7143 sayılı Yapılandırma Kanunu özellikle Bağ-Kur ihya borçları ve işveren prim borçları açısından önemli avantajlar içeriyordu.
Bu nedenle bahse konu kanun 2014 yılındaki 6552 sayılı Kanun kapsamındaki yapılandırmadan sonraki en cazip yapılandırma kanunu olmuştu.
Aradaki yapılandırma kanunlarının adeta “Fare doğuran dağ” olması ve bekleneni verememesi nedeniyle bu şekilde bir yapılandırma öngörülmüştü.
Yapılandırma başvuru son günü olan 31 Temmuz 2018 tarihi itibariyle taleplerin alımı bitirilemeyince başvuru süresi 27 Ağustos 2018 tarihine ertelenmişti.
Ancak başvuru süresi uzatılmasına karşın ilk taksit ve peşin ödemeler için son ödeme tarihinin 31 Ağustos 2018 olarak kalması ve uzatılmaması sıkıntı doğurmuştu. Zira SGK birimleri başvurular sonucu tahakkuk evraklarını hazırlamakta yetersiz kalmışlardı.
Bu nedenle ilk taksit ve peşin ödemeler için son ödeme tarihi 7 Eylül 2018 tarihine uzatıldı ise de bu da çare olamamıştı. Zira hala başvuru sahiplerine ödeme planları iletilememiş ve MOSİP sistemine tahakkuk rakamları girilememişti.
Bu durumda başvuran sigortalılara müracaatını zamanında yapsa da son ödeme tarihinden önce borcunu ödeyebilme fırsatı tanınmaması gibi garip bir durum ortaya çıkmıştı.
SGK Ne Dedi?
SGK bu konuda yayımladığı Genel Yazı ile;
“7143 sayılı Kanun uyarınca yapılandırma başvurusunda bulunmalarına rağmen, değişik gerekçelerle ödeme planlarının zamanında tebliğ edilemediği, dolayısıyla 7143 sayılı Kanunla getirilen borç yapılandırmasından yararlanmak amacıyla öngörülen süre içinde Kurumumuza müracaat eden sigortalılarımızın kendilerine yüklenemeyecek ihmal veya kusurlarından dolayı yapılandırma hakkından faydalanamadıkları ve mağdur duruma düştükleri anlaşılmıştır.”
“7143 sayılı Kanun kapsamında yeniden yapılandırmak amacıyla yasal süresi içinde başvuruda bulunan ancak, ihmal veya kusurları bulunmamasına rağmen yapılandırma hükümlerinden yararlanamayan 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı çalıştıran işverenler ile (b) bendi kapsamındaki sigortalılar ve primini kendi ödeyen sigortalılardan;
1- Peşin ödeme talebinde bulunanlar yönünden 7143 sayılı Kanun kapsamında hesaplanan tutara 2018/Eylül ayından (Eylül ayı dahil),
2- Taksitle ödeme talebinde bulunanlar yönünden, 7143 sayılı Kanun kapsamında hesaplanan ve süresi içerisinde ödenmeyen taksit tutarlarına ödeme vadesinin sona erdiği tarihten,
3- 5510 sayılı Kanunun Geçici 17 nci ve Geçici 63 üncü maddesine göre durdurulan sigortalılık sürelerinin ihyası için talepte bulunanların hesaplanacak ihya borçlarına 2018/Eylül ayından (Eylül ayı dahil),
ödeme planının tebliğ edildiği tarihi takip eden ayın sonuna kadar 6183 sayılı Kanunun 51 inci maddesi hükmü doğrultusunda hesaplanacak gecikme zammı (aylık %2) ile birlikte;
-Peşin ödeme seçeneğini tercih etmiş olanların, ödenmesi gereken tutarın tamamının ödenmesi,
-Taksitle ödeme tercihinde bulunanların ise tebliğ tarihi itibarıyla ödeme vadesi geçmiş taksit tutarlarının eksiksiz olarak, bu süre içinde ödenmesi halinde,
yapılandırma anlaşmalarının geçerli kabul edilmesinin, (4/b kapsamında sigortalı olanların yapılandırma ve Geçici 17 nci ve Geçici 63 üncü madde ihya kapsamında ödenen tutarların geçmiş tarihli prim değerlendirme işlemi yapılarak) bu şekilde yapılan geç ödemelerin ihlal nedeni sayılmamasının uygun olacağı ifade edilmiştir.”
Diyerek ödeme son tarihini SGK’nın tahakkuk evrakını sigortalıya tebliğ tarihini izleyen ay sonu olarak güncellemiş bulunmaktadır.
Gecikme Faizi Olmamalıydı
Tabii burada yüzde 2’lik faizin neden istendiği sorusu akla gelmektedir ki bu doğru bir sorudur. Zira sigortalının başvurusu zamanında iken vaktinde işlemi tekemmül ettirmeyen SGK’dır. Bu nedenle de yüzde 2’lik gecikme zammını sigortalıya yüklenmesi hiç de haklı değildir.
Ali Tezel | 01.10.2018