Muhasebeci denilince tanımayan, uğramayan, işi düşmeyen ya da bilmeyen yok…
Şimdiye kadar işçiden memura, emekliden emeklilikte yaşa takılanlara, stajyerlerden engellilere… kadar hemen hemen tüm kesimlerin problemlerine tercüman olmaya çalıştık. Haklı olarak muhasebeciler özelikle de SMMM’ler her gün e-Mail ve sosyal medya hesaplarımıza gönderdikleri yüzlerce iletilerde “Çile bülbülüm çile” şarkısında olduğu gibi çektikleri çileleri, yaşadıkları stresin kaynağı olan problemlerin çözümü noktasında seslerini kamuoyuna duyurmamızı talep etmektedir.
Son zamanlarda sosyal medyada stres ve sıkıntı kaynaklı başta kalp krizi ve diğer hastalıklar nedeniyle artan muhasebeci ölümlerine ilişkin paylaşımların da etkisiyle çalışma hayatının âdeta dinamosu olan meslek mensuplarının meselelerini ele almamızı zaruri kıldı.
Bu kadar iş yükü ve angaryaya can dayanmaz!
Bir meslek düşünün ki yeni çıkan hemen hemen her yükümlülük her belge verme-düzenleme işi ona yüklensin… Nasıl anlatsam acaba? Sanırım en son çıkan poşet meselesinin de dönüp dolaşıp muhasebecilere yüklenmesi örneği bile bu iş yükü ve angaryaları tek başına anlatmaya yeter ve artar bile… Hele bazı patronların elektrik faturasına kadar her türlü angaryayı muhasebecilerine yüklemesi ayrı bir problem.
Bu meyanda muhasebeciler, kamu kurumlarınca istenen bilgi, beyan ve formların sayısının çok fazla olması nedeniyle tüm verilerin bir data merkezinde toplanması ve ilgili kurumların bu merkezden bilgileri almasının sağlanmasını talep etmektedir.
Muhasebecilerin işi belge düzenleme ve verme işiyle bitmiyor. Daha da önemlisi mükellefinin, dolayısıyla kendisinin SGK, Maliye ve diğer kurumların yüklü cezaları ile karşılaşmaması için her ay yüzlerce belge/beyannameyi öngörülen sürede âdeta Usain Bolt gibi zamanla yarışarak yetiştirmesi gerekmektedir.
Kalp krizinden sonra bir de ceza şoku
Geçenlerde bir muhasebecinin yaşamış olduğu hazin bir olay bu durumu tek başına özetliyor.
50’ye yakın müşterisi olan bir muhasebeci (SMMM) eşi ile birlikte işini icra etmektedir. Her ay vermesi gereken beyannameleri hazırlayarak sisteme yüklüyor. Ancak mesleki titizlik nedeniyle son kontrolleri yaparak ardından onaylayacağı sırada yoğun iş yükü ve stresi neticesinde aniden kalp krizi geçiriyor. Allah’tan o anda yanında bulunan eşi onu derhal hastaneye götürüyor. Tedavi sürecinde beyannamelerin onaylanması süresinde yapılamayınca 70.000 TL’yi aşan ceza ile karşı karşıya kalıyor. Hastaneden çıkan muhasebeci bu cezayla âdeta ikinci kalp krizi geçirmiş gibi şok geçiriyor…
Hukuk sisteminde sorumluluğun ya da görevin yerine getirilmesinde hastalık, tutukluluk ve diğer nedenlere bağlı olarak mücbir sebepler uygulanmaktadır. Gerçek kişi olan muhasebecilerle ilgili maalesef mücbir sebep bile öngörülmemiştir. Bu nedenle bahse konu olayda cezanın silinmesi bile söz konusu değil.
Muhasebeciler tatile hasret
Muhasebeciler 2007 yılında yürürlüğe konan “Malî Tatil İhdas Edilmesi Hakkında Kanun”la birlikte (01-20 Temmuz tarihleri arasında) tatil ile tanıştılar. Ancak yoğun iş yükü nedeniyle çoğu muhasebeci bu tatil dönemini kaçırıyor. Tatil yapanlar ise muhasebesini yürüttüğü iş yerinde iş kazası ya da meslek hastalığı olduğu anda derhal tatillerini keserek kendilerini müfettişin karşısında bulmaktadır. Bu nedenle mali tatil uygulamasının mevcut durumunun revize edilmesi ve uygulanabilir hâle getirilmesini talep etmektedirler.
Mesleki tekelleşme engellenmeli
Her meslekte olduğu gibi Mali Müşavir mesleğinin içinde de tekelleşme söz konusu olabilmektedir. Muhasebeciler defterini tuttuğu mükellefin bir bakıma devlet adına ön denetimini yapmak ile sorumlu konumdadır. Keza birçok yükümlülükte muhasebeci, mükellef ile birlikte sorumlu kılınmıştır. Bu açıdan bir muhasebecinin 400- 500’ü aşan defteri titizlikle ve usulüne uygun tutmasının çok zor olduğu aşikârdır.
Diğer yandan bize ulaşan çok sayıda genç muhasebeci, mesleğin yapılmasını ve ayakta durmasını engelleyecek derecede düşük fiyatla defter tutarak haksız rekabetin önüne geçilmesi için kota konulmasını talep etmektedir. Aksi takdirde birçok muhasebecinin işsiz kalacağı ve genç muhasebecilerin iş bulmasının zor olacağı belirtilmektedir.
Not: Bize yazan değerli SMMM okurlarımız, sizden gelen yoğun e-Maillerdeki konulardan bu sınırlı köşemizde ancak bu kadarına yer verebildik. Ancak önümüzdeki günlerde yine problemlerinize yer vermeye çalışacağımızı bilmenizi isterim.
“Eğer işiniz başka hiçbir şeye zaman bırakmayacak kadar yoğunsa yanlış giden bir şeyler var demektir; sizinle ya da işinizle ilgili.” W. BOETCKER
(Türkiye Gazetesi | 13.03.2019)