Türk Ticaret Kanunu’nun dördüncü kitabı, ‘taşıma işleri’ne ait zorunlulukları hükme bağlamıştır. Şöyle ki: “Taşıyıcı, taşıma sözleşmesiyle eşya veya yolcu taşıma işini veya her ikisini birlikte üstlenen kişidir. Eşya, her türlü yükü kapsar.”
Taşıyıcı, taşıma sözleşmesiyle eşyayı, varma yerine götürmeyi ve orada gönderilene teslim etmeyi veya yolcuyu varma yerine ulaştırmayı; buna karşılık, eşya taşımada gönderen ve yolcu taşımada yolcu, taşıyıcıya, taşıma ücretini ödemekle yükümlüdür.
Taşıma işleri, ticari işletme faaliyetidir.
Eşya ve yolcu taşımayı arızi olarak üstlenen kişi hakkında da Ticaret Kanunu’ndaki konuya ilişkin hükümler geçerlidir.
Deniz, hava ve demir yoluyla taşıma ile posta idaresine ilişkin özel hükümler saklıdır. (T.T.K. md:852)
Taşıyıcı ve taşıma işleri komisyoncusu, taşıma işini 852’nci maddede öngörülen özel hükümlere bağlı bulunan bir kuruluşa gördürdükleri takdirde de bu kanunun kendilerine yüklediği sorumluluğun hafifletilmesini veya kaldırılmasını isteyemezler. Değişik tür araçlar ile taşımaya ilişkin bir kısma ait hükümler saklıdır.
Mevcut yasal düzenlemenin taşıyıcıya, taşıma işleri komisyoncusuna ve faaliyetleri devlet iznine bağlı taşıma işletmelerine yüklediği sorumlulukların önceden hafifletilmesi veya kaldırılması sonucunu doğuran tüm sözleşme hükümleri geçersizdir. Bu hükümlerin, işletme tüzüklerinde genel işlem koşullarında, biletlerde, tarifelerde veya benzer diğer belgelerde öngörülmüş olmaları halinde de hüküm aynıdır.
Konuya ilişkin taşımalarda, yolcunun bir kaza sonucu ölmesi veya bedensel bütünlüğü zedeleyen bir zarara uğraması halinde işlem hakları 10 yılda; diğer zararlarda ise bir yılda zaman aşımına uğrar.
Bu süre, eşya taşımasında, eşyanın gönderilene teslimi; yolcu taşımasında, yolcunun varma yerine ulaşma tarihinden başlar, eşya tamamen zayi olmuş veya yolcu gideceği yere ulaşamamış ise zaman aşımı süresi, eşyanın teslimi ve yolcunun ulaşması gereken tarihten itibaren işlemeye başlar.
Rücu haklarına ilişkin zaman aşımı, rücu alacaklarının zararı ve rücu borçlusunu öğrendiği tarihten itibaren üç ay içinde zarar hakkında rücu borçlusuna bildirimde bulunmuş olması koşuluyla rücu alacaklısına karşı mahkeme kararının kesinleştiği günden, kesinleşmiş mahkeme kararı bulunmayan hallerde ise rücu alacaklısının borcu ifa ettiği tarihten itibaren işlemeye başlar.
Gönderen veya gönderilen, taşıyıcıya karşı olan haklarını bir yıl içinde uygun şekilde istemiş olmaları koşuluyla def’i olarak her zaman ileri sürebilirler.
Taşıyıcının kastından veya pervasızca bir davranışıyla ve böyle bir zararın meydana gelmesi ihtimalinin bilinciyle istenmiş bir fiilden veya ihtimalinden dolayı;
a. Eşya ziyaa, hasara uğramış veya geç teslim edilmiş ise,
b. Yolcu geç ulaşmışsa, taşıyıcının sorumluluğu üç yılda zaman aşımına uğrar.
13.10.1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’ndaki zaman aşımı hükümleri saklıdır.
Taşıma sözleşmesinin uygulanması, taşıma senedi taraflardan birinin istemi üzerine düzenlenir. Senet, üç özgün nüsha olarak hazırlanır ve gönderen tarafından imzalanır. Gönderen taşıyıcının da taşıma senedini imzalanmasını isteyebilir. El yazısı ile imzalanmış taşıma senetlerinin suretlerindeki imza, damga veya mühür şeklinde ya da basılı olabilir.
Kaynak: https://www.itohaber.com/koseyazisi/221153/tasima_sozlesmeleri_hukuku.html