İş Kanunu ile işçi-işveren arasındaki, ilişkiler düzenlenirken getirilen en önemli kurallardan birisi de işçinin işyerinde diğer işçilere göre farklı muameleye, ayrımclığa uğramamasıdır.
Özellikle çalışma hayatında en fazla yakınılan konuların başında emsal çalışanlar arasında ücretteki farklılıklar ile aynı veya eşit değerde bir iş için cinsiyet nedeniyle daha düşük ücret ödenmesi gelmektedir.
Işverenler, iş ilişkisinde dil, ırk, renk, cinsiyet, engellilik, siyasal düşünce, felsefî inanç, din ve mezhep ve benzeri sebeplere dayalı ayrım yapamaz.
İşveren, esaslı sebepler olmadıkça tam süreli çalışan işçi karşısında kısmî süreli çalışan işçiye, belirsiz süreli çalışan işçi karşısında belirli süreli çalışan işçiye farklı işlem yapamaz.
İşveren, biyolojik veya işin niteliğine ilişkin sebepler zorunlu kılmadıkça, bir işçiye, iş sözleşmesinin yapılmasında, şartlarının oluşturulmasında, uygulanmasında ve sona ermesinde, cinsiyet veya gebelik nedeniyle doğrudan veya dolaylı farklı işlem yapamaz.
Aynı veya eşit değerde bir iş için cinsiyet nedeniyle daha düşük ücret kararlaştırılamaz.
İşçinin cinsiyeti nedeniyle özel koruyucu hükümlerin uygulanması, daha düşük bir ücretin uygulanmasını haklı kılmaz.
****
İşveren Neleri Yapamaz
Bu hükümlere göre ayrımcılık konusu değerlendirildiğinde;
* İşverenlerin çalışanlar arasında dil, din, cinsiyet, ırk, siyasi düşünce, felsefi inanç, mezhep farkı gibi durumlara dayanarak ayrımcılık yapamayacağı,
* İşverenlerin, biyolojik nedenlerle (örneğin engelli çalışanlar gibi) ya da işin niteliği gereği gibi zorunlu haller dışında, bir çalışana iş sözleşmesinin yapılması, iş şartlarının oluşturulması veya çalışma koşullarının uygulanması yada sona erdirilmesinde cinsiyet ya da gebelik nedeniyle doğrudan veya dolaylı olarak farklı işlem yapamayacağı,
* İşverenlerin geçerli bir sebep olmadıkça tam zamanlı çalışan işçi karşısında, kısmi süreli yani part-time çalışan işçiye, kısmi süreli çalışan işçi karşısında ise tam zamanlı çalışan işçiye ayrımcılık yapamayacağı,
* Çalışanlara cinsiyeti nedeniyle ayrımcılık yapılamayacağı, örneğin kadın çalışanlara daha düşük bir ücret uygulanamayacağı,
* Aynı veya eşit değerdeki işlerde kadın-erkek çalışanlar arasında düşük ücretin kararlaştırılamayacağı hususları yer almaktadır.
İşverenler bu hükümler doğrultusunda ayrımcılık yapamayacaklardır.
***
Tazminat Tutarı Ne Olacak?
İş ilişkisinde veya sona ermesinde yukarıdaki fıkra hükümlerine aykırı davranıldığında işçi, dört aya kadar ücreti tutarındaki uygun bir tazminattan başka yoksun bırakıldığı haklarını da talep edebilir. Diğer bir deyişle, ayrımcılığa uğrayan işçi “ayrımcılık tazminatı” davası açarak, işverenden Ayrımcılık Tazminatı alabilmektedir.
Toplu İş Sözleşmesi’nde belirlenen haklardan sendika üyesi olmayan işçilerin yararlandırılmaması eşitsizlik ilkesine aykırılık olarak değerlendirilemeyecektir.
Çalışanlar, işverenin eşit davranma yükümlülüğüne aykırı davrandığını, diğer bir deyişle ayrımcılığa uğradıklarını ispat etmekle yükümlüdür. Ancak, işçi bir ihlalin varlığı ihtimalini güçlü bir biçimde gösteren bir durumu ortaya koyduğunda, işveren böyle bir ihlalin mevcut olmadığını ispat etmekle yükümlü olur.
Dünya Gazetesi – 27.08.2018
İbrahim IŞIKLI