Oyunun kuralları değişti
Sevgili DÜNYA okuyucuları, referandum sonrası sıcak haberler gelmeye devam ediyor. OECD, 5 Mayıs’ta Türkiye’nin “Uluslararası Otomatik Bilgi Değişimi Anlaşması”nı imzaladığını duyurdu.
Böylece, banka hesapları dahil yurtdışındaki finans kuruluşlarında varlıkları bulunan Türk vatandaşlarının bilgileri diğer ülkelerin vergi idareleri tarafından Türk Vergi İdaresi’ne otomatik olarak bildirilecek. Türkiye’deki uygulama ise 2018 yılında başlıyor. Bu da nereden çıktı diyenlerin sorularının yanıtları yazının devamında.
Uluslararası otomatik bilgi değişimi için getirilen standart
Ortak Raporlama Standardı (Common Reporting Standard-CRS), uluslararası otomatik bilgi değişimini gerçekleştirmek için OECD tarafından geliştirilmiş bir araç. Bu standart ile, OECD ülkeleri ve diğer ülkeler tarafından mali hesaplara (financial accounts) ilişkin bilgilerin kendi aralarında değişimi ve söz konusu bilgilerin tüm ülkeler tarafından standart bir şekilde raporlanarak vergi kayıplarının önlenmesi amaçlamakta.
Söz konusu standart, 28-29 Eylül 2014 tarihinde OECD Global Forumu’nun Almanya’daki 7. toplantısında 98 ülke tarafından kabul edildi. Böylece, bu ülkelerden 51 tanesi söz konusu standardı 2017 yılından itibaren, Türkiye’nin de aralarında yer aldığı diğer ülkeler ise 2018 yılından itibaren uygulamayı taahhüt etti. Dolayısıyla, Türkiye’de yerleşik kişilerin yurtdışındaki finans kuruluşlarında yer alan para, altın, sigorta poliçesi gibi varlıkları ilgili ülke tarafından önümüzdeki yıldan itibaren Türkiye ile herhangi bir talebe bağlı olmaksızın otomatik olarak paylaşılacak.
Raporlama kapsamına ise sadece gerçek kişilere ait hesaplar değil aynı zamanda kurumlara ait hesaplar da girmekte. Ayrıca, uluslararası otomatik bilgi değişimi açısından finans kuruluşlarındaki (banka, sigorta şirketleri vb. mali kuruluşlar) mevcut hesaplar yanında yeni açılacak hesaplar da dikkate alınacak.
Uluslararası otomatik bilgi değişimi ile ilgili Türkiye’de yakın zamanda yapılan düzenlemeler
Türkiye’de uluslararası otomatik bilgi değişimi ile ilgili yapılan ilk düzenleme uluslararası bilgi değişiminin yasal zeminini oluşturan “Vergi Konularında Karşılıklı İdari Yardımlaşma Anlaşması (Convention on Mutual Administrative Assistance in Tax Matters)” olup, 3 Mayıs 2017 tarihinde Meclis’in onayından geçti. Ayrıca, OECD Türkiye’nin “Mali Hesaplar ile İlgili Bilgilerin Otomatik Olarak Değişimine İlişkin Çok Taraflı Yetkili Vergi Otoritesi Anlaşmasını (Multilateral Competent Authority Agreement on Automatic Exchange of Information)” imzaladığını 5 Mayıs 2017 tarihinde duyurdu.
Tüm bunlar, Türkiye’nin uluslararası otomatik bilgi değişimi ile ilgili taahhütlerini büyük oranda karşıladığını gösteriyor. Dolayısıyla, Anlaşma’ya taraf olan ülkelerin (şu anda 88 ülke) 2017 yılı finansal hesaplarını içeren ilk uluslararası bilgi değişimini 2018 yılında Türkiye ile gerçekleştirmesi bekleniyor.
Mali Hesaplara İlişkin Bildirim Nasıl Yapılacak?
Bildirimde ve bu yönde tespitte bulunacak taraflardan ilki banka ve sigorta şirketleri gibi mali kuruluşlar. Bu durum Türkiye’de faaliyet gösteren tüm banka, sigorta şirketleri ile benzeri mali kuruluşları da yakından etkilemekte çünkü bu tür kuruluşlar da Türk Maliyesi’ne aynı şekilde bildirim yapacaklar. Dolayısıyla, mali kuruluşlar öncelikle müşterileri arasından kimlerin uluslararası otomatik bilgi değişimi kapsamında yer aldığını tespit edecek ve bunu bulundukları ülkenin mali idaresine bildirecekler. Daha sonra ise mali idareler kendi aralarında mali hesaplara ilişkin bilgileri diğer ülkelerin mali idareleriyle otomatik olarak paylaşacaklar.
Uluslararası otomatik bilgi değişiminin yurtdışındaki mali kuruluşlarda hesapları bulunan Türk vatandaşlarına etkileri
Anlaşmaya taraf olan tüm ülkeler mali bilgileri herhangi bir talep olmaksızın Türkiye ile otomatik olarak paylaşmak durumundalar. Örneğin, İsviçre’deki bir bankadaki mevduat hesabında parası bulunan Türkiye’de yerleşik bir kişinin bankadaki hesaplarına ilişkin bilgiler İsviçreli banka tarafından önce İsviçre Vergi İdaresi’ne bildirilecek, ardından da İsviçre Vergi İdaresi Türkiye’de yerleşik kişiye ait banka bilgilerini Türk Vergi İdaresi ile paylaşacak.
Eğer bu kişi İsviçre bankasındaki mevduat hesaplarından elde ettiği kazançları geçmişte beyan edip Türkiye’de vergisini ödedi ise bu durumda vergisel açıdan herhangi bir sorun yaşanmayacağını düşünüyorum. Ancak, Türkiye’de yerleşik kişi yurtdışı kazançlarını daha önce beyan etmediyse ve otomatik bilgi değişimi sonrasında Türk Maliyesi bu durumu tespit eder ise böyle bir kişinin vergi cezaları dahil ek tarhiyat ile karşılaşma ihtimali bulunuyor.
Ne yapmalı?
Uluslararası otomatik bilgi değişiminin 2018’de uygulamaya başlanması ile Türk Maliyesi’nin yurtdışı varlıklardan bir şekilde haberdar olması kaçınılmaz görünüyor. Ancak, yapılabilecek hala bir şeyler var. Kişisel tavsiyem yürürlükte olan Varlık Barışı Kanunundan yararlanmak yönünde. O nedenle, son başvuru tarihi olan 30 Haziran 2017’den önce harekete geçmekte fayda var.
Keza Maliye Bakanlığı’da yurtdışı varlıkların af kapsamında Türkiye’ye getirilmesi durumunda; bu varlıkların vergiye tabi kazancın tespitinde dikkate alınmayacağını, bunlar için vergi incelemesi ve tarhiyatı yapılmayacağını, söz konusu varlıklar için herhangi bir araştırma, inceleme, soruşturma ve kovuşturma yapılmayacağını, ayrıca vergi cezası ve idari para cezaları da kesilmeyeceğini defaten ilan etti.
Hal böyleyken yurtdışındaki mali kuruluşlarda bulunan varlıklar için af kapsamında başvuru yapılması ve bu yönde Türkiye’de beyanda bulunulmasının en makul çözüm yolu olduğunu düşünüyorum. Zaman daralıyor diyerek de yazıyı noktalayalım.
Ramazan Biçer – Centrum Danışmanlık, Ortak
Dünya Gazetesi – 20.05.2017