Arızi kazançlara ilişkin istisna 2023 yılında yeniden belirlenmiştir buna göre; 193 Sayılı Kanunun 82 ‘nci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan arızi kazançlara ilişkin istisna tutarı 129.000 TL’dir.
Arızi Kazançlar
GVK Madde 82-
(4783 sayılı Kanunun 7 inci maddesiyle değişen madde Yürürlük; 01.01.2003 tarihinden geçerli olmak üzere 09.01.2003)Vergiye tâbi arızi kazançlar şunlardır:
1. Arızî olarak ticarî muamelelerin icrasından veya bu nitelikteki muamelelere tavassuttan elde edilen kazançlar.
2. Ticarî veya ziraî bir işletmenin faaliyeti ile serbest meslek faaliyetinin durdurulması veya terk edilmesi, henüz başlamamış olan böyle bir faaliyete hiç girişilmemesi, ihale, artırma ve eksiltmelere iştirak edilmemesi karşılığında elde edilen hâsılat.
3. Gayrimenkullerin tahliyesi veya kiracılık hakkının devri karşılığında alınan tazminatlar ile peştemallıklar (kiracıya ait tesisat ve malların tahliye ve devri sırasında kiralayan veya yeni kiracıya devrinde doğan kazançlar dahil).
4. Arızî olarak yapılan serbest meslek faaliyetleri dolayısıyla tahsil edilen hâsılat.
5. Gerçek usulde vergiye tâbi mükelleflerin terk ettikleri işleri ile ilgili olarak sonradan elde ettikleri kazançlar (zarar yazılan değersiz alacaklarla, karşılık ayrılan şüpheli alacakların tahsili dahil).
6. Dar mükellefiyete tâbi olanların 45 inci maddede yazılı işleri arızî olarak yapmalarından elde ettikleri kazançlar.
Bir takvim yılında (1), (2), (3) ve (4) numaralı bentlerde yazılı olan kazançlar (henüz başlamamış olan ticarî, ziraî veya meslekî bir faaliyete hiç girişilmemesi ile ihale, artırma ve eksiltmelere iştirak edilmemesi karşılığında elde edilen kazançlar hariç) toplamının 10 milyar liralık(*) (280 Seri No’lu Gelir Vergisi Genel Tebliği ile 2012 yılı için 20.000 TL.) kısmı gelir vergisinden müstesnadır.
Bu maddede geçen “hâsılat” deyimi alınan para ve ayınlarla diğer suretlerle elde edilen ve para ile temsil edilebilen menfaatleri ifade eder.
Arızî kazançların safi miktarı aşağıdaki şekilde tespit olunur:
1. Bu maddenin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde yazılı işlerde satış bedelinden maliyet bedeli ve satış dolayısıyla yapılan giderler indirilir.
2. Bu maddenin birinci fıkrasının (2), (3), (4) ve (5) numaralı bentlerinde yazılı işlerde elde edilen hâsılattan tevsik edilmek kaydıyla yapılan giderler indirilir.
3. Bu maddenin birinci fıkrasının (6) numaralı bendinde yazılı işlerde, 45 inci madde hükümleri uygulanır.(**)
————————–
(*) (Değişmeden önceki şekli) (278 Seri No’lu Gelir Vergisi Genel Tebliği ile 2011 yılı için 19.000 TL.)(2004/8295 sayılı BKK ile 2005 takvim yılında uygulanmak üzere 13.000 YTL. Geçerlilik; 01.01.2005, Yürürlük; 29.12.2004(x), 2005/9826 sayılı B.K.K. ile 14.000 YTL. Geçerlilik 1.1.2006) (259 Seri No’lu Gelir Vergisi Genel Tebliği ile 2007 yılı için 15.000 YTL.)(266 Seri No’lu Gelir Vergisi Genel Tebliği ile 2008 yılı için 16.000 YTL.)
(x) 2003/6578 sayılı B.K.K. ile 12.000.000.000 lira
(**)(Değişmeden önceki şekli) Diğer kazanç ve iratların matrahı
(4783 Sayılı Kanunun 7 inci maddesiyle değişmeden önceki şekli)
MADDE 82- (4369 sayılı Kanunun 43’üncü maddesiyle, başlığı ile birlikte değişen madde, Yürürlük; 1.1.1999) ( ÖNEMLİ NOT: 1999-2002 YILLARI GELİRLERİ İÇİN BU MADDE HÜKÜMLERİ YERİNE; 193 SAYILI G.V.K.’NA 4444 SAYILI KANUNLA EKLENEN GEÇİCİ-56. MADDE HÜKÜMLERİ UYGULANACAKTIR..)1) Mal ve hakların elden çıkarılmasından elde edilen diğer kazanç ve iratların safi tutarı, elden çıkarma karşılığında alınan para ve ayınlarla sağlanan ve para ile temsil edilebilen her türlü menfaatlerin tutarından, elden çıkarılan mal ve hakların maliyet bedelleri ile elden çıkarma dolayısıyla yapılan ve satıcının uhdesinde kalan giderlerin ve ödenen vergi ve harçların indirilmesi suretiyle bulunur. Hasılatın ayın ve menfaat olarak sağlanması halinde bunların rayiç değerleri esas alınır.
Maliyet bedelinin mükelleflerce tespit edilememesi halinde maliyet bedeli; Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre takdir komisyonlarınca takdir edilir. Faaliyeti durdurulan bir iktisadi işletmenin kısmen veya tamamen elden çıkarılmasında, elden çıkarılan iktisadi kıymetlerin maliyet bedeli olarak kazancı bilanço veya işletme hesabı esasına göre tespit edilen işletmelerde son bilançoda veya envanter kayıtlarında gösterilen değer esas alınır. İktisadi kıymetlerin amortismana tabi olması halinde, iktisadi kıymetlerin maliyet bedeli yerine amortismanlar düşüldükten sonra kalan net değeri esas alınır.
Menkul kıymetlerin elden çıkarılmasında, iktisap bedelinin tevsik edilememesi halinde, iktisap tarihindeki rayiç bedel iktisap bedeli olarak kabul edilir. Aynı yıl içinde birden fazla menkul kıymet alınıp satılması halinde, bunların kazancı birlikte hesaplanır. Alım satımın birinden doğan zarar, diğerinin kârından mahsup edilir.
Dar mükelleflerin (kurumlar dahil), yabancı sermaye mevzuatına göre ilgili mercilerden izin almak suretiyle, Türkiye’ye bizzat getirdikleri nakdi veya ayni sermaye karşılığında iktisap ettikleri menkul kıymetler ile iştirak hisselerini elden çıkarmalarından doğan kazançların hesabında, kur farkından doğan kazançlar dikkate alınmaz. Şu kadar ki, bu mükelleflerin Türkiye’de elde ettikleri kazançların, münhasıran bu menkul kıymet veya iştirak hisseleri dolayısıyla elde edilen menkul sermaye iratlarından ve bu kıymet ve hisselerin elden çıkarılmasından doğan kazançlardan ibaret olması şarttır. Bu mükelleflerin, Türkiye’de menkul kıymet alım-satımı ile devamlı olarak uğraşmaları halinde, kur farkından doğan kazançlar da ticari kazancın hesabında dikkate alınır.
Kur farkından doğan kazançların hesabında, menkul kıymet veya iştirak hisselerinin iktisabına tahsis edilen yabancı sermayenin bu kıymet ve hisselerin iktisap tarihindeki T.C. Merkez Bankası döviz alış kuruna göre hesaplanan Türk Lirası karşılığı ile bu kıymet ve hisselerin elden çıkarılması tarihindeki aynı miktar yabancı sermayenin T.C. Merkez Bankası döviz alış kuruna göre hesaplanan Türk Lirası karşılığı arasındaki fark esas alınır.
Mal ve hakların elden çıkarılmasında iktisap bedeli, elden çıkarılan mal ve hakların, elden çıkarıldığı ay hariç olmak üzere Devlet İstatistik Enstitüsü’nce belirlenen toptan eşya fiyat endeksindeki artış oranında artırılarak tespit edilir.
Menkul kıymetlerin elden çıkarılması halinde kazanç, yıl içinde elde edilen toplam gelirden, bu kanunun 76′ ncı maddesinde belirtilen indirim oranının uygulanması suretiyle bulunacak kısmın düşülmesi suretiyle hesaplanabilir. Bu durumda iktisap bedeli endekslenmez.
Bu maddede geçen “elden çıkarma” deyimi, mal ve hakların satılması, bir ivaz karşılığında devir ve temliki, trampa edilmesi, takası, kamulaştırılması, devletleştirilmesi, ticaret şirketlerine sermaye olarak konulması ve mal ve haklar üzerindeki tasarruf edebilme hakkının herhangi bir şekilde devredilmesini ifade eder.
Yukarıda belirtilen haller dışında elde edilen diğer kazanç ve iratların safi tutarı, elde edilen hasılat veya satış bedelinden, tevsik edilmek kaydıyla yapılan gider veya maliyet unsurlarının indirilmesi suretiyle bulunur.
2) Bu kanunun 2′ nci maddesinin 1-6 bentleri veya bu maddenin 1 numaralı bendinde belirtilen gelirlerle ilişkilendirilemeyen ve harcandığı veya tasarruf edildiği tespit edilen tutarlar safi irat olarak kabul edilir. Tasarrufun varlığının bir mal veya hak iktisabı olarak tesbiti halinde, bu mal veya hakkın maliyet bedeli (maliyet bedeli bilinmiyorsa iktisap tarihindeki rayiç bedeli), mal veya hakkın iktisap tarihi bilinmiyorsa bir önceki yılın son günündeki rayiç bedeli vergiye tabi matrah kabul edilir.
3) Dar mükellefiyete tabi olanların 45 inci maddede yazılı işleri arızi olarak yapmalarından elde ettikleri kazançlar hakkında söz konusu madde hükümleri uygulanır.(x)
(x) (Maddenin değişmeden önceki şekli)
Arizi kazançlar:
Madde 82 _ (2361 sayılı Kanunun 59’uncu maddesiyle değişen madde) Vergiye tabi arızi kazançlar şunlardır:
1. Arızi olarak ticari muamelelerin icrasından veya bu nitelikteki muamelelere tavassuttan elde edilen kazançlar;
2. Ticari veya zirai bir işletmenin faaliyetiyle serbest meslek faaliyetinin durdurulması veya terk edilmesi, henüz başlamamış olan böyle bir faaliyete hiç girişilmemesi, ihale, artırma ve eksiltmelere iştirak edilmemesi karşılığında elde edilen hasılat;
3. Gayrimenkullerin tahliyesi veya kiracılık hakkının devri karşılığında alınan tazminatlar ile peştemallıklar (kiracıya ait tesisat ve malların tahliye ve devri sırasında kiralayan veya yeni kiracıya devrinde doğan kazançlar dahil);
4. Arızi olarak yapılan serbest meslek faaliyetleri dolayısiyle tahsil edilen hasılat;
5. Gerçek usulde vergiye tabi mükelleflerin terk ettikleri işleriyle ilgili olarak sonradan elde ettikleri kazançlar (zarar yazılan değersiz alacaklarla, karşılık ayrılan şüpheli alacakların tahsili dahil);
6. Dar mükellefiyete tabi olanların 45’inci maddede yazılı işleri arızi olarak yapmalarından elde ettikleri kazançlar.
Yukarıda yazılı kazançlardan 1-4 numaralı bentlerde yazılı olanların (henüz başlamamış olan ticari, zirai veya mesleki bir faaliyete hiç girişilmemesi ile ihale, artırma ve eksiltmelere iştirak edilmemesi karşılığında elde edilen kazançlar hariç) 10.000 lirayı (94/6300 sayılı B.K.K. ile 100.000 Yürürlük : 27.12.1994 Geçerlilik; 1.1.1995) aşan kısmı, diğerlerinde tamamı vergiye tabidir. (+)
Bu maddede geçen hasılat deyimi, alınan para ve ayınlarla diğer suretlerle elde edilen ve para ile temsil edilebilen menfaatleri ifade eder.
Arızi kazançların safi miktarı aşağıdaki şekilde tespit olunur:
1. Bu maddenin birinci fıkrasının 1 numaralı bendinde yazılı işlerde satış bedelinden, maliyet bedeli ve satış dolayısiyle yapılan giderler indirilir;
2. Bu maddenin birinci fıkrasının 2, 3, 4 ve 5 numaralı bentlerinde yazılı işlerde elde edilen hasılattan tevsik edilmek kaydiyle yapılan giderler indirilir;
3. Bu maddenin birinci fıkrasının 6 numaralı bendinde yazılı işlerde, 45’inci madde hükümleri uygulanır.
(+) Önceki had için 93/5146 sayılı B.K.K.’na bakınız.
Vergi360.com