7394 sayılı Kanun değişikliği öncesi ilgili eylemler hakkında üç yıldan beş yıla kadar hapis cezası öngörülmüş iken, 7394 sayılı Kanun ile hapis cezasının üst sınırı artırılmış ve sekiz yıla çıkarılmıştır.
Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre ancak Hazine ve Maliye Bakanlığı ile anlaşması bulunan kişilerin basabileceği belgeleri, Bakanlık ile anlaşması olmadığı halde basmak veya bilerek kullanmak suç olarak kabul edilmiştir (VUK m. 359/c). 7394 sayılı Kanun değişikliği öncesinde ilgili eylemler hakkında iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası öngörülmüş iken 7394 sayılı Kanun ile hapis cezasının üst sınırı artırılmış ve sekiz yıl olmuştur.
Hazine ve Maliye Bakanlığınca yetkilendirilmediği halde, ödeme kaydedici cihaz mührünü kaldırmak, donanım veya yazılımını değiştirmek veya yetkilendirilmiş olsun ya da olmasın ödeme kaydedici cihazın hafıza birimlerine, elektronik devre elemanlarına veya harici donanım veya yazılımlarla olan bağlantı sistemine ya da kayıt dışı satışın önlenmesi için kurulan elektronik kontrol ve denetim sistemleri veya ilgili diğer sistemlere fiziksel veya bilişim yoluyla müdahale ederek; gerçekleştirilen satışlara ait mali belge veya bilgilerin cihazda kayıt altına alınmasını engellemek, cihazda kayıt altına alınan bilgileri değiştirmek veya silmek, ödeme kaydedici cihaz veya bağlantılı diğer donanım ve sistemler ya da kayıt dışı satışın önlenmesi için kurulan elektronik kontrol ve denetim sistemleri veya ilgili diğer sistemler tarafından Hazine ve Maliye Bakanlığı veya diğer kamu kurum ve kuruluşlarına elektronik ortamda iletilmesi gereken belge, bilgi veya verilerin iletilmesini önlemek veya bunların gerçeğe uygun olmayan şekilde iletilmesine sebebiyet vermek suç olarak kabul edilmiştir. (VUK m. 359/ç)
“08.04.2022 tarih ve 7394 sayılı Hazineye Ait Taşınmaz Malların Değerlendirilmesi ve Katma Değer Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” 15.04.2022 tarih ve 31810 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanmıştır.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 359’uncu maddesinde vergi kaçakçılığı suçunu oluşturan eylemler ayrıntılı olarak düzenlenmiştir. Buna göre;
1) Vergi kanunlarına göre tutulan veya düzenlenen ve saklanma ve ibraz mecburiyeti bulunan;
Defter ve kayıtlarda hesap ve muhasebe hileleri yapmak, gerçek olmayan veya kayda konu işlemlerle ilgisi bulunmayan kişiler adına hesap açmak veya defterlere kaydı gereken hesap ve işlemleri vergi matrahının azalması sonucunu doğuracak şekilde tamamen veya kısmen başka defter, belge veya diğer kayıt ortamlarına kaydetmek,
Defter, kayıt ve belgeleri tahrif etmek veya gizlemek veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenlemek veya bu belgeleri kullanmak suç olarak kabul edilmiştir (VUK m. 359/a). 7394 sayılı Kanun değişikliği öncesinde ilgili eylemler hakkında on sekiz aydan üç yıla kadar hapis cezası öngörülmüşken, 7394 sayılı Kanun ile hapis cezasının üst sınırı artırılmış ve beş yıla çıkarılmıştır.
2) Vergi kanunları uyarınca tutulan veya düzenlenen ve saklama ve ibraz mecburiyeti bulunan defter, kayıt ve belgeleri yok etmek veya defter sahifelerini yok ederek yerine başka yapraklar koymak veya hiç yaprak koymamak veya belgelerin asıl veya suretlerini tamamen veya kısmen sahte olarak düzenlemek veya bu belgeleri kullanmak suç olarak kabul edilmiştir (VUK m. 359/b).
7394 sayılı Kanun değişikliği öncesinde ilgili eylemler hakkında üç yıldan beş yıla kadar hapis cezası öngörülmüşken, 7394 sayılı Kanun ile hapis cezasının üst sınırı artırılmış ve sekiz yıla çıkarılmıştır.
Vergi kaçakçılığı suçlarında hapis cezalarının üst sınırlarının artırılması, lehe kanunun tespiti ve dava zamanaşımı sürelerinin belirlenmesi bakımından tartışılabilir. Bilindiği üzere işlendiği zaman cezalandırılmayan bir fiil, yeni çıkarılan bir kanun ile cezalandırılan bir fiil haline getirilmiş ise yahut yeni çıkarılan bir kanun ile eylem için daha ağır ceza öngörülmüşse bu yeni kanunların geçmişe etkisi olması, diğer bir söylemle geçmişe yürümesi mümkün değildir. Suçta ve cezada kanunilik ilkesinin doğal bir sonucu olan bu ilkeye geçmişe yürüme yasağı (lex praevia) denilmektedir. Şüphesiz ki suçun işlendiği zamanda yürürlükte bulunan kanuna göre hapis cezasının üst sınırını artıran sonraki bir kanun aleyhe bir kanundur. Aleyhe kanunun geçmişe yürümesi yasağı çerçevesinde fiilin işlendiği zamandan sonra yürürlüğe giren böyle bir kanunun devam etmekte olan soruşturma, kovuşturma ve infaza etkisinin olmaması gerekir. Bu çerçevede 7394 sayılı Kanun ile VUK m. 359’da dört bent halinde tanımlanmış olan vergi kaçakçılığı suçlarına ilişkin hapis cezalarının üst sınırının artırılmış olmasının bu suçları değişiklik öncesinde işleyen failler bakımından aleyhe bir kanun olduğu ve bu sebeple bu failler bakımından uygulanamayacağı söylenebilir. Ancak burada 7394 sayılı Kanun ile vergi kaçakçılığı suçları bakımından hapis cezalarının üst sınırlarının artırılmasının yanı sıra lehe hükümler içeren düzenlemelere de yer verilmiştir.
7394 sayılı Kanun’un zaman içerisinde uygulamalarda karşılaşılması muhtemel olgular nedeniyle ortaya çıkması muhtemel oluşumların hukuki özellikleri kanımızca Vergi Hukuku açısından yeni bir yapılandırmanın oluşumuna katkı sağlayacak niteliktedir.
(Kaynak: Veysi Seviğ / Dünya Gazetesi | 01.08.2022)