Çalışanlar işlerini aksatacak şekilde internette fazla vakit harcıyorlarsa ve sosyal medyada sohbet ediyorlarsa tazminatsız atılabilir. İşveren de belli şartlarda özel yazışmalara bakabilir
İnternet ve sosyal medya artık hayatımızın birer ayrılmaz parçası haline geldi. Dolayısıyla iş hayatında olan milyonlarca çalışan da bu kanalları kullanarak iletişim kuruyor.
Ancak bu durum bazen başa iş açabilir, dikkatli olmak gerekiyor.
İş hayatında çalışanların uyması gereken kurallar ve sorumluluklar var. Bu noktada yasalarımız işverenlere çok önemli haklar tanıyor. Öncelikle her çalışan işverenin koyduğu kurallara ve işin gerektirdiği şartlara, işyeriyle ilgili yönetmelik ve yönergelere, iç tüzüklere uymak zorunda. Tabii bunların da Anayasa’ya, kanunlara, uluslararası sözleşmelere aykırı olmaması gerekiyor. Ayrıca işe girerken yapılan iş sözleşmelerinin de bağlayıcılığı bulunuyor.
SÖZLEŞMEYE UYULACAK
Sözleşmeye her iki tarafın da uyması zorunlu. Sözleşmelere aykırı hareket etme durumunda işçi de haklı fesihle tazminatını talep edebilirken, işveren de tazminatsız atabiliyor.
Özellikle işe girerken verdiğiniz bilgilerin doğru olması çok önemli. Ayrıca işverenin kendisine teslim ettiği alet ve teçhizatı iş için kullanmak zorunluluğu var. Bunları korumak ve zarar vermemek için de çalışanların dikkat etmesi gerekiyor.
ÖZEL YAZIŞMALARA DİKKAT!
Şu anda birçok işyerinde bilgisayar ve internet işin gereği olarak kullanılıyor.
Hatta sosyal medyayı da buna katabiliriz. Eğer çalışan mesai saatleri içinde işverenin tahsis ettiği araçlarla işini aksatacak şekilde internette oyun oynar, sosyal medya hesaplarında vakit harcar, sohbet ederse bu atılma sebebi sayılıyor. Hatta müstehcen sitelere girmek, işyeri mailinden özel yazışmalar yapmak da bunlara ilave edilebilir. İşverenin özel yazışmalara bakıp bakamayacağı hep tartışma konusu olmuştur.
Burada dikkat edilmesi gereken bu yazışmanın hangi gereçle yapıldığıdır. Telefonunuzdan yaptığınız bir yazışma, ya da kişisel e-mailinizden yaptığınız bir yazışma size özeldir ve işveren takip edemez. Ancak işyerinin mailinden yaptığınız tüm yazışmaları işveren takip edebilir. Bu özel yazışma da olabilir.
ÖLÇÜ; İŞİN AKSAMASI
Yine zaruri ihtiyaçları aşan uzun özel telefon konuşmaları da atılma sebeplerinden oluyor.
Bu şekilde atılan işçi Yargıtay kararlarına göre tazminat da alamıyor. Çünkü, İş Kanunu bu tür hallerde işverene de haklı fesih imkanı tanıyor.
Yargıtay, tazminat verilmesiyle ilgili bazı kararlarda ise ‘işin aksatılıp aksatılmamasını’ ölçü olarak kabul ediyor. İşçiler ‘özel hayat’ deseler de işveren mesai saatlerinde önceden bildirmek kaydıyla bazı hakları kısıtlayabiliyor.
Sosyal medyadaki paylaşımların da işyerini küçük düşürücü mesleki ve ticari itibarını zedeleyici olmaması, kanunlara aykırılığının bulunmaması gerekiyor. Yargıtay kararları incelendiğinde, yapılan eylemlerde mesai saatleri içinde yapılıp yapılmadığına, işyerinin araç gerecinin kullanılıp kullanılmadığına bakıldığı da görülüyor.
BUNLARA DİKKAT!
İşçinin yaptığı işlemler, ya da sosyal medya sohbetleri ile ilgili şu ölçülere de bakılıyor:
– Yapılan görüşmeler ya da oyun oynama işlemleri mesai saatlere içinde yapıldı mı?
– Bunlar yapılırken işverenin verdiği bilgisayar gibi cihazlar mı kullanıldı.
– Sosyal medyaya yazılanlar işverenin ticari itibarına zarar verici nitelikte mi veya işverene ya da kuruma hakaret içeriyor mu?
YASA NE DİYOR?
İş Kanunu Madde 25, işverenin haklı nedenlerle iş akdini feshetme şartlarını şöyle sıralıyor:
– İşçinin kendi kastından veya derli toplu olmayan yaşayışından yahut içkiye düşkünlüğünden doğacak bir hastalığa yakalanması veya engelli hale gelmesi durumunda, bu sebeple doğacak devamsızlığın ardı ardına 3 iş günü veya bir ayda 5 iş gününden fazla sürmesi.
– İş sözleşmesi yapıldığı sırada bu sözleşmenin esaslı noktalarından biri için gerekli vasıflar veya şartlar kendisinde bulunmadığı halde bunların kendisinde bulunduğunu ileri sürerek, yahut gerçeğe uygun olmayan bilgiler veya sözler söyleyerek işçinin işvereni yanıltması.
– İşçinin, işveren yahut bunların aile üyelerinden birinin şeref ve namusuna dokunacak sözler sarf etmesi veya davranışlarda bulunması, yahut işveren hakkında şeref ve haysiyet kırıcı asılsız ihbar ve isnatlarda bulunması.
– İşçinin işverenin başka bir işçisine cinsel tacizde bulunması.
– İşçinin işverene yahut onun aile üyelerinden birine yahut işverenin başka işçisine sataşması, işyerine sarhoş yahut uyuşturucu madde almış olarak gelmesi ya da işyerinde bu maddeleri kullanması.
– İşçinin, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışlarda bulunması.
– İşçinin yapmakla ödevli bulunduğu görevleri kendisine hatırlatıldığı halde yapmamakta ısrar etmesi.
– İşçinin kendi isteği veya savsaması yüzünden işin güvenliğini tehlikeye düşürmesi, işyerinin malı olan veya malı olmayıp da eli altında bulunan makineleri, tesisatı veya başka eşya ve maddeleri otuz günlük ücretinin tutarıyla ödeyemeyecek derecede hasara ve kayba uğratması.
Faruk Erdem
21.05.2019 – Yeni Asır