Cezaevi denildiği zaman çoğumuzun yüzünde hemen bir ürperti ve üzüntü hali oluşabiliyor. İsminden bu derece etkilendiğimiz cezaevlerinde gecesini gündüzüne katan müdüründen, sosyal çalışmacısından, öğretmeninden infaz ve koruma memuruna kadar değişik unvanlarda olmak üzere 385 ceza ve infaz kurumunda/cezaevlerinde çalışan yaklaşık 57 bin personel var. Bu geniş ailenin sorunlarını geçen hafta ziyaretime gelen değerli dostum Ceza İnfaz Kurumları Personeli Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği(CİPDER) Başkanı Sayın İsmail Gül ile konuştuk. Sayın Gül, cezaevlerinde idareci olarak 26 yıl çalışmıştır. Yaptığımız sohbette cezaevi personelinin özlük hakları başta olmak üzere bir çok sorunlarının olduğunu öğrendim. Deyim yerinde ise cezaevi çalışanlarına bir vur bin ah işit.
Sorunları Neler?
Sayın Gül, ceza infaz kurumları 24 saat esasına göre görev yapılan kurumlar olduğunu, burada görev yapan infaz ve koruma memurlarının 4 vardiyalı sistemde; yüksek duvarlar arkasında, güneş ışığından, temiz havadan ve nispeten hijyenik koşullardan, yeterli can güvenliği önlemlerinden yoksun şekilde ve oldukça yoğun stres altında görev yaptığını belirtti.
Sayın gül, cezaevi personelinin özlük haklarına ilişkin çarpıcı örnekler verdi. Sayın Gül; bir ceza infaz kurumu/cezaevi müdürünün güvenlik, eğitim, sağlık, psiko-sosyal ve teknik hizmetlerden, iş yurtlarından ve kurumun harcama yetkilisi olarak tüm bütçeden sorumlu olduğunu, bu kadar fazla sorumluluğu ve çok yüksek düzeyde riski taşıyan kurum müdürlerinden 1 derecenin 4 üncü kademesinde bulunanların 3000 ek göstergeye sahip olduğunu, cezaevlerinin dış güvenliğini yürüten bir tabur komutanı ile eşit düzeyde bulunan ceza infaz kurumu müdürlerinin, dış güvenliğin en alt düzeyinde bulunan bir uzman çavuşla aynı ek göstergeye sahip olduğunu söyledi.
Ne istiyorlar?
Ceza infaz kurumlarında yaklaşık ortalama 300 personel ve 2.000 hükümlü ve tutukluyu yöneten kurum müdür ve 2. müdürlerinin ek göstergelerinin 3000’den 3600’e yükseltilmesini, infaz ve koruma memurlarının ek göstergelerinin 2200’den 3000’e yükseltilmesini,
İnfaz ve koruma başmemurlarının kadro derecelerinin 3’üncü dereceden 1. dereceye, infaz ve koruma memurlarının ise 5’inci dereceden 3. dereceye düşebilmesi için gerekli kadro iptali ve ihdasının yapılmasını,
4301 Sayılı Kanun gereği işyurtları faaliyetlerinde elde edilen gelirden, personele dağıtılan kar payının bütün personeli kapsayacak şekilde yeniden düzenlenme yapılmasını,
Can güvenliği nedeniyle görevde iken taşıdıkları “Silah Ruhsatlarının” emeklilikten sonra da harç ve vergiden muaf olarak verilmesini,
Ceza infaz kurumlarının konumları ve yaptıkları görev itibarı ile güvenlik kurumu olması dolayısıyla bu kurumlarda çalışan görevlilerin “Genel İdari Hizmetler Sınıfından” çıkarılarak güvenlik hizmetleri adı altında oluşturulacak sınıfta yer almasının sağlanmasını, İstiyorlar.
Güneş Gazetesi | 01.06.2018