İzaha Davet ve Yeni Düzenlemeler

Ülkemizde vergileme, büyük ölçüde vergi mükelleflerinin ödemeleri gereken vergileri kendilerinin hesaplayıp beyan etmesi esasına dayanmaktadır. Vergi kanunlarının öngördüğü defter ve belge düzenine göre kayıtlarını yaparlar ve ödenmesi gereken vergiyi hesaplayıp beyan ederler. Mükellef beyanlarının doğru olup olmadığı vergi denetim elemanlarının denetimi ile kontrol edilir. Vergi müfettişleri mükelleflerin beyanlarını tuttukları kayıt ve ilgili belgeleri beş yıllık zaman aşımı süresi içinde incelerler.

Vergi kayıplarını önlemek için vergi denetimleri etkili uygulamalardır. Vergi daireleri bilgi toplama ve yoklama çalışmalarıyla da mükellefleri doğru beyanda bulunma konusunda etkide bulunurlar. Yapılan inceleme ve denetimlerde mükelleflerin eksik beyanları ortaya çıkarılmakta cezalı vergi tarhiyatı yoluna gidilmektedir. Ancak, inceleme, tarhiyat, uzlaşma, itiraz, dava işlemlerinin sonuçlanması ve ödenecek vergi ve cezanın kesinleşmesi uzun bir süre almaktadır. Bu nedenle yeni bir müesseseye ihtiyaç duyulmuştur.

Vergi mükelleflerini izaha davet

Vergi dairelerinin bilgi toplama, yoklama gibi çalışmaları sonucunda verginin ziyana uğradığını gösteren emareler bulunduğuna dair yetkililerce tespit yapılabilmektedir. Bu durumlarda vergi incelemesi gibi uzun süreyi ve yüksek maliyeti gerektirmeyen, çabuk işleyen bir müessesenin yararlı olacağı düşünülmüştür.

Bu amaçla Vergi Usul Kanunu’nun 370’inci maddesinde, 6728 Sayılı Kanun’la değişiklik yapılarak 9.8.2016 tarihinde “İzaha Davet” müessesesi getirilmiştir. 482 sayılı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile izaha davet müessesesinin işleyişi şekillendirilmiştir. 7.12.2019 tarihine kadar söz konusu müessese bu düzenlemelere göre işlemiştir. Bu tarihte 7194 Sayılı Kanun’la VUK’un 370’inci maddesi yeniden düzenlenmiş; izaha davet müessesesinde kapsamlı değişiklikler yapılmıştır.( Yürürlük 1.1.2020)

İzaha davet ve yeni düzenlemeler

Bu yeni düzenlemelerin uygulamasını kolaylaştırmak üzere 14.05.2020 tarihinde Gelir İaresi Başkanlığı’nın internet sitesinde Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği Taslağı kamuoyunun dikkatine sunulmuştur. Tebliğ Taslağı’nda yer alan yeni düzenlemeler aşağıda kısaca incelenmiştir. (Taslakta yer alan sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge kullanımına ilişkin düzenlemelere gelecek yazımızda yer verilecektir.)

7194 Sayılı Kanun’la yeniden düzenlenen 370’nci maddenin (a) bendinde şöyle denilmektedir. Vergi incelemesine başlanılmadan veya takdir komisyonuna sevk edilmeden önce verginin ziyaa uğradığına delalet eden emareler bulunduğuna dair yetkili merciler tarafından yapılmış ön tespitler hakkında, tespit tarihine kadar ihbarda bulunulmamış olması kaydıyla mükellefl er izaha davet edilebilir. Kendisine izaha davet yazısı tebliğ edilen mükellefler, davet konusu tebliğ ile sınırlı olarak VUK’un 371’inci maddesinde yer alan pişmanlık hükümlerinden yararlanamaz. İzaha davet yazısının tebliğ tarihinden itibaren otuz günlük süre içerisinde (değişiklik öncesinde on beş gün) izahta bulunması durumunda, yapılan izah değerlendirilerek değerlendirme sonucunu içeren yazı mükellefe tebliğ edilir.

İzaha davetin kapsamı

482 Seri No.lu VUK Genel Tebliği’nde ayrıntılı olarak açıklanmış olan izaha davetin kapsamı yeni Taslak Tebliğ’de tadâdî nitelikte olduğu söylenebilecek ayrıntılı düzenleme yerine, daha genel nitelikte bir kapsam belirleme yeterli görülmüştür. Buna göre “…. Verginin ziyaa uğradığına delalet eden emarelerin tespit edilmesine bağlı olarak işleyen izaha davet müessesesi kapsamında Hazine ve Maliye Bakanlığı’na bağlı ilgili birimlerce verginin ziyaa uğradığına delalet eden emareler bulunduğu yönünde yapılan çalışmalar sonucunda belirlenen konulara ilişkin olarak haklarında ön tespit yapılanlar izaha davet edilirler.

Ön tespitin yapılacağı tarih itibariyle haklarında ön tespit konusu ile ilgili olarak, ihbar bulunan ya da vergi incelemesi başlatılan veya takdir komisyonuna sevk işlemi yapılan mükelleflere ilişkin olarak ön tespit yapılmaz ve bu mükellefler izaha davet edilmezler.’’

Ön Tespitler Ve Değerlendirme Komisyonları

– Ön tespitler

Ön tespit, vergi kanunlarının verdiği yetki kapsamında vergi incelemesi yapmaya ve /veya mükellefler veya mükelleflerle muamelede bulunan gerçek ve tüzel kişilerden bilgi toplamaya yetkili bulunanlar tarafından doğrudan veya dolaylı olarak elde edilen bilgi, bulgu veya verilerin Ön Tespit ve İzah Değerlendirme Komisyonu’na intikal ettirilmesi neticesinde, sözü edilen komisyon tarafından ziyaa uğramış olabileceği yönünde yapılan tespitleri ifade eder.

– Ön tespit ve izah değerlendirme komisyonları

Yukarıda maddede belirtildiği gibi yetkili merci olan ön tespit ve değerlendirme komisyonları Gelir İdaresi Başkanlığı ve Vergi Denetim Kurulu bünyesinde kurulmaktadır. Gelir İdaresi Başkanlığı bünyesinde kurulan ön tespit ve izah değerlendirme komisyonları ilgisine göre vergi dairesi başkanlıkları ile defterdarlıklara bağlı olarak görev yaparlar. Bunun yanında, vergi dairelerine bağlı olarak da komisyon kurulabilmektedir. Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı’nda ve başkanlıkça uygun görülen daire veya grup başkanlıklarında oluşturulacak komisyonlar biri başkan olmak üzere üç vergi müfettişinden oluşur. Komisyonla kendilerine intikal ettirilen bilgi, bulgu ve verileri değerlendirerek, söz konusu mükellefin vergi ziyaına sebebiyet vermiş olabileceği sonucuna varırsa (ön tespit) izaha davet veya sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge ön tespit yazısının hakkında ön tespit yapılanlara gönderilmesini sağlar. Mükelleften gelen izahları değerlendirip yazıya bağlar ve değerlendirme yazısının da mükelleflere tebliğ edilmesini sağlar.

Akif Akarca,Dr.Mehmet Şafak / Dünya Gazetesi | 28.05.2020

About Author

Comments are closed.