Yönetim Kurulu Üyelerinin Mali Hakları Ve Örnek Uygulama / Hasan SANCAK

6102 SAYILI TTK MADDE 394– Yönetim kurulu üyelerine, tutarı esas sözleşmeyle veya genel kurul kararıyla belirlenmiş olmak şartıyla huzur hakkı, ücret, ikramiye, prim ve yıllık kârdan pay ödenebilir. Bu ödemelerin tümü ücret kapsamındadır.

MALİ HAKLAR

a) Huzur Hakkı

Huzur hakkı, düzenli olarak toplantılara iştiraki sağlamak ve toplantı yapmayı teşvik etmek üzere yönetim kurulu üyelerine toplantı başına ödenen bir mali haktır. Huzur hakkının ödenmesi ya esas sözleşmeye hüküm konulmakla ya da genel kurulda görüşülerek karara bağlanmakla mümkündür. Genel kurul bu yetkisini devredemez.

Esas sözleşmede Huzur hakkının ödenmesini yasaklayan bir hükmün bulunmaması gerekir. Eğer esas sözleşmede böyle bir hüküm varsa genel kurul kararı olsa bile yönetim kurulu üyelerine huzur hakkı ödenemez.

Yönetim kurulu üyelerinin toplantıya katılmış olmaları gerekir. Burada toplantının fiilen ya da elektronik ortamda yapılmış olması ödemenin yapılması açısından önem arz etmemektedir. Şirketin kâr etmiş olma zorunluluğu da yoktur. Huzur hakkı toplantı başına ödenebileceği gibi aylık olarak belli bir tutar şeklinde de ödenebilir. Ancak uygulamada genel kabul görmüş sistem, toplantı başına huzur hakkının ödenmesidir.

Huzur hakkı ücret kapsamına girmekte olup, ücret olarak vergiye tabi tutulması gerekmektedir. Bilindiği üzere GVK mad. 61’e göre ücret, işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir. Bu menfaatler genel anlamda GVK ‘nın 103. maddesinde yer alan artan oranlı tarifeye göre kaynakta kesinti yoluyla vergilendirilmektedir. Dolayısıyla yönetim kurulu üyelerine ödenen huzur hakkı üzerinde gelir vergisinin hesaplanması için öncellikle net huzur hakkından brüt huzur hakkına gidilmelidir. Huzur hakkı ödemeleri ücret sınıfına girdiğinden dolayı asgari geçim indirimine tabidir ve şartlar oluşmuşsa engellilik indirimi de uygulanacaktır. Diğer taraftan yapılan bu ödeme için bordro düzenlenmesi gerekmektedir.

Yukarıda ücret kısmında belirtildiği üzere yönetim kurulu olarak seçilen tüzel kişiye bu sıfatı dolayısıyla ödenen huzur hakkının ücret olarak kabulü mümkün değildir. Bu nedenle tüzel kişi adına hizmet karşılığı olarak tahakkuk ettirilen bu tutar karşılığında ödemeyi kendisine yapan ilgili firma adına KDV’li fatura düzenleyip, elde ettiği bu geliri kurum kazancına ilave edecektir.

Huzur Hakkı ödemeleri tıpkı ücretleri kurum kazancının tespitinde gider olarak yazılabilir. Ancak burada dikkat edilecek husus yapılan bu ödemler şirketin mali yapısına uygun olmalı ve makul ölçütü aşmamalıdır.

Anonim şirketlerin yönetim kurulu üyesi olan ortaklarından hizmet akdine bağlı olmaksızın bağımsız çalışanlar, 5510 sayılı kanunun 4/1-b bendi gereği bağ kurlu olarak sigortalılardır.

b) Ücret

Yönetim kurulu üyelerine yapılacak olan ücret ödemeleri, kanun ve şirket esas sözleşmesi dikkate alınarak, yerine getirilen görev ile yüklenilen sorumluluğun karşılığında, yönetim kurulu üyelerine yapılan ödemelerdir. Anonim şirketlerin yönetim kurulu üyesi olan ortaklarından hizmet akdine bağlı olmaksızın bağımsız çalışanlar, 5510 sayılı kanunun 4/1-b bendi gereği bağ kurlu olarak sigortalılardır.

c) İkramiye

Yönetim kurulu üyelerine ve şirket yöneticilerine, şirket ile alakalı göstermiş olduğu başarılar karşılığında ödenen mali bir menfaattir. İkramiyenin yönetim kurulu üyelerinin performansını olumlu yönde etkileyen teşvik edici bir yönü de bulunmaktadır. İkramiye ödemesi, yönetim kurulu üyelerine yılda bir kez verilebileceği gibi düzenli periyotlarla da yapılabilir. Anonim şirketlerin yönetim kurulu üyesi olan ortaklarından hizmet akdine bağlı olmaksızın bağımsız çalışanlar, 5510 sayılı kanunun 4/1-b bendi gereği bağ kurlu olarak sigortalılardır

d) Prim

Yönetim kurulu üyelerine yapılan prim ödemeleri ikramiye ile aynı özellikleri taşıyor olsa da, ikramiyeden ayrılan özelliği kişiye özgü olması ve genel nitelikler doğrultusunda dağıtılmamasıdır. Şirketin dönem başında belirlemiş olduğu mali hedeflere ulaşılması durumunda, yönetim kurulu üyelerinin bir kaçına ya da tamamına prim ödemesi yapılabilir. Prim aynı zamanda verimin arttırılması bakımından sıkça görmüş olduğumuz bir uygulamadır. Anonim şirketlerin yönetim kurulu üyesi olan ortaklarından hizmet akdine bağlı olmaksızın bağımsız çalışanlar, 5510 sayılı kanunun 4/1-b bendi gereği bağ kurlu olarak sigortalılardır.

e)  Personele Dağıtılacak Temettü İkramiyesi

Yönetim Kurulu başkan ve üyeleri dışında kalan işletme personeline dağıtılması karara bağlanan temettü ikramiyesi tutarı kurumlar vergisi beyannamesinde gösterilerek, kurum kazancından indirilir.

Bir gider mahiyetini arz eden temettü ikramiyesi tutarı personele dağıtıldığı ay içinde ücret olarak gelir vergisi kesintisinea tabi tutulması gerekir.

Bu temettünün dağıtımın en geç kurumlar vergisi beyannamesi verileceği ayın sonuna kadar gerçekleştirilmesi gerekir. Aksi takdirde indirim nedeniyle eksik tahakkuk ettirilen kurumlar vergisi cezalı olarak ödenmesi gerekir.

6102 sayılı TTK gereği olarak; sözü edilen bu mali hakların yönetim kurulu üyelerine verildiği hususu kamuya açıklanması zorunludur.

Türk Ticaret Kanunu’na göre bir kişinin birden fazla yönetim veya denetim kurulu üyesi olması dolayısıyla birden fazla işverenden huzur ücreti geliri elde etmesine engel bir durum yoktur. Ancak, memur ve diğer kamu görevlileri için aynı durum söz konusu değildir. 162 seri numaralı Devlet Memurları Kanunu Genel Tebliğinde memurlar ve diğer kamu görevlilerinin birden fazla işverenden huzur ücreti elde edip edemeyecekleri konusunda, 15.01.2012 tarihinden itibaren bu görevlerden sadece biri için ücret ödenecektir.

 Birden Fazla İşverenden Alınan Ücretler

Birden fazla işverenden ücret alan ve birden sonraki işverenden aldıkları ücretlerin toplamı Gelir Vergisi Kanununda yazılı tarifenin ikinci gelir diliminde yer alan tutarı (2017 yılı için bu tutar 30.000 TL’dir.) aşmayan mükelleflerin, tamamı kesinti yoluyla vergilendirilmiş ücretleri yıllık beyanname ile beyan edilmeyecektir. Ancak, birden sonraki işverenden alınan ücretlerin toplamı 30.000 TL’yi aşması durumunda, ücretlerin tamamı (ilk işverenden alınan ücret de dâhil olmak üzere) yıllık beyannameye dâhil edilecektir. Birden fazla işverenden ücret alınması halinde, birinci işverenden alınan ücretin hangisi olacağı ücretli tarafından serbestçe belirlenecektir.

ÖRNEK UYGULAMA

Birinci işverenden alınan ücret 70.000 TL

İkinci işverenden alınan ücret 52.000 TL

Üçüncü işverenden alınan ücret 34.000 TL

Üçüncü derece yıllık engellilik indirimi (210 x 12) 2.520 TL

%14 sigorta primi ve % 1 işsizlik sigortası primi toplamı olan % 15 oranı uygulanarak sigorta kesintisi hesaplanacaktır.

52.000 TL x %15 = 7.800 TL 52.000 – 7.800 = 44.200 TL

34.000 TL x %15 = 5.100 TL 34.000 – 5.100 = 28.900 TL

44.200 + 28.900 – 2.520 = 70.580 TL

Buna göre, 70.580 TL ücret beyan sınırı olan 30.000 TL’yi aştığı için birinci işverenden elde ettiği ücret de dâhil olmak üzere 156.000 TL beyan edecektir.

2017 yılında kesintiye tabi olarak birden fazla işverenden elde edilen ücret gelirlerinin yıllık beyanname ile beyanı ile ücret geliri ve diğer gelir unsurlarının birlikte elde edilmesi durumunda beyan edilecek gelirin tespitine ilişkin örnekler aşağıda yer almaktadır.

Örneklerde, ücret ve diğer gelir unsurlarından yıl içinde yapılan gelir vergisi kesinti tutarları dikkate alınmamış olup; yıllık beyanname ile beyan edilen gelir unsurları ile ilgili olarak yıl içinde tevkif suretiyle ödenen vergilerin beyannamede hesaplanan gelir vergisinden mahsup edileceği tabiidir.

ÖRNEK 1: Mükellef (A), 2017 yılında üç ayrı işverenden ücret geliri elde etmiş ve ücretlerin tamamı kesinti yoluyla vergilendirilmiştir.

Birinci işverenden alınan ücret 90.000 TL

İkinci işverenden alınan ücret 15.000 TL

Üçüncü işverenden alınan ücret 12.000 TL

Beyan edilecek gelir tutarı Yok

Örnekte yer alan ve birinci işverenden alınan ücret toplama dâhil edilmeyecek olup, ikinci ve üçüncü işverenden alınan (15.000 + 12.000 =) 27.000 TL ücretler toplamı 30.000 TL’lik beyan sınırını aşmadığından ücret gelirlerinin tamamı beyan edilmeyecektir

ÖRNEK 2: Mükellef (B), 2017 yılında üç ayrı işverenden tamamı tevkif yoluyla vergilendirilmiş ücret geliri elde etmiştir.

Birinci işverenden alınan ücret 85.000 TL

İkinci işverenden alınan ücret 50.000 TL

Üçüncü işverenden alınan ücret 29.000 TL

Beyan edilecek gelir tutarı 164.000 TL

Birinci işverenden alınan ücret toplama dâhil edilmeyecek olup, 2 nci ve 3 üncü işverenden alınan ücretler toplamı (50.000 + 29.000) = 79.000 TL, 30.000 TL’lik beyan sınırını aştığı için birinci işverenden aldığı 85.000 TL dâhil olmak üzere 164.000 TL ücret gelirinin tamamı beyan edilecektir.

ÖRNEK 3: Serbest meslek erbabı Mükellef (C)’nin 2017 yılında serbest meslek kazancının yanında tamamı kesinti yoluyla vergilendirilmiş iki işverenden ücret geliri elde etmiştir.

Serbest meslek kazancı 97.000 TL

Birinci işverenden alınan ücret 72.000 TL

İkinci işverenden alınan ücret 28.000 TL

Beyan edilecek gelir tutarı 97.000 TL

Mükellef elde etmiş olduğu serbest meslek kazancı nedeniyle mutlaka beyanname verecektir. Birinci işverenden alınan hariç, ikinci işverenden alınan ücret geliri ise 30.000 TL’lik beyan sınırını aşmadığından ücret gelirleri beyannameye dâhil edilmeyecektir

YMM/BD HASAN SANCAK

KAYNAKÇA

TTK

KVK

GVK

GİB 2018/274

22.06.2018

About Author

Comments are closed.