tüketicinin destekleyeceğine olan inancım tam…
Sözcü Gazetesi | 02.07.2019