Çeşitli nedenlerle işletmelerin işçi çıkartması söz konusu olabilmektedir.
İşçi çıkartılmasında toplu işçi çıkartılmasına dikkat edilmesi gerekmektedir.
Toplu işçi çıkarma, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 29. Maddesinde hüküm altına alınmıştır.
İşyerindeki işçi sayısına göre belirli sayıda ve işveren tarafından topluca işten çıkarma durumu gündeme geldiğinde bu maddede hüküm altına alınan hususlara dikkat edilmelidir.
İşverenlerin, ekonomik, teknolojik, yapısal ve benzeri işletme, işyeri veya işin gerekleri sonucu toplu işçi çıkarmaları gerekebilir.
Yukarıda yazılı sebeplerden dolayı toplu işçi çıkarması gereken işveren, bu durumu en az 30 gün önceden yazılı olarak; Türkiye İş Kurumu (İŞKUR)’na ve varsa işyeri sendika temsilcilerine bildirmelidir.
İşyerinde çalışan işçi sayısı:
-20 ile 100 işçi arasında ise, en az 10 işçinin,
-101 ile 300 işçi arasında ise, en az yüzde on oranında işçinin,
-301 ve daha fazla ise, en az 30 işçinin,
İş sözleşmesinin, ihbar sürelerine uyularak ve bir aylık süre içinde aynı tarihte veya farklı tarihlerde feshedilmesi, toplu işçi çıkarma olarak değerlendirilir.
Fesih bildirimleri, işverenin toplu işçi çıkarma isteğini İŞKUR’a bildirmesinden 30 gün sonra hüküm doğuracaktır.
Toplu işçi çıkarma, işyeri kapsamında değerlendirilmektedir. Diğer bir anlatımla, toplu işçi çıkarmada işyeri bazında değerlendirme yapılmaktadır. Bu husus, işverenin tüm işyerleri veya aynı il sınırlarındaki işyerleri dikkate alınmayacağı anlamına gelmektedir.
Dikkat edilirse, İş Kanunu’nda 1 aylık süre ifade edilmiştir. Dolayısıyla bu süre, 30 gün veya 31 gün olarak dikkate alınmamalıdır.
Bir aylık sürenin kontrol edilmesi, her fesih özelinde ayrı ayrı değerlendirilmeye tabidir. Örneğin ilk işveren feshi 27.10.2023 tarihinde yapıldı ise 27.11.2023 tarihine kadar yukarıda belirtilen çalışan sayılarına göre işverenin kontrole tabi tutulması mümkündür.
İşçilerin bu süreçte ihbar süresini de kullanmaları gündeme gelmiş ise yazılı bildirim yapılan 30 günün sona ermesinin ardından ihbar süresinin başlatılabileceği unutulmamalıdır.
Örneğin, işçinin ihbar süresi 56 gün olduğunda ve yapılacak olan fesih, toplu işten çıkış kapsamında değerlendirilecekse, uygun olan en az 86 gün önceden İŞKUR’a toplu çıkış bildiriminin yapılması olacaktır.
İşyerinin bütünüyle kapatılarak, kesin ve devamlı olarak faaliyetine son verilmesi halinde de işverenin bildirim yükümlülüğü devam etmektedir. Bu durumda işverenin, en az 30 gün önceden İŞKUR’a yazılı bildirim yapması ve işyerinin faaliyetine son verileceğini işyerinde ilan etmesi yeterli olacaktır.
İş sözleşmesi işveren tarafından geçerli nedenle feshedilen işçilerin, toplu işten çıkış kapsamında değerlendirilmesi mümkündür. Dolayısıyla ikale, deneme süresindeki fesih, haklı nedenle işveren fesihleri ve işçinin istifası gibi haller, toplu işten çıkış kapsamında değerlendirilmemektedir.
Bir işyerinde toplu işçi çıkarma hususunun kesinleşmesinden itibaren, 6 ay içinde, işveren toplu işten çıkış yaptığı aynı nitelikteki iş için yeni bir işçi almak isterse, öncelikle toplu işçi çıkarma kapsamında iş sözleşmesi feshedilen işçilerden uygun yetkinlikte olanları işe çağırması gerekmektedir.
Başka bir deyişle, toplu işçi çıkarma kapsamında iş sözleşmeleri feshedilen işçilerin yerine 6 aylık süre içinde yeni bir işçi alınması uygun değildir.
İşverenin bu esaslara uymaması durumunda uyuşmazlıklar gündeme gelebilecek ve işveren çeşitli yaptırımlar ile karşılaşabilecektir.
2023 yılı içinde toplu işçi çıkarma hükümlerine uymayan işverenlere her işçi için 3.475 TL idari para cezası uygulanmaktadır.
(Kaynak: Resul Kurt / Star Gazetesi | 31.10.2023)