Matrah Artırımında Ödeme Şartına Dikkat / Mustafa Tan

Vergi ve diğer mali borçların yeniden yapılandırılması ile ilgili yayımlanan 7143 sayılı Yasa mükelleflere 2013-2017 yıllarına ait matrah ve vergilerini artırma imkanı getirdi. Gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri 2013-2017 yıllarına ait gelir vergisi, kurumlar vergisi, katma değer vergisi ve bazı kesinti yoluyla ödedikleri vergiler için matrah ve vergi artışı yapabilecekler. Gelir ve kurumlar vergisi açısından beyan edilen matrahlar 2013 yılı için %35, 2014 yılı için %30, 2015 yılı için %25, 2016 yılı için %20 ve 2017 yılı için %15 oranında artırılacak. Zarar beyan eden ya da istisna kazançlar dolayısıyla matrahı oluşmayan mükellefler için ise asgari artırım tutarları söz konusu. Kurumlar vergisi mükellefleri açısından asgari matrah artışları 2013 yılı için 36.190, 2014 yılı için 38.323, 2015 yılı için 40.701, 2016 yılı için 43.260 ve 2017 yılı için 49.037 TL olarak belirlenmiştir. Bilanço esasına tabi gelir vergisi mükellefleri ve serbest meslek erbapları için bu tutarlar yıl sırasıyla 18.095, 19.155, 20.344, 21.636 ve 24.525 TL’dir.

Gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri artırdıkları matrahlar üzerinden %20 oranında vergi ödeyecektir. Şayet matrah artırımında bulunulan yıla ilişkin yıllık gelir ve kurumlar vergisi beyannamesi süresinde verilerek tahakkuk eden vergiler süresinde ödenmiş ve bu vergi türleri için kanunun 2’nci ve 3’üncü maddelerinden yararlanılmamışsa bu vergi oranı %15 olarak uygulanacaktır.

Katma değer vergisi açısından ise mükellefler 2013-2017 yıllarına ait hesaplanan katma değer vergilerini yıl bazında sırasıyla %3,5, %3, %2,5, %2 ve %1,5 oranında artırarak kanun hükümlerinden faydalanabilir.

Matrah ve vergi artışında bulunmak için son tarih 31 Ağustos 2018 olarak belirlenmiştir.
Matrah ve vergi artışları sonunda hesaplanan vergiler peşin ya da iki ayda bir altı eşit taksitte ödenebilir. Şayet 6 taksitte ödeme seçeneği tercih edilirse hesaplanan vergi 1,045 katsayısı ile artırıma tabi tutulacaktır. Matrah ve vergi artışı yapan mükellefler nezdinde artırım yapılan yıl ve vergi bazında vergi incelemesi ve vergi tarhiyatı yapılmayacaktır. Maliye Bakanlığı’nın matrah ve vergi artışı yapılmayan yıl ve vergi türleri itibariyle vergi incelemesi hakkı devam etmektedir.

Defter, kayıt ve belgeleri yok edenler veya defter sahifelerini yok ederek yerine başka yapraklar koyanlar veya hiç yaprak koymayanlar veya belgelerin asıl veya suretlerini tamamen veya kısmen sahte olarak düzenleyenler ise matrah artışı hükümlerinden faydalanamayacaktır.

Bunun için 18.5.2018 tarihinden önce vergi incelemesine yetkili olanlarca düzenlenen raporlar ile tespit yapılmış olması ya da matrah ve vergi artırımı başvurusunda bulunulduğu tarihten önce incelemeye başlanılmış olması gerekmektedir. Ayrıca terör suçundan hüküm giyenler, 18.5.2018 tarihi itibariyle haklarında terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulu’nca devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğu gerekçesiyle adli makamlar, genel kolluk kuvvetleri veya Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığı tarafından yürütülen soruşturma ve kovuşturmalar kapsamında vergi incelemesi yapılması, terörün finansmanı suçu veya aklama suçu kapsamında inceleme ve araştırma yapılması talep edilenlerin de matrah ve vergi artırımından yararlanması mümkün değil.

Önceki kanunlardan farklı olarak matrah ve vergi artışı yapan mükelleflerin artırım konusu vergileri vadesinde ödemesi şart. Peşin ödemeyi seçen mükelleflerin en geç 1 Ekim 2018 tarihinde taksitli ödemeyi seçen mükelleflerin de ilk taksit Eylül 2018 olmak üzere iki ayda bir altı eşit taksitte ödeme yapmaları gerekiyor. Şayet matrah ve vergi artırımında bulunanlar bu vergileri, kanunda öngörülen süre ve şekilde ödememeleri halinde artırım hükümlerinden yararlanma hakkı kaybedileceklerdir. Diğer bir ifade ile haklarında vergi incelemesi ve vergi tarhiyatı yapılabilecektir. Özellikle devam eden incelemeler açısından matrah artışı nedeniyle incelemelerin 2 ay içinde bitirilememesi durumunda son bulması değil, vergiler ödeninceye kadar bekletilmesi söz konusu olacaktır. Diğer taraftan kanun hükümlerinden faydalanma hakkını kaybolmakla birlikte, ödenmeyen vergiler gecikme zammı ile takip ve tahsil edilecektir.

Dünya Gazetesi | 07.07.2018

About Author

Comments are closed.