Çalışma hayatında çalışma gücünün kaybedilmesi önemli bir mağduriyet doğurmaktadır. Malûllük sigortası, ilk defa sigortalı çalışmaya başlanılan tarihten sonra malul kalan ve bu nedenle çalışma gücünü kısmen veya tamamen yitiren sigortalıların gelir kayıplarını gidermek amacı ile kurulmuş bir sigorta koludur.
Çalışma gücü kaybı nedeniyle iş bulmakta ve çalışmakta zorlananların, diğer sigortalılara göre daha erken emekli olmalarının bir yolu da malulen emekliliktir.
Malullük durumunda sigortalıya malullük aylığı bağlanması, aylıkla birlikte sağlık yardımı verilmektedir.
4-1/a (SSK) ve 4-1/b (Bağ-Kur) sigortalılarından geçirdiği iş kazası veya tutulduğu meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünün en az yüzde 60’ını kaybettiği SGK sağlık kurullarınca tespit edilenlere malullük aylığı bağlanması için yeni bir sağlık kurulu raporu istenmeyecektir. Ancak, bunlardan malullük aylığının başlayacağı tarihten önce kontrol muayenesi sonucu iş göremezlik derecesi yüzde 60’ın altına düşenlere malullük aylığı bağlanmayacaktır.
Sigortalı olduğu tarihten sonra maluliyet gerektiren hastalığa yakalanıp, en az 10 yıllık sigortlılık süresi, toplam 1800 gün prim ödemesi ve çalışma gücünün veya iş kazası veya meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünün en az yüzde 60’ını kaybettiği tespit edilen sigortalılar malulen emekli olabilmektedir. Sigortalı olduğu tarihte bu şekilde malulen emeklilik gerektiren rahatsızlığı olanlar malulen emekli olamazlar. Örneğin, doğuştan iki gözü görmeyen bir sigortalı yüzde 60’tan fazla bir çalışma gücü kaybı olmasına rağmen malulen emekli olamayacaktır. Yani, doğuştan engelli olanlar malulen emekli olamaz. Bu durumda olanlara engelli vergi indirimi belgesi almaları durumunda yaşlılık sigorta kollarından daha kolay şartlarla aylık bağlanır.
Çalışma gücünü en az yüzde 60 oranında yitirildiği, SGK tarafından yetkilendirilen sağlık hizmet sunucularının sağlık kurullarınca düzenlenecek raporlar ve dayanağı tıbbi belgelerin incelenmesi sonucu, SGK Sağlık Kurulu’nca tespit edilen ilk defa sigortalı çalışmaya başlanılan tarihten sonra çalışma gücünü kaybeden (malul sayılan) kalan sigortalılara maluliyetle ilgi haklar tanınmaktadır.
Malullük, yaşlılık ve ölüm gibi kalıcı bir etkiye sahiptir. Bu nedenle malullük sigortasından yapılan yardımlar süreklilik taşır. Malul duruma düşenlere aylık bağlanmasının temelinde, çalışma gücünü kısmen yada tamamen yitiren sigortalıya ekonomik açıdan maddi destek sağlanması yatar.
Malul duruma düşmesi nedeniyle çalışamayan, çalışamadığı içinde gelirden mahrum kalan sigortalıya uzun vadeli sigorta kollarından, malullüğün devamı süresince aylık bağlanır. Malullük sigorta kolundan aylığa hak kazanmak için yaşlılık aylığı bağlanması şartlarına oranla daha kısa sigortalılık süresi ve daha az prim ödeme gün sayısı aranır.
Sigortalı olarak ilk defa çalışmaya başladıkları tarihte malul sayılmayı gerektirir oranda çalışma gücü kaybı olanlara malullük aylığı bağlanmaz.
İlk defa sigortalı olduğu tarihte çalışma gücü kayıp oranı malul sayılmayı gerektiren oran olan yüzde 60’tan daha az olanların çalışma gücü kayıp oranları daha sonra yüzde 60’ın üzerine çıkmışsa bunlar hakkında da malullük sigortası uygulanır ve malullük aylığına hak kazanırlar.
Sigortalı olarak ilk defa çalışmaya başladıkları tarihte malul sayılanlar, son sigortalılık türünden değil, primi ödenmiş son yedi yıl içinde en çok hangi statüde sigortalılık mevcutsa, o şartlardan aylığa hak kazanırlar.
Malulen emekli olanlar hem aylık alıp, hem de çalışamazlar. Yani, malulen emekli olanlar yeniden çalıştıkları takdirde malullük aylıkları kesilecektir. Bu nedenle aylıkları kesilenlerin, işten ayrılarak yeniden tahsis talebinde bulunmaları halinde bunların kontrol muayenesine tabi tutulması gerekmektedir.
Dünya Gazetesi 11.10.2017