Fesih Bildirimine İtiraz ve Usulü (4857 Sayılı İş Kanunu Madde 20 Kapsamında) / Cem Alar

Fesih Bildirimine İtiraz ve Usulü (4857 Sayılı İş Kanunu Madde 20 Kapsamında)

Giriş

İş güvencesi ilkesi, iş hukukunun temel taşlarından biridir. İşçinin, geçerli bir neden olmaksızın iş sözleşmesinin feshedilmesine karşı korunması, bu ilkenin en somut yansımalarındandır. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18 ila 21. maddeleri arasında düzenlenen iş güvencesi hükümleri, belirli koşulları sağlayan işçilere feshe karşı yargı yolunu açmakta ve işvereni fesihte geçerli neden göstermeye zorunlu kılmaktadır. Bu çerçevede, iş sözleşmesinin geçerli bir sebep olmadan feshedildiğini düşünen işçi, 20. maddeye dayanarak feshe itiraz hakkını kullanabilir.

4857 Sayılı İş Kanunu Madde 20 – Genel Çerçeve

Kanunun 20. maddesi şu şekilde düzenlenmiştir:

“İş sözleşmesi feshedilen işçi, fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren bir ay içinde iş mahkemesinde dava açabilir. Taraflar, arabulucuya başvurma şartı getirilmişse, önce arabulucuya başvurmak zorundadır.”

Bu hükme göre işçi, öncelikle feshe itiraz sürecini arabuluculuk aşamasıyla başlatmak ve anlaşma sağlanamaması halinde iş mahkemesinde dava açmak zorundadır.

Feshe İtiraz Usulü

  1. Fesih Bildiriminin Tebliği
    İşverenin işçiye yaptığı fesih bildiriminin yazılı olması ve gerekçeyi açıkça içermesi zorunludur. Gerekçesiz veya belirsiz şekilde yapılan fesih bildirimi geçerli sayılamaz.
  2. Arabulucuya Başvuru Zorunluluğu
    7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu uyarınca, işe iade davası açılmadan önce arabulucuya başvuru zorunludur. Başvuru süresi fesih bildiriminin tebliğinden itibaren 1 aydır.
  3. Dava Açma Süresi
    Arabuluculuk sürecinin anlaşmazlıkla sonuçlanması halinde işçi, son tutanağın düzenlendiği tarihten itibaren 2 hafta içinde iş mahkemesinde dava açmak zorundadır. Bu dava, işe iade ve fesih geçersizliğinin tespiti istemiyle açılır.

İspat Yükü ve Mahkeme Süreci

Feshin geçerli bir nedene dayandığını ispat yükü işverene aittir. İşveren, işçinin performans yetersizliği, davranış bozukluğu veya işletme gerekleri gibi geçerli bir nedeni somut delillerle ortaya koymalıdır. Mahkeme, yapılan feshi değerlendirerek:

  • Feshin geçerli olduğunu tespit edebilir.
  • Veya feshin geçersiz olduğunu belirterek işe iade kararı verebilir.

Eğer işe iade kararı verilirse, işçiye ayrıca en fazla 4 aylık boşta geçen süre ücreti ve en az 4, en fazla 8 aylık ücret tutarında tazminat hükmedilir.

Sonuç

4857 sayılı İş Kanunu’nun 20. maddesi, işçilerin keyfi fesihlere karşı korunmasını sağlamaya yönelik önemli bir güvencedir. Bu madde sayesinde işverenler, iş sözleşmesini sona erdirirken dikkatli ve hukuka uygun hareket etmek zorundadır. İşçiler ise, haklarının ihlal edildiğini düşündüklerinde zamanında ve usulüne uygun biçimde arabuluculuğa başvurarak ve ardından dava yoluyla haklarını arayabilirler.

Cem Alar / 11.07.2025

About Author

cem alar

Comments are closed.