Üniversite öğrencileri yetim aylığı kesilmesin diye sigortasız çalışıp kayıt dışı istihdam yaratıyordu. Çıkarılan yasayla artık sigorta yapılması aylığın kesilmesine neden olmayacak
Kayıtlı istihdamı desteklemeye yönelik birçok uygulama ve denetim gerçekleştiren Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı son çıkarılan Torba Kanunla birlikte milyonlarca öğrencinin mağduriyetini giderecek.
Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan anne veya babasından dolayı aylık alan gençler, ceplerindeki harçlıkları yetişmeyince okul dönemlerinde kısmi süreli çalışmalar yapıyorlar ya da yaz dönemlerinde tam zamanlı olarak çalışma hayatına atılıyorlar.
Geçtiğimiz yıllarda Genel Sağlık Sigortası’ndan dolayı milyonlarca liralık borç yüküyle karşı karşıya kalan öğrencilerin bu mağduriyetini Sosyal Güvenlik Kurumu çıkarılan Torba Yasa ile çözmüş, bu borçlarına af getirmişti. Bu seferki Torba Yasa ile kurumdan aldığı yetim aylığı kesilmesin diye sigortasız çalışarak kayıt dışı istihdam yaratan öğrencilerimizin mağduriyeti giderilecek.
Kaç öğrenci çalışıyor?
Ülkemizde 2017 yılı Yükseköğretim Kurulu verilerince kayıtlı 7 milyon 168 bin öğrenci bulunmaktadır. Kayıtlı öğrenci verilerinin yaklaşık 3 milyonu 25 yaş üzerinde.
Kalan 4 milyonluk öğrenci nüfusunda kayıtlı çalışan sayısı yok denilecek kadar az olduğundan tam rakama ulaşmak pek mümkün değil ancak yapılan araştırmalarda 600 binden fazla öğrencinin yarı zamanlı işlerde kayıt dışı çalıştığını biliyoruz.
Kurum kayıtlarına göre 25 yaşını doldurmamış aylık alan kişi sayısı kızlarda 12 bin 509, erkeklerde 11 bin 766 olmak üzere toplam 24 bin 275 kişi bulunuyor. Bu kişilerin 18 ile 25 yaş aralığında aylık alanların sayısı 10 bin 309 kişi olarak kayıtlara geçiyor.
Açık öğretim de kapsam içinde
Açık öğretimde okuduğundan dolayı yetim aylığına hak kazanamadığını düşünen sayısı da hayli var. Açık lisede okuyan ölüm aylığına hak kazanmış bir kişi 20 yaşına kadar aylığını alabilir. Yine aynı şekilde açık üniversitede okuyan hak sahipleri 25 yaşına kadar anne ya da babalarından dolayı hak etmiş oldukları aylıkları alabilirler.
Öncesinde kurumdan aylık alan bir öğrencinin sigorta girişinin olması halinde kurum aylığı otomatik olarak duruyordu. Resmi Gazete’de yayımlanan 7103 sayılı kanuna eklenen bir madde ile bu sorun ortadan kaldırıldı. Kanunun 66. maddesin gereği, kurumdan aylık alan hak sahibi 18-25 yaş aralığında bulunan öğrenciler, öğrenim hayatlarının devam etmesi şartıyla sigortalı olarak çalışmaları halinde aylıkları kesilmeyecek.
Direnen işvereni Alo 170’e bildirin
Herkes kanunun teşvik tarafına takıldı malum. Konuyla ilgili konuştuğum hiçbir öğrencinin kanundan henüz haberi yok. Bu değişiklikten haberdar olan işverenler de sigorta primlerinden yırtmak için süreci eski usul devam ettirme derdinde. Olası bir denetim sırasında işverenlere asgari ücretin 32 katı tutarında idari para cezası uygulanıyor. Yani 65 bin Liralık idari para cezası kesilir, bizden söylemesi. Kayıt dışı çalıştırılmaya devam ediyorsanız işvereninize yukarıda belirtilen kanundan bahsetmeniz gerekecek. Muhtemelen bu kanun maddesinden haberdar olduktan sonra sigortanızı yapacaktır. Ancak tüm uyarılarınıza rağmen sigortanızı yapmıyorsa ÇSGB Alo 170 hattını arayarak kayıt oluşturabilir, işyerinin denetlenmesini talep edebilirsiniz.
Sözleşmesini gören, okuyan kimse var mı?
Ülkemizin nüfusu son yayımlanan TUİK verilerine göre 80.810,525 kişi.
SGK kayıtlarına göre kayıtlı aktif çalışan sigortalı sayımız 21.937,750. (4a, 4b ve 4c)
İstanbul genelinde yapılan araştırma sonucunda çalışan her 100 kişiden 37’sinin iş sözleşmesi yok, her 100 kişiden 29’u iş sözleşmesini hiç görmediğini ancak olduğunu belirtiyor. Yüzde 34’lük kısım resmi imza altına alınmış sözleşmelerinin olduğunu aktarmış durumda. İş sözleşmesi, 4857 sayılı İş Kanunu’na göre bir çalışan ve bir işveren arasında kurulan iş ilişkisine dayalı, işçinin iş görmeyi, işverenin de bu işe karşılık ücret ödemeyi taahhüt ettiğini gösteren sözleşmedir. İşçi ile işveren arasında oluşacak herhangi bir uyuşmazlık halinde istenilecek ilk belge iş sözleşmesidir. İş sözleşmesi işçinin olduğu kadar işverenin de kurtarıcısı.
İşverenler dikkat!
Birçok işverenin işçisi ile karşı karşıya geldiği konular fazla mesailer, ücretler ve çalışma günleri. Şikayet üzerine denetime giren veya davalık olan işverenler iş sözleşmelerini personele imzalatmadığından bir de kendileri de imzalamadığından kurum ya da mahkeme bu sözleşmeyi geçersiz sayar. Sözleşmeler her iki tarafın da ıslak imzası bulunması halinde resmi evrak niteliği taşır, bir tarafın imzasının olmaması o sözleşmeyi geçersiz kılmaktadır. Örnek vermek gerekirse bir personel ‘Ulusal günler ve resmi tatillerde çalıştırılıyoruz’ diye işverenini şikayet ediyorsa ve sözleşmede bu günlerde çalışılacağı açıkça belirtilmiş, bu günlerin yerine ücret verileceği kararlaştırılmışsa işçi ve işveren tarafından da imza altına alınmışsa işçi herhangi bir hak talep edemez.Unutulmasın. Tüm işverenlerin, çalıştırdığı her personel için ayrı ayrı özlük dosyaları bulundurması zorunludur. Özlük dosyasında olmayan her bir belge için tarafınıza 177 TL İdari Para Cezası tahakkuk ettirilir. Özetle; Sözleşme önemli! Oku, anla öyle imzala…
Gazete Vatan | 30.04.2018