Bilindiği gibi, 6183 sayılı AATUHK’nun 102.maddesinde tahsil zamanaşımı düzenlenmiştir. Madde hükmüne göre, tahsil zamanaşımı, hukuken amme alacağı, vadesinin rastladığı takvim yılını takip eden takvim yılı başından itibaren (5) yıl içinde tahsil edilmezse zamanaşımına uğrar. Para cezalarına ait hususi kanunlardaki zamanaşımı hükümleri saklıdır. Zamanaşımından sonra mükellefin rızaen yapacağı ödemeler kabul olunur.
Tahsil zamanaşımı bazı durumlarda durmakta, bazı hallerde ise kesilmektedir. Aşağıda tahsil zamanaşımını durduran ve kesen haller kısa kısa izah edilecektir.
Uygulamada Vergi Daireleri, tahsil zamanaşımını dikkate almadan mükelleflerin yapmış olduğu bütün ödemeleri kabul etmektedirler. Oysa ki zamanaşımı olgusu üzerinde durulması gereken önemli bir konudur. Zamanaşımı söz konusu ise mükellefin bu dosya borcunu ödeme yapmaması gerekir. Vergi Daireleri her 5-6 yılda bir takip dosyalarını gözden geçirip, tahsil zamanaşımına uğramış alacakları silmesi gerekir. Özellikle, 01.08.2009 tarihinden önce tahakkuk etmiş özel usulsüzlük cezalarını artık silmesi ve terkin etmeleri gerekmektedir.
Zamanaşımının bitmesine kısa bir süre kala idare memurları marifetiyle cebinden sembolik miktarlarda paralar mükellef adına ve hesabına yatırılarak zamanaşımı uzatılmamalıdır. Nitekim konuyla ilgili emsal bir çok Danıştay kararları bu uygulamaların yanlış ve hukuka aykırı olduğunu ortaya koymaktadır.
1.Tahsil Zamanaşımını “Durduran” Haller NELERDİR
6183 sayılı Amme Alacakları Tahsil Usulü Hakkında Kanunun (AATUHK) 104.maddesine göre Tahsil Zamanaşımını Durduran Haller aşağıda sıralanmıştır.
a- Borçlunun yabancı memlekette bulunması,
b- Borçlunun hileli iflas etmesi,
c- Borçlunun terekesinin tasfiyesi dolayısıyla hakkında takibat yapılmasına imkan olmaması.
Yukarıdaki nedenlerin kalkmasından başlayarak, önceden başlamış olan zamanaşımı, kaldığı yerden devam eder.
2.Tahsil Zamanaşımını “Kesen” Haller NELERDİR
6183 sayılı Amme Alacakları Tahsil Usulü Hakkında Kanunun (AATUHK) 103.maddesine göre Tahsil Zamanaşımını Kesen Haller aşağıda sıralanmıştır.
a- Ödeme,
b- Haciz tatbiki,
c- Cebren tahsil ve takip muameleleri sonucunda yapılan her çeşit tahsilat,
d- Ödeme emri tebliği,
e- Mal bildirimi, mal edinme ve mal artmalarının bildirilmesi,
f- Yukarıdaki 5 sırada gösterilen muamelelerden herhangi birinin kefile veya yabancı şahıs ve kurumlar mümessillerine tatbiki veya bunlar tarafından yapılması,
g- İhtilaflı amme alacaklarında kaza mercilerince bozma kararı verilmesi,
h- Amme alacağının teminata bağlanması,
i- Kaza mercilerince icranın tehirine karar verilmesi,
j- İki amme idaresi arasında mevcut bir borç için alacaklı amme idaresi tarafından borçlu amme idaresine borcun ödenmesi için yazı ile müracaat edilmesi.
k- (5035 sayılı Kanunun 5’inci maddesiyle eklenen bent) (31.12.2003 tarihinden geçerli olmak üzere) Amme alacağının özel kanunlara göre ödenmek üzere müracaatta bulunulması ve/veya ödeme planına bağlanması.
Kesilmenin rastladığı takvim yılını takip eden takvim yılı başından başlayarak zamanaşımı yeniden işlemeye başlar. Önceden işlemiş olan süre göz önünde bulundurulmaz.
Hürses I 29.01.2020