Kamu harcamalarını karşılamak amacıyla devletin çeşitli adlarla vergi almaktadır. Vergi almakta çeşitli tarh usulleri mevcuttur. Genel uygulama vergi mükellefinin beyan edeceği geliri ve ödeyeceği vergiyi defter kayıtları ve belgelere dayanarak, kendisinin beyan etmesidir.
Türk Vergi Sistemi’ne göre olağan durum mükellefin gönüllü beyanına göre verginin tarh edilmesi, beyannameye dayalı tarhtır. Bu tarh usulünde mükellef yazılı olarak matrahını beyan eder ve idare beyan edilen bu matrah üzerinden tarhiyat işlemini gerçekleştirir. Tahakkuk fişi düzenlenir ve bir nüshası mükellefe verilir. Bu şekilde vergi tahakkuk etmiş olur.
Mükellefler bu usulde matrahları kendileri beyan ettikleri için bu matrah üzerinden tarh edilen vergilere karşı dava açamazlar. Ancak ihtirazı kayıtla verilen beyannameler üzerinden yapılan tarhiyata ve vergi hataları içeren tarhiyata karşı dava açılabilir.
Vergi sistemimizdeki beyan esası mükelleflerin gelirlerini ve ödenmesi gereken vergiyi en iyi kendilerinin belirleyebileceği kabulüne dayanır. Bununla beraber vergi idaresine kanunla, beyanların doğruluğunu denetleme yetkisi verilmiştir. Denetimler sonucunda ödenmesi gereken verginin beyan edilenden fazla olduğu tespit edildiğinde ek bir tarhiyat-mükelleften vergi istenmesi-söz konusu olacaktır. Yapılan tespitin özelliğine göre tarh usulü farklı olacaktır; ikmalen tarh veya re’sen tarh.
İkmalen Tarh
Daha önce bir vergi tarh edildikten sonra (ör: mükellefin beyanına göre) bu vergiye ilişkili olarak ortaya çıkan ve defter, kayıt ve belgelere veya kanuni ölçülere dayanılarak miktarı tespit olunan bir matrah veya matrah farkı üzerinden alınacak verginin tarh edilmesidir.
Re’sen Vergi Tarhı
Re’sen vergi tarhı, maddi delil veya kanuni ölçülere dayanılamaması sebebiyle, ikmalen tarhiyatın mümkün olmadığı durumlarda takdir komisyonları tarafından takdir edilen veya vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlarca düzenlenmiş vergi inceleme raporlarında belirtilen matrah veya matrah kısmı üzerinden ilgili idarece vergi tarh olunmasıdır.
İnceleme raporunda belirlenen matrah veya matrah farkı re’sen takdir olunmuş sayılmaktadır. VUK’nun 30’uncu maddesinde 6 bent halinde sayılan ve aşağıda yer verilen, nedenlerden birisinin bulunması halinde ikmalen tarhiyatın mümkün olmadığı veya vergi matrahının defter, kayıt ve belgelere veya kanuni ölçülere göre tespit edilemediği kabul edilmektedir.
Re’sen kelimesi sözlükte kendiliğinden hareket anlamına gelmekte olup re’sen tarhı da idarenin kendiliğinden vergilendirmede bulunması demektir .Bir başka ifade ile VUK’un 30’uncu maddesinde 6 bent halinde sayılan durumların varlığı nedeniyle vergiyle ilgili ödevlerini yerine hiç getirmemiş veya eksik getirmiş mükelleflerin vergilerinin idarece belirlenmesidir. Kanun re’sen takdir nedenlerini tek tek saydığı için söz konusu maddede sayılanlar dışında bir gerekçeyle re’sen tarhiyat yapma imkanı bulunmamaktadır.
Re’sen tarhiyat için matrah veya matrah kısmının takdir komisyonlarınca takdir edilmiş ya da vergi inceleme elemanlarınca düzenlenen vergi inceleme raporlarda belirlenmiş olması gerekmektedir.
Şunu da belirtelim ki, takdir edilmiş sayılma ibaresi vergi inceleme elemanlarına takdir komisyonlarında olduğu gibi genel bir matrah takdir etme yetkisi vermemiştir.
İnceleme elemanlarının düzenleyecekleri raporlarda, taktir nedenlerinin bulunması halinde re’sen tarh edilmesi gereken matrahı VUK’un 3’üncü maddesinde belirtilen delil ve ispat yöntemini kullanmak suretiyle tespit etmeleri gerekir. Bu husus gerek, 13.7.1937 tarih ve 263 Yayın Sıra No’lu Hesap Uzmanları Kurulu Danışma Komisyonu Kararında gerek 149 Sıra No’lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği’nde vurgulanmıştır. Bu nedenle vergi inceleme yetkisini haiz birisinin VUK’un 30’uncu yazılı takdir nedenleri bulunuyor diye herhangi bir delil veya karineye dayanmadan matrah tesis etmesi mümkün değildir.
Takdir Komisyonları Takdiri Keyfi Olamaz
Vergi inceleme elemanları için bulunan kısıtlama takdir komisyonları için de geçerlidir. Söz gelimi beyanname vermeyen bir mükellefin ilgili dönem matrahı 30’uncu maddenin 1 numaralı bendi uyarınca re’sen takdir nedenidir. Bu dönemin vergi matrahını takdir edecek olan takdir komisyonunun tamamen afaki bir matrah takdiri mümkün değildir. Nitekim gelir idaresi bu amaçla takdir komisyonuna matrah takdiri için sevk edilecek dosyalarda sağlıklı ve gerçekçi matrah takdiri yapılabilmesi için bulunması gereken asgari bilgi ve belgeleri belirleyerek; teşkilatına duyurmuştur.
Vergi yargısı da karar verirken bu hususa dikkat etmektedir. Bir kararında Danıştay, re’sen tarha ilişkin koşulların gerçekleşmesi nedeniyle idareye matrah takdir etme yetkisinin verilmesi, idarece keyfi bir şekilde belirlenen bir tutarın dönem matrahı olarak takdir edilebileceği anlamına gelmez” gerekçesiyle re’sen yapılan tarhiyatın bozulmasına karar vermiştir.
İşletme defterinin geç tasdik ettirilmesi nedeniyle re’sen takdire gidilmesinin yerinde olduğu ancak mükellefin defter ve belgeleri incelenmeden beyanı ile kayıtları arasında farklılık olup olmadığı araştırılmadan matrah takdir edilmesinde isabet görülmediği gerekçeli ile tarhiyatın kaldırılmasına karar veren vergi mahkemesi kararı Danıştay’ca yerinde bulunmuştur.
Re’sen ve İkmalen Tarh Sebeplerinin Bir Arada Bulunması
VUK’un 30 maddesinin son fıkrasında re’sen vergi tarhını gerektiren bir sebebin yanında ikmalen vergi tarhını da gerektiren bir neden mevcut ise re’sen takdir sonucu beklenmeksizin gerekli ikmalen tarhiyatın yapılacağı daha sonra re’sen takdir sırasında ikmalen tarhiyat konusu kısım da göz önünü alınmışsa verginin tarhı sırasında ikmalen tarh edilmiş kısmın indirileceği hükmüne yer verilmiştir. Bu durum ikmalen tarhiyat konusu matrah farkının yanı sıra re’sen takdir nedeniyle matrah takdiri için takdir komisyonuna gidilen durumda bulunabilir. Böyle olması hem uzlaşma hem ceza hükümlerinin uygulanması açısından kolaylık sağlamaktadır.
Beyannamesin de sadece gayrimenkul sermaye iradına ilişkin olarak matrah bildiren bir mükellefin vergiye tabi faiz gelirini ve ticari kazancını beyan etmediği anlaşılmıştır. Faiz geliri bilgisi bankadan alınmış ,ancak defter ve belgelerin bulunmaması nedeniyle ticari kazanca ilişkin matrah tespit edilememiştir.
Faiz geliri dolayısıyla ikmalen tarh işlemi gerçekleştirilir, ticari kazanç için ise takdir komisyonu tarafından ticari kazanca ilişkin matrah takdiri yapıldıktan sonra bütün matrah unsurları dikkate alınarak re’sen tahriyat yapılır. Ancak daha önce (gerek beyan üzerine gerek ikmalen) yapılan tahriyat re’sen yapılacak tahriyatta bir indirim olarak dikkate alınır.
Takdir Nedenleri ve Takdirde Özel Durumlar
Aşağıdaki hallerden herhangi birinin bulunması durumunda, vergi matrahının tamamen veya kısmen defter, kayıt ve belgelere veya kanuni ölçülere dayanılarak tespitinin mümkün olmadığı kabul edilir.
1. Vergi beyannamesi kanunî süresi geçtiği halde verilmemişse,
2.Vergi beyannamesi kanuni veya ek süreler içinde verilmekle beraber beyannamede vergi matrahına ilişkin bilgiler gösterilmemiş bulunursa,
3.Bu kanuna göre (VUK) tutulması mecburi olan defterlerin hepsi veya bir kısmı tutulmamış veya tasdik ettirilmemiş olursa veya vergi incelenmesi yapmaya yetkili olanlara her hangi bir sebeple ibraz edilmezse,
4.Defter kayıtları ve bunlarla ilgili vesikalar, vergi matrahının doğru ve kesin olarak tespitine imkân vermeyecek derecede noksan, usulsüz ve karışık olması dolayısıyla ihticaca salih (güvenilir) bulunmazsa.
5. Tutulması zorunlu olan defterlerin veya verilen beyannamelerin gerçek durumu yansıtmadığına dair delil bulunursa.
6. Bu Kanunun mükerrer 227’nci maddesi uyarınca 3568 sayılı Kanuna göre yetki almış meslek mensuplarına imzalattırma mecburiyeti getirilen beyanname ve ekleri imzalattırılmazsa veya tasdik kapsamına alınan konularda yeminli malî müşavir tasdik raporu zamanında ibraz edilmezse.
Takdir komisyonlarınca aşağıdaki hususlar göz önünde bulundurulacaktır.
-Yukarıdaki 2’nci bende yazılı halin vukuunda mükellefe, takdir komisyonu tarafınan 15 günden az olmamak üzere bir mühlet verilerek vergi matrahına ilişkin bilgileri vermeye ve kanuni defterlerini ibraz etmeye davet olunur, bu davet üzerine mükellef istenilen bilgileri verir ve kanuni defterlerini ibraz ederse, defter ve vesikalar ihticaca salih bulunmak şartıyla, mükellefe takdir olunacak matrah defter ve vesikaları kayıtlarına göre tespit olunacak miktardan fazla olamaz.
-Vergi beyannamesini kanuni süresi geçtikten sonra vermiş olanlara bu beyannamede gösterdikleri matrah üzerinden re’sen gerekli tarhiyat yapılır ve bu beyannameler re’sen takdir için takdir komisyonuna sevk edilmez. Ancak, vergi incelemesine başlanılmasından veya takdir komisyonuna sevk edilmesinden sonra kendiliğinden verilen beyannameler için bu hüküm uygulanmaz.
-Yukarıdaki bendlerin hükümlerine göre re’sen vergi tarhını gerektirir bir sebep yanında ikmalen vergi tarhını da lüzumlu kılan bir durum mevcut ise re’sen takdir sonucu beklenmeksizin gerekli ikmal tarhiyatı yapılır. Re’sen takdir sırasında ikmal tarhiyatına mesnet olan matrah farkı nazara alınmışsa vergi tarhı sırasında evvelce tarh edilmiş olan vergi indirilir.
Dünya Gazetesi | 08.08.2018