Yıllık izin, işçilerin temel haklarından birini oluşturuyor. İşçiler bu dinlenme haklarından feragat edemez, çalışmaya devam ederken işverene, “İzin kullanmayayım, bana parasını ödeyin” diyemez. Yıllık izin sürelerinin belirlenmesi ve kullanılmayan izinlerin parasının ödenmesinde, aynı işverenin farklı işyerlerindeki süreler veya aralıklı çalışmalar dikkate alınıyor. Habertürk’ten Ahmet Kıvanç, 4/a’lı çalışanların yıllık izin hakları ile ilgili merak edilenleri yazdı.
Yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için iş akdinin feshedilmesi gerekiyor. Bir başka ifadeyle, çalışırken yıllık izin parası alınamıyor. Yıllık izin ücretini alma konusunda sözleşmenin sona erme şeklinin ve iş akdinin feshinin haklı bir nedene dayanıp dayanmadığının önemi yok. İşveren haklı bir nedenle işçiyi işten atsa da kullanılmayan yıllık izin günlerinin parasının, işten ayrılırken ödenmesi gerekiyor.
YILLIK İZİN SÜRELERİ NASIL HESAPLANIR?
Yıllık izne hak kazanabilmek için en az bir yıl çalışmış olmak gerekiyor. Yıllık izin süresi, aynı işyerindeki toplam çalışma süresine göre belirleniyor. Çalışması bir yıldan beş yıla kadar olanlara 14 gün; 5 yıldan fazla 15 yıldan az olanlara 20 gün; çalışması 15 yıl ve daha fazla olanlara 26 gün yıllık ücretli izin verilir. İzin süreleri bunun altında olamaz ama toplu iş sözleşmesiyle veya işverenle işçi arasındaki iş sözleşmesiyle artırılabilir.
İşçinin daha önce aynı işverenin bir ya da değişik işyerlerinde geçen hizmetlerinin yıllık izne hak kazanma ve izin süreleri hesabı yönünden dikkate alınması gerekir. Kamu kurum ve kuruluşlarında işçi olarak çalışanların da hizmetlerinin aynı gerekçeyle izin hesabı yönünden birleştirilmesi zorunlu.
AYNI İŞVERENE BAĞLI OLARAK FARKLI ZAMANLARDA ÇALIŞANLAR
İş hayatında çeşitli nedenlerle sık sık iş değişiklikleri yaşanabiliyor. Bir işverene bağlı çalışırken işten ayrılan işçi, ayrılırken kullanmamış olduğu izinlerinin parasını alırsa, hemen veya bir iki yıl sonra yeniden aynı işverene bağlı olarak çalıştığında izin hesabında önceki çalışma dikkate alınmaz.
Örneğin bir işverene bağlı olarak 15 yıl çalışarak yılda 26 gün izne hak kazanan işçi, kullanmadığı izin günlerinin parasını alıp ayrılmışsa, aynı işyerinde iki yıl sonra yeniden çalışmaya başladığında izne hak kazanabilmek için bir yıl çalışması gerekecek. Bir yıl çalıştıktan sonra da 5 yıla kadar olan dönemde yılda 14 gün izin kullanabilir.
Buna karşılık, aynı işçi 15 yıllık çalışmanın ardından izin parasını almadan ayrılır ve iki yıl sonra dönerse 26 gün üzerinden izin kullanmaya devam eder. Tekrar ayrıldığında ise hem önceki 15 yılın, hem de sonraki çalıştığı yılların izin parasını alır. İşveren 15 yılın sonunda kıdem tazminatı ödemiş ama izin parasını vermemişse, yine izin süreleri konusunda işçinin kazanılmış hakları korunur. Yıllık izin süresinin hesabında önceki çalışma süreleri de dikkate alınır.
ARALIKLI ÇALIŞMADA İZİN ZAMAN AŞIMINA UĞRAMAZ
İşçiler bazen de aynı işverenin birden fazla işyerinde çalışabiliyor. Örneğin bir mağaza zincirinin Çankaya şubesinde 9 ay çalıştıktan sonra ayrılan işçi, bir yılı doldurmadığı için izin parası alamadı diyelim. Bu işçi birkaç ay sonra aynı zincirin Kızılay şubesinde 3 ay çalışırsa, bir yıllık süreyi tamamlamış olduğu için 14 günlük izin hakkı elde eder. İşten ayrıldığında da iki ayrı şubedeki çalışmalar birleştirilerek kullanılmayan izin günlerinin parası ödenir.
Yargıtay, yıllık iznin işçi açısından özde bir dinlenme hakkı olduğu, bu nedenle aynı işverene bağlı işyerlerindeki aralıklı çalışmalarda önceki dönemin zaman aşımına uğramayacağı yönünde kararlar veriyor.
MEVSİMLİK İŞÇİNİN İZİN HAKKI YOK
Niteliklerinden ötürü bir yıldan az süren mevsimlik veya kampanya işlerinde çalışanların yıllık izin hakkı bulunmuyor. Bir işyerinde başlangıçta mevsimlik işçi olarak çalıştırılan ve daha sonra sürekli çalıştırılmaya başlanan işçinin mevsimlik dönemdeki çalışması kıdem tazminatı hesabında dikkate alınırken, yıllık ücretli izin hesabında dikkate alınmıyor.
Ancak Yargıtay bu noktada her aralıklı çalışmayı “mevsimlik” olarak kabul etmiyor. İşçinin mevsimlik çalıştığı belirtilen dönemde yapılan işin gerçekten mevsime bağlı olarak yapılması koşulunu arıyor.
Yargıtay’ın bu konudaki hassasiyeti, bazı işverenlerin, normalde tam yıl çalışılması gereken ve devamlılığın olan işte, işçilerin işlerine 1-2 ay ara vererek mevsimlik olarak çalıştırmalarından kaynaklanıyor.
KAMUDA ÇALIŞAN İŞÇİLERİN İZİN HAKLARI
İş Kanunu uyarınca, kamuda çalışan işçilerin izin haklarının belirlenmesinde, farklı kamu kurumlarında çalışılan süreler birlikte değerlendiriliyor. Aynı bakanlığa bağlı işyerleri ile aynı bakanlığa bağlı tüzel kişilerin işyerlerinde geçen süreler ve kamu iktisadi teşebbüsleri yahut özel kanuna veya Cumhurbaşkanlığı kararnamesine dayanılarak kurulan banka ve kuruluşlar veya bunlara bağlı işyerlerinde geçen süreler, işçinin yıllık ücretli izin hakkının hesaplanmasında göz önünde bulundurulmak zorunda.
Haber Türk | 03.05.2019