Vergi Ödemeye Engel, Vergi (Barışı) Affı mı? / Mustafa Bahadır ALTAŞ

Cumhuriyet tarihimizde 1924 yılından bu günümüze kadar 34. kez vergi affına yönelik kanun çıkartıldı. 1924-2002 arasındaki 78 yılda, her 3,1 yılda toplam 25 yasal düzenleme yapılmışken. 2002-2017 arasındaki 15 yıllık dönemde her 1,6 yılda bir toplam 9 vergi affı kanunu çıkartıldı. 2002-2017 döneminde AK Parti Hükümetleri tarafından çıkartılan ve aşağıda özetlenen vergi afları ve benzer uygulamalar kayıt dışı işlemleri önlemekten çok kayıt dışını teşvik ettiği gerekçesiyle hep tartışıldı.

  • 2003 yılı şubat ayında 4811 sayılı “Vergi Barışı Kanunu” ile tüm kayıt dışı işlemlere ve vergi borçlarına af geldi.
  • 2006 yılının başında 5458 sayılı kanunla sosyal güvenlik prim yeniden yapılandırıldı.
  • 2008 yılı başında çıkarılan 5736 sayılı kanun ile idare ve yargı aşamasındaki çeşitli kamu alacaklarına uzlaşma yolu açıldı.
  • 2008 yılında küresel finansal krizin etkisini azaltmak ve ülkeye kaynak girişini sağlamak üzere yurtdışında sahip olunan varlıkların milli ekonomiye kazandırılması için 5811sayılı kanun çıkarıldı. Bu düzenleme de kamuoyuna “Varlık barışı” olarak lanse edildi.
  • 2009 yılının ortasında çıkarılan 5917 sayılı kanun ile de varlık barışı düzenlemelerinden yararlanma süreleri yeniden uzatıldı.
  • 2011 Yılında 6111 sayılı kanunla bazı alacakların yeniden yapılandırılması adı altında vergi ve sigorta prim borçları yapılandırıldı.
  • 2014 Yılında 6552 sayılı kanunla sigorta prim borçları yapılandırıldı.
  • 2016 Yılında 6736 sayılı kanunla vergi ve sigorta prim borçları yapılandırıldı.
  • 2017 Yılında 7020 sayılı kanunla vergi ve sigorta prim borçları yapılandırıldı.

Çıkartılan bu yasalarla kamu alacaklarının ödenmesi konusunda af niteliğinde düzenleme yapıldı. Ayrıca 7020 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması kanunda 6183 sayılı kanuna eklenen 48/A- Vergiye uyumlu mükelleflerin borçlarının tecili başlığı altında yapılan düzenlemeyle bakanlar kuruluna ve Maliye Bakanlığına tecil kapsamı içinde yeniden yapılandırma yapma imkanı tanıyarak vergi affını yasaya gerek kalmaksızın sürekli hale getirilmiştir. Maliye Bakanı Naci Ağbal yeni af beklentisi olanlar için “Artık bundan sonra yeniden yapılandırma kanunlarına ihtiyaç duymayacak şekilde kolaylaştırılmış tescil müessesesi diye bir müessese getirdik. O açıdan şunu net söyleyebilirim; bundan sonra artık kimse bir yeniden yapılandırma kanunu beklemesin” diyerek sürecin bundan sonra nasıl işleyeceğini konusunda önemli bir açıklama yapmıştır.

Vergisini düzenli ödeyen mükellefler için de 6824 sayılı kanunla  193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun mülga mükerrer 121 inci maddesi “Vergiye uyumlu mükelleflere vergi indirimi” başlığıyla yeniden düzenlenmiş olsa da vergi indirimden faydalanma şartlarının ağırlığı fiilen bu indirimin uygulanmasının çok zor göstermektedir.

Son dönemlerde vergi aflarına ilişkin yapılan düzenlemelerin başlıkları ne hikmetse öyle veya böyle bir şekilde vergi barışı-varlık barışı veya yeniden yapılanma gibi tanımlamalar ile anılır oldu. Bildiğimiz kadarıyla devlet olarak Türkiye Cumhuriyetinin tarihinin hiçbir döneminde hiçbir vatandaşının mal varlığını hedef alan bir savaş açtığı görülmedi ki barış gündeme gelsin. Bize göre bir ülkede sürekli bir şekilde vergi afları gündeme geliyorsa o ülkede sağlıklı ve kayıtlı bir ekonomiden ve vergi adaletinden söz edilmez. Türkiye Cumhuriyeti devletinde yaşayan vatandaşlar olarak bizler Devletimize hiç küsmemiştik ki barışalım, Bizler aslanlar gibi devletimize vergimizi öderken, Devletle barışanlar vergileri ödemeyip Barış’a Barış’a Götürdüler. Yapılan her barıştan sonra birileri bir şeyleri götürüyorsa böyle barış olacaksa ben bu barışa karşıyım.

Hürses Gazetesi 05.09.2017

About Author

Comments are closed.